Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yorum Yeni Demokrasi Partisi'nin (YDP) parlamentodaki cılız çoğunluğu ile, Karamanlis'in yeni dönemde eskisine kıyasla daha da zorlanacağı kuşkusuz.Üstelik bu kez, karşısında sadece geleneksel rakibi PASOK değil, aşırı sağdan sola kadar 3 muhalefet grubu daha olacak.Karamanlis'in özellikle son haftalarda orman yangınları nedeniyle epey hırpalanmış olmasına rağmen, tek başına yeniden iktidar olması gene de bir başarı sayılır. Buna "zafer" denemez tabii. Çünkü YDP hem oy hem de sandalye kaybetti. Karamanlis, yeni hükümeti kurmak için gereken milletvekili sayısının sadece 1 fazlasına sahip...YDP'nin gerilemesi PASOK'un işine yaramış değil. O da oylarında ve sandalye sayısında ciddi kayıplara uğradı. Kazandı, ama kıl payı ile... Yunan Başbakanı Kostas Karamanlis bu durumda iktidarda 4 yıl daha tutunabilecek ve bu arada içeride vaat ettiği reformları gerçekleştirebilecek, dışta da cesur adımlar atabilecek mi? Gerçekten PASOK mevcut fırsatları değerlendirip daha ileri geçeceğine, eski pozisyonunu da kaybetti. Bu bakımdan seçimlerin esas mağlubu, PASOK lideri Yorgo Papandreu oldu.Şimdi Yunanistan'da bir krize sürüklenmekte olan sol, yeni bir arayış içine giriyor. Papandreu'nun parti liderliğini kaybetmesi ve bu mevkiini, rakibi Evangelos Venizelos'a kaptırması olasılığı var. Bu olursa Karamanlis'lerle Papandreu'lar arasındaki yarım yüzyıllık "hanedan" mücadelesi, Yorgo'nun -ve de solun- aleyhinde dramatik bir şekilde noktalanabilir...Bizim de geçmiş yıllarda -ve seçimlerde- Yunanistan'da izlediğimiz bu mücadelenin odak noktalarından biri de dış politika ve özellikle Kıbrıs ve Türkiye ile ilişkiler meselesiydi. Bu konularda seçim kampanyalarında "hamaset" -ve gerçekte demagoji- prim yapıyordu.Bu seçimlerin ilginç (ve olumlu) özelliklerinden biri, ne Yorgo Papandreu'nun, ne de Kostas Karamanlis'in bu konuları gündeme getirmemeleridir. Bu kez seçim kampanyası daha çok ekonomik sorunlar ve reformlar üzerinde odaklanmıştır.Karamanlis'in bu platform üzerinde yeniden seçilebilmiş olması, halkın kendisine "reformlara devam" görevini vermesi anlamına geliyor. Yunanistan son dönemde yüzde 4.4 oranında bir kalkınma hızına kavuştu, ülkede yeni iş olanakları doğdu, işsizlik azaldı, yaşam düzeyi yükseldi... Ama daha yapılması gereken çok işi var: Özellikle sosyal alanda, örneğin emeklilik alanında.Karamanlis'in daha geniş bir muhalefete rağmen, kırılgan çoğunluğu ile bunu başarabilmesi, gerçek "liderlik" vasfını göstermesine bağlı. Reformlara devam Bu, Türkiye ile ilgili politikası için de geçerli. Onun döneminde Türk-Yunan ilişkilerinde bazı ilerlemeler oldu. En azından ciddi bir kriz yaşanmadı. Başbakan Erdoğan'ın Karamanlis ile iyi ve samimi bir diyalog kurmasının da bunda kuşkusuz büyük payı var.Bu bakımdan YDP liderinin yeniden işbaşına gelmesi, ilişkilerde bir devamlılık sağlıyor.Ama Karamanlis yeni dönemde ilişkilerde yeni bir canlılık sağlamak ve anlaşmazlıkları gidermek için daha cesur hareket edebilecek mi? Örneğin birkaç kez planlanan -ama gerçekleştirilemeyen- Türkiye'ye resmi ziyaretini yapacak mı?Biliyoruz, kıl payı çoğunluk ve daha güçlü bir muhalefet ortamında, bunlar zor işler. İşte bunun için "liderlik" lazım... skohen@milliyet.com.tr Türkiye ziyareti