Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yorum Bir Fransız Dışişleri Bakanı'nın ABD işgali altındaki Irak'ı ziyaret edip bu şekilde konuşacağını kim tahmin edebilirdi?Bernard Kouchner'in Bağdat'a yaptığı 3 günlük sürpriz ziyaret, bu bakımdan -Fransızlar dahil- bütün dünyayı şaşırttı.ABD 2003'te Irak'ı işgal ettiği zaman, buna karşı en sert sesler Paris'ten yükselmişti. Chirac yönetiminin tavrı, Fransa ile ABD arasında zaman zaman gerginlik boyutları alan bir soğukluk yaratmıştı...Yeni Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin Washington ile ilişkilere farklı -yani daha olumlu- yaklaşacağı zaten söyleniyordu. Bu ayın başlarında ABD'ye "tatil" için giden "Sarko"nun, Bush ile yaptığı görüşmelerde, ilişkileri daha uyumlu şekle sokmak konusunda önemli bir adım attığı anlaşılıyor.Fransa'nın Irak politikasında yapılan "ince ayar"ı bu çerçevede değerlendirmek gerek... "AMERİKALILAR Irak'ta hata üstüne hata yaptılar. Şimdi onlara çatmanın zamanı değil, çözüme yardımcı olmanın zamanı... Tarihi yeniden yazmak imkânsız. Sayfayı çevirmek lazım"... Dünkü "Le Monde" başyazısında Kouchner'in bu sürpriz ziyaretinin, "Fransa'nın Irak'a dönüşü"nü sembolize ettiğini belirtiyor.Bu aslında bir "dönüş"ün ötesinde, Fransız diplomasisindeki bir "dönüşüm" olarak da algılanabilir.Fransa şimdiye kadar Irak meselesinde Bush yönetimine karşı, adeta "Ne hali varsa görsün" tavrını benimsiyordu. Şimdi Paris'in bu tavrını değiştirdiği görülüyor. Kouchner'in Bağdat'ta şu söyledikleri bunun işareti: "ABD bu meseleyi tek başına halledemez... Iraklı yetkililerin Fransa'dan beklentileri var. Bizim de artık burada olmamız gerekiyor"...Fransa ne yapabilir? Kouchner bu konuda da bir ipucu verdi: "Irak Birleşmiş Milletler'e döndüğü nispette, Fransa da yardımcı olmaya çalışacaktır"...Yani Fransız diplomasisi, giderek BM'nin Irak'ta aktif bir rol almasını ve böylece Amerikalıların çekilmesi halinde doğacak boşluğu doldurmasını istiyor. "İstisnasız, bütün gruplarla görüştüm" diyen Kouchner'e göre, çözüm Şiilerin, Sünnilerin, Kürtlerin, Arapların, yani tüm Iraklıların bir "ulusal uzlaşma" sağlamasıdır.Bu bağlamda Kouchner'in vurguladığı önemli bir husus da, "Irak'ın egemenliğinin, toprak bütünlüğünün ve demokrasinin sürdürülmesinin Fransa tarafından esas sayıldığıdır"... Tavır değişti... Kouchner'in bu ziyaret vesilesiyle açıkladığı bu tutum, Türkiye'nin Irak'la ilgili görüşlerine çok yakın.Ankara da Irak'ın toprak bütünlüğünün ve egemenliğinin devamını, çözümün ulusal bir uzlaşmayla sağlanmasını, ABD'nin çekilmesini, barış ve güvenliğin korunmasında BM'nin rol almasını istiyor.Kouchner'in Irak'ın toprak bütünlüğü konusundaki vurgusu, ülkenin bölünmesinden veya daha açıkçası bağımsız bir Kürt devletinin kurulmasından yana olmadığı mesajını veriyor.Aslında Kouchner "Sınırsız Doktorlar" örgütü adına Irak'la ilgilendiği günlerden beri, Iraklı Kürtlere yakınlık duymuştur. Bu duyguları devam ediyor olabilir. Ancak Cumhurbaşkanı olarak Talabani ile, diğer birçok etnik ve dinsel gruplar gibi Kürtlerin bölgesel yöneticisi olarak da Barzani ile el sıkışıp görüşmesine bozulmamıza gerek yok doğrusu...Kaldı ki İran bile (Kürt teröristlerinden duyduğu büyük rahatsızlığa rağmen) Talabani ve diğer liderlerle sıkı temas halinde. Nitekim Cumhurbaşkanı Ahmedinecad, Tahran'a 3 kez gelen Talabani ile yeniden buluşmak üzere, şimdi Bağdat'a gitmeye hazırlanıyor... skohen@milliyet.com.tr İran da temasta...