Dışişleri Bakanı olarak görev yapmış iki siyasi liderin başında bulunduğu partilerin seçim bildirgelerinde dış politikaya değinilmemiş olmasını nasıl yorumlamalı?
Bu partilerden biri, Mesut Yılmaz'ın ANAP'ı. Aralarında şimdi değerli bir diplomatın da (Mehmet Ali İrtemçelik) bulunduğu ANAP'ın 32 sayfalık Seçim Bildirgesi'nde, dış politika bölümü yok!
Aynı şekilde, Tansu Çiller'in DYP'nin 28 sayfalık iddialı programında da, her nedense dış politikaya yer verilmedi!
Diğer partilere gelince, onların seçim bildirgelerinde en azından bir dış politika bölümü var. DSP, FP, MHP ve CHP'nin programları genel hatları ile bu partilerin dış ilişkilere ve dış sorunlara bakış açısını ve yaklaşımını yansıtıyor...
* * *
DSP'nin 113 sayfalık 1999 Seçim Bildirgesi'nin 9 sayfalık dış politika bölümü, 1995 Bildirgesi'nin bir benzeri olup Bülent Ecevit'in üslubunu taşıyor. Bu bölümün önemli bir kısmı, "bölge merkezli ulusal dış politika" kavramına ayrılmış. Bildirge, DSP'nin böyle bir politikayı hayata geçireceğini ve bu sayede Türkiye'nin bölgede "önder ülke" durumuna gelebileğini öne sürüyor...
Fazilet Partisi'nin 147 sayfalık Seçim Beyannamesi"nin 5 sayfalık dış politika bölümü de, bölgesel politikalara ağırlık veriyor ve Türkiye'nin bölgedeki etkinliğini "global etkinliğe dönüştürülmesinin aracı" sayıyor. FP programında ilginç olan husus, Batı ile ilişkiler konusundaki yaklaşımdır. Beyannamedeki ifadelere göre Fazilet, "AB ile üyelik sürecinin tamamlanmasını", "Türkiye'nin NATO içindeki etkin rolünün sürdürülmesini", "ABD ile stratejik ve askeri işbirliğinin ekonomik işbirliği ve yatırım konuları ile genişletilmesini" hedefliyor... Tabii bu arada FP Ortadoğu politikasının "ciddi revizyondan geçirilmesini", İslam Konferansı Örgütü D - 8 ve ECO gibi kuruluşlarla sıkı bağların geliştirilmesini de öngörüyor...
MHP'nin seçim bildirgesinde oldukça kapsamlı bir dış politika bölümü var. Bunda temel hedefler arasında "milli bir dış politika"nın oluşturulması, Türk dünyası ve İslam alemi ile bağların pekiştirilmesi, (bu arada bir "Türk Dünyası Ortak Pazarı"nın ve Ankara'da bir "Türk dünyası bakanlığı"nın kurulması") öngörülüyor. MHP, AB ile ilişkilerin "ciddi bir şekilde gözden geçirilmesini" de istiyor...
CHP'nin programında dış politikaya ayrılan kısa bölüm spesifik konulara değiniyor. AB ile tam üyeliğin gerçekleştirilmesinde, CHP'nin AB ülkelerindeki sosyal demokrat yönetimlerle diyaloğunun yardımcı olacağı belirtiliyor. Kıbrıs'ta çözüm şekli olarak konfederasyon öngörülüyor. Temelde Atatürk'ün "barışçı politikası" savunuluyor...
* * *
DÜNKÜ yazımızda belirttiğimiz gibi, bu kez seçim kampanyasında dış politika hemen hemen hiç konuşulmadı, tartışılmadı. Bazı partilerin dış politikaya yer veren seçim bildirgeleri ise, güncel ve öncelikli meseleler üzerinde özgün görüşler ve öneriler öne sürmekten çok, daha önce de çeşitli vesilelerle ortaya konan genel tavırları yansıtıyor.
Coğrafi konumu açısından bu kadar hassas bir bölgede bulunan ve bu kadar hayati ve ivedi dış sorunlarla karşılaşan Türkiye'de, iktidar için yarışan siyasi partilerin, dış politikaya gereken önemi vermemesini anlamak gerçekten zordur.
Yazara E-Posta: skohen@milliyet.com.tr
Özay Şendir
‘Diyalektik bir şey’ olarak Lozan tartışması...
16 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Sosyolojik hatalar!
16 Mayıs 2025
Zafer Şahin
Sanatçılar ‘Terörsüz Türkiye’ istemiyor mu?
16 Mayıs 2025
Abdullah Karakuş
Krizler, görüşmeler ve sonuçları
16 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
İttifak’ta görüş ayrılığı çıkmadı
16 Mayıs 2025