Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Dünkü "Guardian" gazetesi, deneyimli İngiltere Dışişleri Bakanlığı'nın da böyle bir yanılgıya düştüğünü, Tahran'daki büyükelçiliğinden gelen raporların yanıltıcı mesajlar içerdiğini yazıyor ve bir bakanlık yetkilisinin bu hatayı 1979'da Humeyni'nin Şah'ı devirme sürecinde yapılan yanlış değerlendirmelere benzetiyordu.Demek ki, genelde Tahran'dan (özellikle Batı başkentlerine) ulaşan raporlar, bir hayli kompleks olan "İran gerçeği"ni doğru dürüst yansıtmıyor...* * *Seçimlerin ikinci turu öncesinde Ankara'ya ulaşan raporların, Rafsancani ile Ahmedinecad'ın "başa baş" gittiğini belirtmekle beraber, Rafsancani'ye daha çok şans tanıdığı anlaşılıyor.Ancak Türk Dışişleri'nde iki olasılık üzerinde değerlendirmeler yapılırken, birçok Batı başkentinde Rafsancani'nin (ki tercih edilen aday oydu) zaferi cepte keklik sanılıyordu.Bir Türk yetkilisinin deyişiyle, bunun Batı'da "alenen beyan edilmesi" İranlı seçmenler arasında tepkiye yol açtı ve bir bakıma Ahmedinecad'ın galibiyetine katkıda bulundu.Ama belki de Tahran'daki yabancı diplomatların ve gözlemcilerin iyi teşhis edemediği ve ilgili başkentlerdeki yetkililerin doğru değerlendiremediği "İran gerçeği"nin başka yönleri var ki, asıl Ahmedinecad'ı cumhurbaşkanlığı koltuğuna taşıyan faktörler de bunlardır. 49 yaşındaki Ahmedinecad eski bir "Humeynist devrimci" olduğu kadar, bir "halk çocuğu". Bunu Tahran Belediye Başkanlığı sırasında gösterdi. Bu seçimlerde de halkın dertlerini (işsizlik, yoksulluk, yolsuzluk) hep öne çıkardı, bunların çözümü yönünde vaatlerde bulundu. Kabul etmeli ki halkın geniş bir kesimi için bu dertler, "reform", "demokrasi" gibi kavramlardan daha somut ve pratik bir anlam taşıyor... Ahmedinecad "Mollarşi" düzeninden ("Yüce Lider" Ayetullah Hamaney'den ulemaya, ordudan bürokrasiye kadar) büyük maddi - manevi destek gördü. Oysa reformcular bölündü. Bir kısmı ikinci turda oy kullanmadı... Halkın önemli bir kısmı pragmatik bir lider olarak tanınan Rafsancani'ye pek güvenemediği, hatta bazısı bundan önceki yöneticilerin vaatlerini yerine getirmedikleri için onlara bir nevi tepki olarak Ahmedinecad'a kaydı... * * *Şimdi olan oldu. Ahmedinecad'ın yönetiminde İran nereye gidecek? Geriye (Humeyni dönemine) mi dönecek, içte ve dışta daha katı mı davranacak, yoksa aşamalı bir dönüşüme yönelebilecek mi?İlk bakışta İran'ın reform yolundan ayrılması, devrimin başındaki dogmatik çizgisine kayması - ve dışta daha da izole olmak pahasına dünyaya meydan okuması - olasılığı güçlü görünebilir. Nitekim ABD başta olmak üzere bazı Batı başkentlerinde şimdiden böyle değerlendirmeler yapılıyor. Yeni liderin geçmişteki sözleri ve 'icraatı' da bunu destekler nitelikte...Ama Ahmedinecad'ın zamanla değişebilecğini, önceki günkü basın toplantısında sözünü ettiği ekonomik açılımları ve halkına verdiği sözü gerçekleştirmek için daha pragmatik davranabileceğini de düşünebiliriz. Kuşkusuz onun gibi bir tutucudan, reformcu kesimin beklediği köklü değişiklikleri yapması beklenemez. Ama belki daha ılımlı ve uzlaşıcı bir çizgiye gelebilir.Bu olabilir de, olmayabilir de! Ama şimdiden "olmaz" deyip kestirmemekte yarar var. Yoksa İran üzerindeki değerlendirme hatalarından biri daha tekrarlanmış olur... skohen@milliyet.com.tr Bütün dünya İran'daki seçimleri Mahmud Ahmedinecad'ın kazanmasını "sürpriz" olarak karşıladı. Gerçekten seçimlerin ikinci turuna girilirken, bütün tahminler eski cumhurbaşkanı Rafsancani'yi favori gösteriyor, dış dünyada pek tanımmayan Ahmedinecad'a pek şans tanınmıyordu.