Enerji alanında dünyanın önde gelen kuruluşlarından Cambridge Enerji Araştırma Ortaklığı (CERA) ile Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu'nun (DEİK) düzenlediği bu toplantıların ilki 9 yıl önce yapıldığında, buna "İki Denizin Öyküsü" adı verilmişti. O sırada enerji dünyası, petrol ve gaz için alternatif kaynak bölgesi olarak Karadeniz ve Hazar havzasını görmeye başlamıştı. O zaman DEİK'in başında bulunan Nihat Gökyiğit'in çabalarıyla bu konferansın İstanbul'da yapılması sağlanmıştı.Daha sonraki toplantıya, zamanın Başbakanı Süleyman Demirel'in telkiniyle, konferansın başlığı, Akdeniz'i de içerecek şekilde "Üç Denizin Öyküsü" olarak değiştirildi.Geçen yıl, konferansın yapıldığı İstanbul'un iki kıtayı birleştiren kent olduğu dikkate alınarak "Doğu Batı ile Buluşuyor" başlığı uygun görüldü.İşte dünyanın çeşitli yerlerinden gelen 300'e yakın enerji uzmanı, şirket yöneticisi ve hükümet yetkilisi, şimdi bu başlık altındaki 9'uncu Konferans'ta, uluslararası gündemin ilk sırasına yerleşen enerji sorunlarını enine boyuna tartışıyorlar... Halen İstanbul'da yapılmakta olan uluslararası enerji konferansına "Doğu Batı ile Buluşuyor" başlığının konmasının ilginç bir öyküsü ve aynı zamanda önemli bir anlamı var. Bu başlık aslında Türkiye'nin son zamanlarda enerji alanında kazandığı bir niteliği vurgulaması bakımından oldukça anlamlıdır.Katılımcılar Türkiye'nin bir enerji koridoru olarak, bir "kilit ülke" haline geldiğinin bilincindeler. Bunun için tamamlanmış veya yapılmakta olan ve de proje olarak üzerinde çalışılan petrol ve doğalgaz boru hatlarının çizili bulunduğu bir Türkiye haritasına bakmak yeter.Bu boru hatlarının çoğu, Doğu'dan gelen petrolü ve gazı Türkiye üzerinden Batı'ya ulaştırmayı hedefliyor. Faaliyete geçmiş olan (ancak resmi açılış töreni 13 Temmuz'da Ceyhan'da yapılacak olan) Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) hattı, bunların başında geliyor. Geçen hafta Kazakistan ile Azerbaycan liderlerinin imzaladığı anlaşmayla Azeri petrolünün yanı sıra bundan sonra Kazak petrolü de Ceyhan terminaline akacak...Ancak yakın ve orta vadede devreye girecek başka birçok petrol ve gaz boru hatları var. Bir kısmı Şahdeniz ve Hazar geçişli boru hattı gibi, Doğu'dan Batı'ya petrol veya gaz naklini sağlayacak. Bir kısmı da Samsun-Ceyhan boru hattı gibi (ki bunun İsrail'e kadar uzatılması söz konusu) Kuzey'den Güney'e doğalgaz ulaştıracak.Kim bilir belki önümüzdeki yıl konferans için Türkiye'nin dört yol ağzı esprisini yansıtacak yeni bir başlık bulmak gerekecek! Dört yol ağzı... Önceki akşam konferansın açılış konuşmasında Başbakan Erdoğan Türkiye'nin enerji yollarını bağlamındaki kilit konumunu belirtirken, "Geniş bir enerji vizyonuna sahibiz" dedi. Gerçekten Türkiye bu vizyonla ve önayak olduğu projelerle, bu alanda önemli mesafe kat etti. Ceyhan'ın dünyanın önemli enerji merkezlerinden biri haline gelmekte olması bunun bir örneğidir.Dışişleri Bakanlığı Enerji Dairesi Genel Müdür Yardımcısı Mithat Renda'nın dün basın toplantısında Ceyhan için söyledikleri gerçekten bu önemi ortaya koyuyor. Ceyhan, ileride Rotterdam'ın da önünde (160 milyon ton kapasiteyle), "dünyanın petrol fiyatı belirleyen sayılı merkezlerinden biri" olacak.Bir hayal mi?Hayır, bir vizyon...Hem de hayata geçirilmekte olduğu dünyada gözlenen bir vizyon... skohen@milliyet.com.tr "Ceyhan fiyatı"