IRAK'a asker gönderme konusu ilk gündeme geldiğinde tartışılan soru şuydu: "Biz istiyor muyuz, istemiyor muyuz?.." Son günlerde öne çıkan soru ise farklı: "Onlar istiyor mu, istemiyor mu?"
Ankara'da karar mercileri bu iki konuyu birbirleriyle irtibatlandırdığı için, Mehmetçiğin Irak'a gönderilmesini "bizim" kadar "onların" da istemesi önemli sayılıyor.
"Onlar" derken kastedilen Iraklıların - daha doğrusu Irak ulusunun çeşitli kesimlerinin - kendi topraklarında Türk askerini görmek isteyip istemediklerinin araştırılması, aslında sıradışı bir uygulama. Eğer Bosna, Kosova, Somali, Afganistan gibi ülkeler için yapıldığı gibi bir BM - veya en azından bir NATO - kararı olsaydı, belki buna ihtiyaç duyulmayacaktı.
Ama hükümet, konunun hem Türkiye içinde, hem de Irak'ta yarattığı hassasiyeti düşünerek, böyle bir nabız yoklaması yapmak - ve asker göndermeye ilişkin kararı da onun sonucuna bağlamak - ihtiyacını duydu...
***
NE var ki, alınan sonuçlar, kafaları karıştıracak nitelikte.
Konu, nerede ise, papatya falındaki "seviyor mu, sevmiyor mu" sorusunu anımsatıyor! Bakıyorsunuz Irak'tan bir gün "istiyorlar" haberi geliyor, ertesi gün ise "istemiyorlar" mesajı...
İşin ilginç yanı, Türk askerini isteyip istememek konusunda Irak "ulusu" kadar, yeni Irak "yönetimi"nin de bölünmüş olması. Çelişkili sesler gelmesinin nedeni de bu zaten.
* Aşiretlerden başlayalım. Gerek Ankara'ya gelen, gerekse oralara giden Türk temsilcileri ile konuşan çeşitli aşiret liderlerinin söyledikleri birbirini pek tutmuyor. Buna sıcak bakanlar da var, karşı çıkanlar da.
* Kürtler Irak'a Mehmetçiğin gelmesine hiç taraftar değil. Bunu daha baştan Talabani de açıklamıştı; şimdi Dışişleri Bakanı pozisyonundaki Hoşyar Zebari de bunu söylüyor.
* Geçici Hükümet Konseyi de bu konuda birlik içinde değil. Konsey Başkanı Ahmet Çelebi Ankara'da iken Türk askerine ihtiyaç olmadığını söylemişti. Dün Konsey üyesi Mahmut Ozman da aynı şeyi tekrarladı.
* Ve Türkmenler... Daha önce bu konuda konuşan bazı Türkmenler, Mehmetçiği Irak'ta görmekten memnun olacaklarını söylemişlerdi. Türkmen Kurultayı sonunda yeni lider seçilen Faruk Abdullah Abdurrahman ise, Türk askerinin BM kararı ile gelmesinin daha iyi olacağı şeklinde muğlak bir ifade kullandı ve Irak'ta buna karşı çıkanların bulunduğunu da belirtti...
***
ASLINDA Türkiye'nin Irak'a asker göndermesini daha baştan canı gönülden arzu eden, ABD'dir. Kuşkusuz Pentagon Ankara'dan böyle bir karar çıkmasından çok memnun olacaktır. Ancak Dışişleri Bakanı Colin Powell'ın önceki günkü demecinde Irak'ta bu konuda "ciddi hassasiyetlerin bulunduğu"na dikkati çekmesi de ilginçtir.
Bu karışık tablo karşısında hükümet, haftalardır sürdürdüğü "değerlendirmeleri"ni nasıl sonuçlandıracak, nasıl bir karara varacak? Ve en önemlisi, kararını verirken, hangi kriterleri ön plana alacak: Türkiye'nin çıkarlarını mı, Irak'ın çeşitli kesimlerinden gelen sesleri mi, ABD'nin istemini mi, iç politika mülahazalarını mı?
Bu bağlamda, baştaki sorumuza dönersek, "onlar istiyor mu, istemiyor mu?" sorusunun hükümetin nihai kararında ne kadar belirleyici olacağını da sormamız lazım. Daha açık bir deyişle, "istiyorlarsa" Mehmetçik gönderilecek, "istemiyorlarsa" gönderilmeyecek mi?
Hükümetin bu zor seçimi yapacağı gün yaklaşıyor...