Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Evet, Türkiye'nin iki rüyası gerçekleşmek üzere. Türkiye'yi 21'inci yüzyılda dünyanın önde gelen ülkelerinden biri haline getirecek iki rüya...
       Bunlardan biri, Türkiye'nin Avrupa ile bütünleşmesi, diğeri ise Hazar petrolünün Ceyhan'a nakli ile ilgili.
       Her iki alanda da son gelen haberler, umut verici.
       Türkiye'nin AB adaylığı, aralık ayında Helsinki zirvesinde tescil edilecek gibi görünüyor.
       Bakü - Ceyhan boru hattı üzerindeki anlaşma da gelecek ay İstanbul'daki AGİT zirvesi sırasında imzalanacak.
       Ancak iki gelişme de, rüyayı noktalamıyor. İkisi de, amaçlanan hedefin yolunu açıyor. Diğer bir deyişle düşün gerçek olması için daha çok uğraşmak gerekiyor...
       * * *
       AB adaylığı ile ilgili son "hayırlı haberler" son dakikada bir yol kazası olmadığı takdirde, yeni yüzyılın arifesinde, Türkiye'nin artık "Avrupa familyası"nda yerini alacağı işaretini veriyor.
       Ancak AB adaylığının ve ileride üyeliğinin ne anlam taşıdığını, bunun Türkiye'ye neler kazandıracağını, ama aynı zamanda ne gibi sorumluluklar yükleyeceğini iyi kavramak lazım.
       Açık konuşalım: Bugün bırakın Türk kamuoyunu, bu işle uğraşan az sayıdaki yetkili ve bürokrat dışında, siyasiler, milletvekilleri, işadamları, memurlar, akademisyenler, gazeteciler vs. arasında, AB ile adaylıktan üyeliğe giden yolda neler yapılması gerektiğini doğru dürüst bilen azdır.
       Kuşkusuz "sokaktaki adam"a kadar herkesin, bu işin teknik ayrıntılarını öğrenmesi beklenemez. Ama adaylıkla birlikte katılım ve daha sonraki müzakere sürecini hazırlayacak olan kadroların - diğer aday ülkelerin yaptığı gibi - ciddi şekilde kolları sıvaması şart. Ayrıca Avrupa standartları ile uyum sağlamak için de bir zihniyet değişikliğine ihtiyaç var...
       * * *
       BAKÜ - Ceyhan boru hattı ile ilgili imzalanacak anlaşma, dört mutabakatı içerecek. 1) Hükümetler arası (Türkiye - Azerbaycan - Gürcistan) anlaşma. 2) Ev sahibi veya geçiş anlaşması. 3) Anahtar teslimi anlaşması. 4) Garanti anlaşması. Bu anlaşmaların bazısı yabancı şirketleri de kapsıyor.
       Böylece yıllardır uğraşılan dev projenin gerçekleşmesi yolunda en önemli adım atılmış olacak. Bir yetkilinin deyişi ile, artık tarafların bundan dönüş yapması mümkün değil. İmza törenine kadar olan zaman içinde, son detay çalışmaları (özellikle şirketlerle son pazarlıklar) da tamamlanmış olacak.
       Ancak AB konusunda olduğu gibi, boru hattı konusunda da iş mutabakatın ilanı ile veya anlaşmaların imzalanması ile bitmiyor. Esas iş ondan sonra başlıyor. Ve bunun büyük kısmı da Türkiye'ye düşüyor. En önemlisi 2.7 milyar dolar garanti veren Türkiye'nin finans kaynaklarının sağlanmasında çok aktif bir rol oynaması, ayrıca kendi bünyesi içinde eşgüdümlü bir çalışma yürütmesi gerekiyor. Son zamanlarda görülen dağınıklığın ve bazı makamların yetersizliklerinin giderilmesi artık bir zorunluktur.
       Türkiye'yi 21'inci yüzyıla daha gelişmiş ve güçlü olarak taşıyacak olan bu iki düşün gerçekleşmesi için daha çok çalışmak gerekecek. İstek ve gayret ne kadar büyük olursa, başarı şansı da o kadar yüksek olacaktır.


Yazara E-Posta: skohen@milliyet.com.tr