Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yorum Dün Elysee Sarayı'nda yarım saatlik bir tören sırasında 74 yaşındaki Jacques Chirac'tan cumhurbaşkanlığı görevini devralan 52 yaşındaki Nicolas Sarkozy, köklü değişiklikler yapmak niyetiyle işbaşına gelen cesur bir aksiyon adamı.Seçim kampanyasında da belirttiği gibi, amacı iddialı bir değişim programıyla, 21. yüzyılın şartlarına ayak uyduracak yeni bir Fransa kurmak.Dün görevi devralırken yaptığı konuşmada da, bu değişim hedefi üzerinde durdu.Kuşkusuz Fransa birçok bakımdan ileri bir ülke; ama Sarkozy, Chirac'tan devraldığı cumhurbaşkanlığı görevi sırasında Fransa'yı içinde bulunduğu ataletten kurtarıp daha modern bir hale getirmeyi amaçlıyor.Bunun için, programında yer alan bir dizi reformu hızla hayata geçirmeyi planlıyor. Örneğin ekonomide yeni iş olanakları sağlamak, çalışma saatlerini artırmak, vergileri azaltmak, girişimcileri teşvik etmek gibi... Sosyal alanda devlet otoritesini güçlendirmek, kaçak göçü kontrol etmek, ırkçılıkla mücadele etmek gibi... İKİSİ de aynı muhafazakâr partiye mensup ama, aralarında nesil farkı kadar, görüş ve üslup farkları da var... Bazı Fransız analistleri, daha şimdiden buna "Sarkozizm" diyorlar. Yeni Cumhurbaşkanı'nın düşünce ve icraatının böyle "izm" ile biten bir doktrine dönüşüp dönüşmeyeceğini zamanla göreceğiz.Ama herkes Sarkozy'nin, farklı fikirleri ve güçlü kişiliğiyle, bir "lider" olarak kendisini göstereceği konusunda hemfikir.Avrupa'nın gerçek "lider" sıkıntısı çektiği bir dönemde, Sarkozy'nin Fransa'da bir lider olarak ortaya çıkması mümkün.Sarkozy ile, Fransa'da bir şeylerin -belki de çok şeyin- değişeceği açık. Dış politika da buna dahil. AB bağlamında Türkiye'ye karşı politika da bundan nasibini alır mı? Temennimiz, bu konuda değişecek olan şeyin Fransa'nın politikasının değil, Sarkozy'nin olumsuz tavrının olmasıdır... Değişim ne yönde? Dün Ankara'da toprağa verilen Turan Yavuz'un vefatıyla Türk basını değerli bir mensubunu kaybetti.Turan ile, Milliyet'in Washington muhabiri olarak çalıştığı dönemde yakın temas ve işbirliği içinde olduk. ABD başkentinde, geniş muhiti, sağlam haber kaynakları, dürüstlüğü ve olağanüstü çalışkanlığı sayesinde, kendisi uzun yıllar boyunca gazetemize en doğru haberleri, en objektif yazıları aktardı.Turan Yavuz'un titiz ve objektif araştırmalarının ürünü olan kitapları, yakın tarihteki olayları aydınlatan belgeseller niteliğindedir.ABD'de uzun yıllar kaldıktan sonra, Turan yurda dönmek niyetini benimle paylaştığı zaman, "Artık burası yetti. Türkiye'de yapacağım çok daha yararlı şeyler var" demişti. Bu fikirle Türkiye'ye döndü ve engin bilgi ve deneyim birikimini Türk medyasına sunmaya çalıştı.Ne yazık ki Türk basınına en yararlı olabileceği ve ayrıca özel yaşamında aile mutluluğunu daha rahat yaşayabileceği bir noktada, aramızdan ayrıldı. Ardında iyi gazeteci, iyi insan olarak derin izler ve unutulmaz anılar bırakarak.Nur içinde yatsın... skohen@milliyet.com.tr Turan'ın ardından...