Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



TÜRKİYE son günlerde ABD Kongre üyelerinin yol geçen hanı oldu. Bir hafta içinde Ankara ve İstanbul'a gelen heyetlerin sayısı beşi buluyor...
Çoğu Irak'ı ziyaret eden Senato ve Temsilciler Meclisi üyeleri ve danışmanları, burada Irak sorunu ve Türk - ABD ilişkileri üzerinde Türk muhatapları ile görüş alışverişi yapıyorlar.
Önceki gün İstanbul'a gelen bir heyetin başındaki Senatör John McCain ile bir tekne gezisinde görüşmek fırsatını bulduk. 68 yaşındaki Senatör, ABD'nin en saygın ve etkin politikacılarından biri. Eski bir Cumhuriyetçi olan McCain, son başkanlık seçimlerinde kendi partisi içinde rakibi George W. Bush'a karşı yarışmıştı. Herhalde 2004 seçimlerinde onu gene aynı yarışta göreceğiz.
***
KENDİSİYLE yaptığımız sohbetten edindiğimiz izlenim, Senatörün Cumhuriyetçi olduğu halde, Bush yönetiminin Irak politikasına karşı olduğu ve Washington'da bu tutuma karşı bir kampanya başlatmak kararında olduğudur.
McCain konuşmamızda en az dört kez, "Irak'ta zaman bizim lehimizde değil" diyerek, son gelişmelerin ışığında yönetimin mutlaka tavrını değiştirmesi gerektiğini savunuyor.
Kendisine "ABD Saddam'ı devirmek için askeri planlarında başarılı oldu, ama Saddam sonrası dönem için bir planı ve stratejisi yok mu ki bu kadar başarısız oluyor" şeklindeki bir soru yönelttiğimizde yanıtı şöyle oldu: "Doğru, savaşı beklendiğinden çabuk bitirdik; ama barışı kuramıyoruz, çünkü buna göre hazırlıklarımız tam değil. Hem güvenlik, hem de yeniden yapılanma konusunda başarılı olamıyoruz."
***
SENATÖR McCain Irak'ta gördüklerine ve duyduklarına dayanarak örnekler veriyor: Su, elektrik gibi altyapı sistemi hem eski, hem büyük hasar görmüş. Halk bu nedenle öfkeli. Bu da terör için ortam oluşturuyor.
"Önümüzdeki günlerde bunu Washington'da konuşacağım" diyor Senatör. "Yönetimin bu işlere en az 13 - 15 milyar dolar ayırması gerektiğini söyleyeceğim. Konuyu Kongre'ye de getireceğim."
McCain ABD'nin güvenliği sağlaması için de Irak'a en az bir tümen daha (18 bin asker) göndermesinin şart olduğu görüşünde. Ancak aynı zamanda diğer ülkelerin de katkısını sağlamak için, ABD yönetiminin BM ve NATO çerçevesinde bir rol verilmesine razı olması gerektiğini düşünüyor.
Senatör şimdiki "istikrar gücü"nün acemiliklerine örnek olarak orada duyduğu bir anekdotu da naklediyor: Bir Bulgar birliği Basra'da bir mahalle arıyor. Bulamayınca oradaki yerel bir yetkiliye haritada yerini gösteriyor. Meğer bu yer Basra'da değil, Necef'te imiş!
McCain'in deyişi ile bu bir şaka da olsa, bu işin hiç de iyi gitmediğini gösteriyor. Ve eski bir asker olan Senatör, "Irak'ta kendisini ta Kore Savaşı'ndan beri kanıtlamış Türk askerine ihtiyaç var" diyor...
***
PEKİ, Türkiye Irak'a asker göndermeyi reddederse ne olur?
Senatör bunun ABD'de ve özellikle Kongre'de düş kırıklığı yaratacağını düşünüyor. Ama, diye devam ediyor, "Türk - ABD ilişkileri sarsılmamalı. İşbirliğimiz sadece bu alandan ibaret değil. Başka alanlarda, ekonomide, Irak'ın yeniden yapılanmasında da birlikte yapabileceğimiz çok şey var. Ama Irak'ta barış ve istikrarı birlikte sağlarsak, ilişkilerimiz daha da güçlenir"...