Sonuç sürpriz değil. Avusturya'daki seçimlerde, Avrupa'nın en radikal sağcı grubu sayılan Jörg Haider'in Özgürlük Partisi'nin hatırı sayılır bir güç sergileyeceği bekleniyordu.
Ama bu kadar değil...
Yabancı düşmanı ve ırkçı eğilimli Özgürlük Partisi'nin yüzde 27 gibi yüksek bir oy patlaması ile ülkenin ikinci partisi konumuna gelmesi, Avusturya'da da, Avrupa'da da çoğu gözlemciyi şaşırttı ve de kaygılandırdı.
Böylece Sosyal Demokratlarla muhafazakarların 13 yıldır süregelen iktidar ortaklığının son bulması ve sonuçta Avrupa'nın en sakin ve müreffeh ülkesinin, istikrarsız bir döneme girmesi olasılığı ortaya çıkıyor.
* * *
KARİZMATİK bir kişiliğe sahip olan Haider'in Avusturya'da dört seçmenden birinin desteğini kazanmasının tek nedeni, herhalde "Avusturya Avusturyalılarındır" sloganı ile savunduğu yabancı aleyhtarı ve katı milliyetçi tutumu değildir. Gerçi bu yöndeki görüşleri pek çok Avusturyalıya cazip geliyor. Ülkenin 8 milyon nüfusunun 1 milyonunun yabancılardan oluşması (ve bunlar arasında fakirlik ve suç oranının yüksek olması) halkın bir kesiminde rahatsızlık yaratmış bulunuyor.
Haider g"çe son verilmesini, birtakım sosyal hakların da sadece Avusturyalılara tanınmasını savunurken, rahatlıkla sempati toplayabiliyor.
Ama bu, Haider'e oy verenlerin hepsinin bu görüşleri paylaştığı (ve hele Nazi eğilimli olduğu) anlamına gelmez. Özgürlük Partisi'ne giden oyların bir kısmı, protesto veya tepki oyudur. Avusturya'da da - diğer Avrupa ülkelerinde son zamanlarda görüldüğü gibi - bir "değişim trendi" başlamıştır. On üç yıllık iktidar yıpranmıştır. Bu iktidarın hataları veya yetersizlikleri, seçmenlerin değişiklik arzusunu kamçılamıştır.
* * *
YENİ Meclis'ten nasıl bir hükümet çıkacağı henüz belli değil. Bunun esas nedeni de, Sosyal Demokratların koalisyon ortağı olan Muhafazakar Halk Partisi'nin tutumudur. Eğer yurt dışından gelecek oylar tabloyu değiştirmezse, Halk Partisi üçüncü parti konumuna düşmüş olacaktır. Parti Başkanı Wolfgang Schussel, daha önceki demeçlerinde, bu durumda koalisyona girmeyeceğini söylemişti. Bu sözünde durursa, Şansölye Viktor Klima'nın eski partneri ile iktidarı sürdürmesi imkansız hale gelebilir.
Haider ile ortaklığı kesinlikle reddettiğine göre, ancak bir azınlık hükümeti kurabilir, ya da geçici bir hükümetle erken seçime gidebilir.
Herhalükarda, Başkan Thomas Klestil, Haider'e hükümeti kurmak görevini verse bile, onun iş başına gelmesi olasılığı yok gibi...
* * *
TÜRKİYE açısından, bu sonucun fazla bir şey değiştireceğini sanmıyoruz.
Avusturya'da 180 bin Türk yaşıyor. Bunların 40 bini de çifte vatandaşlığa sahip. Viyana'daki bir Türk diplomatının bize dediği gibi, bu ülkede aşırı sağ, Almanya'daki gibi, Türkleri hedef almıyor.
Tabii Türkler Haider'i sevmiyor ve seçim zaferinden hoşlanmıyor. Ama, yaşamlarını etkileyecek bir durum da yok. Hele Haider iktidardan uzak tutulduğu sürece...
Türkiye'nin AB adaylığı konusunda ise, Haider genelde Topluluğun genişlemesine (yani 11 adayın üyeliğine) karşı. Haliyle Türkiye'nin adaylığını da istemiyor. Ama Ankara'daki bir Avusturyalı diplomatın deyişiyle muhalefette kaldığı sürece resmi politikayı pek etkileyemez.
Avusturya da Helsinki zirvesinde tek başına Türkiye'ye karşı çıkacak değil (Başkaları çıkarsa, iş değişebilir). Ama önce Viyana'da nasıl bir hükümetin kurulacağını görmek lazım...
Yazara E-Posta: skohen@milliyet.com.tr