Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Seçim sonrası yeni dönemde Türkiye'nin dış politikası nasıl olacak?
Bu sorunun yanıtını arayan dış çevreler, MHP'nin yeni hükümette yer alacağı varsayımından hareketle, şu değerlendirmeleri yapıyor:
* Temelde Türk dış politikasının yönü ve tercihleri değişmez. Bu bakımdan bir "rota değişikliği" beklenmiyor.
* Yeni koalisyonda, MHP'nin milliyetçi ve aktivist eğilimi kendini belli edebilir. Özellikle bazı hassas sorunlar gündeme geldiğinde, MHP ağırlığını ortaya koyacaktır.
* Ecevit 55. ve 56. hükümet döneminde, bazı önemli dış politika konularında "milliyetçi" ve katı bir tavır sergiledi. Bu bakımdan, Ecevit'in kuracağı yeni hükümette MHP'nin bulunması, benzer bir tutumun sürdürülmesi sonucunu verecektir. Bir Avrupalı diplomatın deyişi ile, "esneklik ve uzlaşma yönünde bir hareket olabilir diye bir umut vardı. Şimdi böyle bir ortaklık bu beklentiyi ortadan kaldırıyor"...
* * *
SEÇİM sonucunu, dış politikaya olası yansımaları açısından ele alan, değişik ülkelerin diplomatlarının ve analistlerinin ilk tepkileri oldukça ilginç.
* AB çevreleri, yeni iktidarda üyelik konusuna soğuk bakan partilerin ikiye (DSP ve MHP) çıkacağını öne sürerek "zaten kopuk olan diyaloğun başlaması şansı şimdi çok daha zayıf" diyor. Gerçi bazı AB yetkilileri "seçim sonrası, yeni bir başlangıç yapmak zamanıdır" şeklinde konuşuyor, ama böyle bir inisiyatifin Ankara'dan gelmeyeceğini de seziyor. AB'nin ise Türkiye'ye tamamen şartsız olarak kapılarını açmaya karar vermesi de mümkün görülmüyor...
* Ankara'nın Kıbrıs ve Türk - Yunan ilişkilerinde yeni dönemde daha sert bir tavır alması bekleniyor. Atina'da ve Kıbrıs Rum kesiminde MHP'nin seçim başarısının uyandırdığı kaygı belli. Washington ve Londra'da da, bu şartlar altında Kıbrıs görüşmelerinin başlaması şansının daha da zayıfladığı kabul ediliyor...
* ABD ve Avrupa çevrelerinde yeni dönemde insan hakları sorununda "beklenen ilerlemeler"in gerçekleşmemesi kaygısı ifade ediliyor. Bu "sorun"dan bazılarının kastettiği şey, daha çok ifade özgürlüğüdür. Bazısının kafasındaki ise, Kürt sorunudur. Bu bağlamda, Öcalan davasının ve sonucunun dış ilişkilere olumsuz yansımaları olabileceğinden korkuluyor...
* Rus çevrelerinin de başka nedenlerle kaygılı olduğu görülüyor. Onları ilgilendiren husus, MHP'nin Kafkasya ve Orta Asya konusundaki görüşleri ve "niyetleri"dir. Rusların endişesi, Çeçenistan'da ve daha önce de Azerbaycan'da bazı "ülkücü unsurlar"ın gösterdiği faaliyetten kaynaklanıyor...
MHP tabanının olası tepkileri de kaygı yaratıyor. Geçen yıl İtalya'ya karşı gösteri ve eylemlerin düzenlenmesinde MHP'lilerin oynadığı rolü hatırlatan bir Avrupalı diplomat, "Parti liderliği ve koalisyon ilerde bu tür davranışlar olursa ne yapar" diye soruyor...
* * *
MHP'li bir hükümetin dış politikasının ne olacağı üzerinde kafa yoran Ankara'daki diplomatlar, dün de belirttiğimiz gibi, şimdi bu partiyi daha yakından tanımaya ve görüşlerini tespit etmeye çalışıyorlar. Bir sıkıntıları, dış konularda yeterince "materyal" - yani bu görüşleri açıklayan beyanlar - bulunmamasıdır.
Doğrusu Türk kamuoyunun da bu görüşleri pek iyi bildiği söylenemez. Şimdi iktidara gelmek üzere bulunan partinin önde gelenlerinin, buna açıklık getirmesi isabetli olacaktır...



Yazara E-Posta: skohen@milliyet.com.tr