Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yorum Uluslararası camianın (özellikle ABD, AB ve Rusya'dan oluşan "troyka"nın) girişimiyle yapılan görüşmelerde, Sırbistan'a ve Kosova'daki Arnavut yöneticilerine her türden öneri sunuldu: "Tam bağımsızlık", "kontrollü bağımsızlık", ABNATO "himayesinde" bağımsızlık, Belgrad'a bağlı "geniş otonomi", konfederal sistem, Hong Kong "modeli", BDT (Bağımsız Devletler Topluluğu) formülü vesaire...Bunların hiçbiri üzerinde Arnavutlarla Sırplar arasında bir mutabakat sağlanamadı.Artık tartışılacak formül de kalmadı galiba. Gerçi Rusya, "diplomaside çözüm tükenmez" fikriyle, müzakerelerin uzatılmasını istiyor ama, bunun işe yarayacağı konusunda fazla bir umut da kalmadı doğrusu. Bu nedenle, uluslararası camianın geniş kesimi (ABD, AB dahil) bundan sonra, BM Güvenlik Konseyi'nin artık kararını vermesi gerektiğini savunuyor. Bunun tarihi de belli: 19 Aralık...Bağımsızlık ne zaman?Geçen ay Kosova'daki seçimleri kazanan Kosova Başbakanı Haşim Taci, müzakere sürecinin son bulacağı 10 Aralık'a kadar bir sonuç alınmaması halinde, kendisinin hemen o tarihte bağımsızlık ilan edeceğini söylemişti.Bu, seçim zaferinin sarhoşluğuyla söylenmiş bir laftı. Şimdi Kosova lideri, daha soğukkanlı davranmak gerektiğini anlıyor ve böyle ani bir çıkış yapmak yerine beklemeyi tercih ediyor.Beklediği şey, öncelikle Güvenlik Konseyi'nin alacağı karardır. Bazı gözlemciler, Sırbistan'da ocak ayında yapılacak genel seçimleri de bekleyeceğini düşünüyorlar. Bu arada AB üyelerinin ve de Rusya'nın bağımsızlık konusunda nasıl bir tavır alacağı daha net ortaya çıkacak.Kısacası, Kosova'nın bağımsızlığı, başta söylendiği gibi, derhal ilan edilecek değil. Ama o yönde yeni bir sürecin başlamakta olduğu da açık. KOSOVA'nın siyasal geleceği konusunda aylardan beri süren ve dün resmen hüsranla biten müzakere sürecinde, akla gelen ne kadar çözüm formülü varsa, hepsi masaya geldi. Varılan noktada, çeşitli senaryolar akla geliyor.Haşim Taci yönetimi, biraz sabrettikten sonra tek yanlı bağımsızlık ilan edebilir.Bu takdirde, Sırbistan'ın ne yapacağı önemli. Belgrad, Kosova ile sınırını kapatabilir ve 2 milyon nüfuslu bölgeyi abluka altına alabilir. Bu mümkün; ancak Belgrad o zaman Avrupa ile bütünleşme şansını kaybetmiş ve Batı'yı karşısına almış olur...Bir başka senaryo, Sırbistan'ın kendi egemenliğindeki Kosova'ya asker sevk etmesidir. Bu bir çılgınlık olur. Çünkü NATO'nun Kosova'daki 16.500 kişilik çokuluslu ordusu, buna izin vermeyecektir. NATO'nun geçen hafta aldığı karar, bu konuda açık bir uyarı oluşturuyor.Gene kötü senaryolardan biri de, Kosova'da yaşayan Sırpların ayaklanması, milislerin saldırıya geçmesidir. Bunun da bir felaket olacağını söylemeye gerek yok.Olayın uluslararası sonuçları üzerindeki senaryolara gelince, örneğin, Rusya'nın Belgrad'ı aktif olarak savunması, onu Batı ile karşı karşıya getirebilir. Öte yandan, Avrupa Birliği'nde, Kıbrıs (Rum yönetimi) Yunanistan, İspanya, Romanya gibi "ayrılıkçılığa karşı" olan üye ülkelerin tutumu sonucunda ciddi bir çatlak ortaya çıkabilir...Anlaşılan, Kosova senaryolarını önümüzdeki haftalarda daha çok konuşacağız. skohen@milliyet.com.tr Gerginlik süreci