ADINI ister "terör", ister "direniş" olarak koyun, Irak artık tam bir "şiddet arenası"na dönüyor.
Giderek tırmanan bu şiddet dalgasının ilginç yanı, "çok hedefli" olmasıdır. ABD işgal yönetimi ve Amerikan askerleri, başlıca hedef tabii. Ama ABD dışında da, asker olmayan - yani sivil - hedefler de var. Bağdat'ta, BM karargahına ve BM'nin Irak'taki temsilcisi Sergio Vieira de Mello başta olmak üzere sivil personele karşı girişilen bombalı saldırı, bunlar arasında. Aynen son günlerde Bağdat'taki Ürdün Büyükelçiliği'ne, Kerkük - Yumurtalık boru hattına ve Bağdat'taki su şebekesine karşı girişilen eylemler gibi...
Irak'ta direnişin veya terörün giderek örgütlendiği ve yaygınlaştığı görülüyor ki, bu da ülkede barış ve istikrarın kurulması umutlarını zayıflatıyor. "Çok hedefli" saldırılar bu şekilde devam ederse Irak büsbütün kaosa sürüklenecek ve Irak halkına daha çok acı çektireceği gibi, dünyanın da başını çok ağrıtacak...
***
BAĞDAT'taki BM karargahına - ve diğer sivil hedeflere - saldıranlar kim? Ve bunların amacı ne?
Birinci sorunun, bilgiye dayanan kesin bir yanıtı yok. Çünkü bu eylemlerden sonra kimse "resmen" bunlara sahip çıkmıyor.
Çeşitli tahminler öne sürülüyor: Bunları Saddam yanlıları (eski Baasçılar veya Saddam'a sadık güçler) yapıyor diyenler var... "El Kaide" ve benzeri terör örgütlerinin Irak'a (yakın ülkelerden) sızarak bu saldırıları düzenlediğini söyleyenler de...
Konu her türlü spekülasyona açık. Otorite boşluğu ve Irak halkının şu sırada içinde bulunduğu perişan durum, şiddet için çok müsait.
Aslında Bush yönetiminin 11 Eylül'den sonra çok korktuğu "terörizm belası" şimdi Irak'ta kendisine en uygun zemini bulmuş durumda.
***
IRAK'ta ABD'ye ve diğer hedeflere karşı saldırıları kimlerin düzenlediği tam olarak bilinmiyor; ama amaçlarını kestirmek zor değil.
İlk hedef tabii ABD'nin işgaline karşı bir ulusal direniş hareketi yaratmak. Amerikan askerlerini öldürmek suretiyle hem Iraklıların öcünü ve öfkesini dışa vurmak, hem de ABD'yi bezdirmek, yıldırmak. Diğer bir amaç da, ABD dışında Irak'ta bulunan veya bulunacak olan tüm yabancı güçlere gözdağı vermek, onları ellerini Irak'tan çekmeye zorlamak...
Ne var ki bu eylemler Irak halkına daha çok sıkıntı verecek gibi görünüyor. Örneğin su şebekesine, petrol boru hattına yapılan sabotajlar, BM temsilciliğine karşı girişilen saldırı, Irak'ı daha da zor durumlara düşürecek. Bağdat'taki BM misyonu, tamamen insancıl yardım amacına yönelik bir çalışma yürütüyordu. ABD'yi eleştiren ülkelerin dahi Irak'ta barışın kurulması işinin BM'ye devredilmesini (ve böylece "meşruiyet" kriterinin yerine getirilmesini) istediği bir sırada, eylemcilerin BM'yi hedef alması, çok ters bir hareket.
Bunda esas amaç ABD'den intikam alıp onu cezalandırmak uğruna kaos yaratmaksa, bunu başarmak kolay. Ama ondan sonrası? Acaba bu eylemleri düzenleyenlerin böyle bir kaygısı ve uygulanabilir bir planı var mı?..
***
TÜRKİYE şu sırada Irak'a asker gönderme konusunu "değerlendirmeye" devam ediyor. Son eylemler Ankara'nın alacağı kararı etkiler mi? Dışişleri Bakanı Abdullah Gül "bunlar ayrı konular" diyor, ama "değerlendirme"nin şimdi bu yeni gelişmelerin ışığında yapılması gerekmez mi?