Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Geçen hafta Washington'da yapılan İsrail - Suriye görüşmeleri üzerine, Türkiye'de Ortadoğu gelişmelerini izleyen çevreler, bu iki ülke arasında barışın gerçekleşmesi halinde, bunun Türkiye'yi nasıl etkileyeceği sorusunun yanıtını aramaya başladı.
Akla gelen sorular şunlar: Suriye, İsrail ile anlaşırsa, o bölgedeki askeri gücünü ne yapacak? Acaba bu birliklerini Türk sınırına mı kaydıracak?.. Suriye terörü destekleyen ülkeler listesinden silinecek mi? PKK buna dahil edilecek mi?.. İsrail Golan'daki su kaynaklarını korumak için, Suriye'nin Türkiye'den daha fazla su talep etmesine razı olur mu?..
İsrail, Ankara'da dile getirilen bu soruların arkasındaki kaygıların farkında. Öyle olduğu için, Başbakan Ehud Barak, daha Washington'a gitmeden önce, Ankara'ya bu konularda güvence vermek ihtiyacını duydu.
Güvencenin esası şu: İsrail, Suriye ile barış görüşmelerinin seyri hakkında, Türkiye'ye her türlü bilgiyi verecek... Ayrıca İsrail, bu görüşmeler sırasında, Türkiye ile ilişkilerini olumsuz etkileyebilecek hiçbir angajmana girmeyecek...
Dün görüştüğümüz İsrail'in Ankara'daki Büyükelçisi Uri Barner'in deyişi ile, "İsrail, kendi inisiyatifi ile verdiği bu sözü yerine getirmiş ve son günlerde, Türk yetkililerine, Washington'daki görüşmeler hakkındaki bilgileri aktarmış bulunuyor"...
* * *
İSRAİL'in Suriye ile barış görüşmeleri sürecinde, Türkiye'yi ilgilendiren sorunlar üzerindeki politikası şöyle ifade ediliyor:
* Güvenlik: Barış gerçekleştirildiği takdirde Suriye'nin İsrail sınırındaki güçlerini çekip Türk hududuna yığması, geçersiz bir senaryo. Suriye'nin barışa ve ekonomik kalkınmaya olan ihtiyacı, onu büyük ve masraflı bir ordu beslemekten kurtaracak. Kaldı ki, Suriye'nin bugünkü askeri gücü dahi, Türk Silahlı Kuvvetleri karşısında çok zayıf kalır...
* Terör: Türkiye, izlediği politika sonucunda, Suriye'yi PKK'yı safdışı etmek zorunda bıraktı. Eğer barış anlaşması olursa, Suriye, İsrail'i hedef alan diğer terör gruplarını da kontrol altına alacaktır. Suriye'nin "terörü destekleyen ülke" listesinden çıkarılması ise, ancak kendisinin gerçekten her türlü terörist grubuna (PKK dahil) desteğini tamamen son vermesi halinde mümkün olacaktır...
* Su: 1996'da kesilen barış görüşmelerinde Suriye bir ara su sorununu gündeme getirmiş ve İsrail ile anlaşmadan doğabilecek ek su ihtiyacının Türkiye'den sağlanması fikri tartışılmıştı. Şimdi İsrail, Suriye ile su konusunu, "tamamen ikili" bazda görüşmeye ve buna "Türkiye'yi hiçbir şekilde bulaştırmama" niyetinde olduğunu söylüyor. Ve de, Ankara'ya "Türkiye üzerinden herhangi bir su pazarlığının olmayacağı" güvencesini veriyor...
* * *
DÜN İstanbul'da bir grup yazarla bilikte bu konuları tartıştığımız İsrail'in eski Ankara Büyükelçisi Zvi Elpeleg de, Türkiye'nin Suriye - İsrail barış görüşmelerinden hiçbir şekilde kaygı duymaması gerektiğini, İsrail'in, bu müzakerelerde bölgedeki en yakın dostu olan Türkiye'nin çıkarlarına ters düşecek bir tavır almasının düşünülemeyeceğini belirtti. Elpeleg ile birlikte Türkiye'yi ziyaret eden "İsrail - Türkiye Dostluk Derneği" Onursal Başkanı Israel Ben - Yakar'a göre "atılan her adım Ortadoğu'da çocuklarımızın ve torunlarımızın daha iyi ve rahat yaşamasını sağlamayı" amaçlıyor.
Sözü geçen dernek, iki ay önce İsrail'de kuruldu. İlk faaliyeti Türkiye'deki deprem felaketi üzerine 600 bin dolar toplamak oldu. Şimdi bu para ile deprem bölgesinde bir ilköğretim okulu kurulacak.
Elpeleg ve Ben - Yakar Türkiye'ye, bu derneğin Türkiye bölümünün kurulması için geldiler. Önceki gün Ankara'da Demirel, Ecevit ve Hikmet Çetin ile görüştüler. Dernek 13 Ocak'ta Tel Aviv'de Sezen Aksu'nun da katılacağı büyük bir konser vererek adını duyuracak. Amaç, bir sivil toplum hareketi olarak, iki halkı birbirine yakınlaştırmak. Ortadoğu'daki hızlı gelişmelere bakılırsa, kimbilir Elpeleg'in deyişi ile, "belki ilerde bu dostluk hareketine Arap halklarının da katılması" hayal olmayacaktır...


Yazara E-Posta: skohen@milliyet.com.tr