Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


SON olaylar, Türkiye'ye Ortadoğu'dan Orta Asya'ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada, daha faal bir rol oynama fırsatını veriyor.
Bu iki bölge, ABD'ye karşı girişilen terörist saldırının ardındaki gelişmelerin odak noktası haline geldiği için, dünya politikasında birinci derecede önem kazanıyor.
Ancak, olayların nasıl gelişeceği ve bu iki hassas bölgedeki dengeleri nasıl etkileyeceği henüz belli değil. Bu kaypak zeminde çok şey olabilir, çok şey değişebilir. Ankara da herhalde olayların seyrine göre politikalarını ayarlayacaktır...
* * *
GELİŞMELERİN Türkiye'nin Ortadoğu, Orta Asya ve enerji hatları projelerini nasıl etkileyeceğine kısaca bakalım:
* ORTADOĞU'da, son zamanlarda Türkiye bir yandan Suriye, İran ve Irak gibi komşuları ile bozuk veya soğuk olan ilişkilerini düzeltmek, diğer yandan İsrail - Filistin anlaşmazlığının halline katkıda bulunmak için yoğun çaba harcamıştır.
Şimdi Türk diplomasisi, ABD'nin teşviki ile Arap - İsrail barış sürecinin canlandırılmasında daha aktif bir rol üstlenmektedir. Eğer Afganistan'a karşı olası bir ABD operasyonu İslam ve Arap dünyasını ayağa kaldırmazsa, barışçı girişimler devam edebilecektir.
Son olaylar, Suriye ve İran gibi geçmişte terörizme yataklık eden ülkelerde yeni değerlendirmelere yol açabilir ve bu Türkiye'nin de lehinde olabilir. Olası bir ABD - İran yakınlaşması da bölgedeki dengeleri değiştirebilir.
Türkiye açısından esas sıkıntı, Irak'ın durumudur. Henüz gündemde görünmemekle beraber, Irak'a karşı olası bir ABD eylemi, Ankara'yı zor duruma düşürebilir. Kuzey Irak'taki nazik durumun nasıl gelişeceği de Türk yetkililerinin başlıca kaygısıdır.
* * *
* ORTA ASYA'da Türkiye, son olaylardan sonra daha aktif bir politika izlemeye yöneliyor. Cumhurbaşkanı Sezer'in bölge liderleri ile başlattığı "telefon diplomasisi", bunun ilk işaretlerinden biri.
Analistler, yeni dönemde Ankara'nın bölgedeki Türki cumhuriyetler üzerindeki etkinliğinin artacağını öne sürüyorlar.
Bu aşamada, ABD'nin bölgeye girmesi, ilk bakışta buradaki dengelerin değişebileceği izlenimini verebilir. Bu bağlamda Rusya'nın kendi arka bahçesi saydığı bölgeye ABD'nin aktif faaliyette bulunmasına razı olması ilginçtir. Ancak bir analistin belirttiği gibi, Rusya uzun vadede burayı kendi nüfuz alanı olarak korumaya kararlıdır.
Her halükarda, bu bölgede olayların seyri, Türkiye'nin oynayacağı rolün kapsamını etkileyecektir. Ankara, Rusya'nın - en azından şimdilik - bundan rahatsızlık duyacağını sanmıyor.
* * *
* BAKÜ - CEYHAN boru hattı projesinin son olaylardan nasıl etkilenebileceğine gelince; bu konuyu yakından izleyen bir uzmanın kanısınca, yeni oluşumlar, bu projenin şansını artıracaktır. Bunun başlıca nedeni "güvenlik faktörü"dür. BP ve diğer ilgili şirketler bölgedeki karışık durum karşısında, başka "opsiyonlar"a kuşku ile bakıyor ve Bakü - Ceyhan hattını daha güvenli sayıyor. Ayrıca ekonomik olarak da bu proje, şirketlere daha cazip geliyor...
ÖZETLE, bu 4 günlük kısa dizimizden çıkan sonuç şu: Terörist saldırıları izleyen yeni uluslararası konjonktür, Türkiye için bazı avantajlar ve fırsatlar yaratıyor. Türkiye'nin jeostratejik konumu, ayrıca NATO üyesi laik ve demokratik bir Müslüman ülke olarak oluşturduğu model; önemini artırıyor. Ama Ankara (1) bu önemi fazla abartmamalı. (2) yeni ortamın yarattığı zorlukları ve riskleri görmeli. (3) fırsatları değerlendirmek için zamanında ve yerinde inisiyatif kullanmalıdır...