Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Londra'daki terörist eyleminin ardından, gene Fransa'dan benzer bir destek jesti geldi: Paris Belediye Başkanı Bertrand Delanoe, "Şimdi hepimiz Londralıyız" dedi.Trajik olay karşısında kendi kaderlerini Londralılarınki ile bir gören, sadece Paris Belediye Başkanı değil. Bütün Fransa ve de Avrupa, benzer destek ve sempati sergiliyor. AB Komisyonu Başkanı Barrosso'nun deyişiyle "Bütün Avrupa şu anda İngiltere ile aynı safta"...Oysa birkaç gün öncesine kadar başta Fransa olmak üzere, "yaşlı kıta"nın önde gelen ülkeleri, İngiltere ile adeta kanlı bıçaklı duruma gelmişti. Chirac İngilizlerle dalga geçiyordu, Blair başkanlığını devraldığı AB'yi kendi dümen suyuna göre yönlendirmeye çalışıyordu, görüş ve çıkar ayrılıkları Birlik içinde ciddi bir çatlak yaratıyordu.İlk bakışta bir çelişki gibi görünebilir ama teröristlerin Londra'da giriştiği saldırı, Irak savaşından AB'nin siyasal geleceğine kadar çeşitli konularda birbirlerinden ayrılan kıta Avrupası ile İngiltere'yi birleştiriverdi. Sadece İngiltere'ye değil, "herkese" karşı bir tehdit olarak görülen terörizm ile mücadelede ortak cephe kurma zorunluluğu, AB'nin öncelikli hedefi haline geldi...* * *BU, Londra'daki "7-7 saldırısı"nın yol açtığı en önemli sonuçlardan biri. New York'tak "11-9 eylemi" gibi, İngiltere'deki olayın, bu ülkeyi aşan önemli siyasal gelişmelere yol açacağı kesin.Şu anda Fransa dahil, Avrupa ülkelerinde terörizmin kendilerini de hedef alacağı korkusu hâkim. "Le Figaro"nun belirttiği gibi, Fransa'nın, Irak konusunda ABD'yi desteklememiş olması, benzer saldırılara sahne olmaması için bir sebep değil. Fransa'da sayısı 5 milyonu bulan, çoğu Kuzey Afrikalı Müslüman topluluklar yaşıyor. Fransız yetkililer bu durumun eylemciler için müsait bir altyapı oluşturduğunu düşünüyor. Bu nedenle Fransa şimdi alarmda. İtalya ve diğer Avrupa ülkeleri gibi...Bu olay, çeşitli Avrupa ülkelerinde -toplam sayısı 20 milyonu bulan- Müslüman topluluklarla bu ülkelerin halkları ve siyasi otoriteleri arasındaki ilişkileri de gündeme getiriyor. İngiltere'de Başbakan Blair'in İngiliz halkını Müslüman kökenli vatandaşlara veya göçmenlere karşı bir davranış içine girmemeye çağırması, çok yerinde. Ancak bazı İngiliz fanatiklerinin de şimdiden tehditler savurmaya başladığı görülüyor. Bu İngiltere için olduğu gibi, Müslüman topluluklarının yaşadığı Hollanda'dan Avusturya'ya kadar birçok Avrupa ülkesi için de ciddi bir tehlike oluşturabilir.* * *LONDRA'daki terör olayı, Başbakan Blair'in siyasal geleceğini nasıl etkiler?Blair "7-7 saldırısı" öncesinde, Avrupa'da yıldızı en çok parlayan lider durumundaydı. Ondan bir gün önceki "olimpiyat zaferi" onun popülaritesini daha da artırmıştı. Kim derdi ki bir gün sonra teröristler Londra'yı vuracak ve onun sevinci kursağında kalacak? Ancak, bu olayın Blair'in siyasal geleceğini sarsmasını beklememek lazım. Aksine Blair bu olay vesilesiyle gerek kendi ulusundan, gerekse uluslararası camiadan daha fazla destek alıyor.Londra'daki saldırı İngiltere'yi (ve herhalde diğer birçok ülkeyi) terörle mücadelede daha sert davranmaya, daha sıkı önlemler almaya, hatta yeni kısıtlamalar getirmeye zorlayacaktır. Bu da demokrasilerde kişisel hak ve özgürlüklerin korunması ile birlikte teröre set çekecek güvenlik önlemlerinin hayata geçirilmesindeki zorlukları gündeme getirecektir. skohen@milliyet.com.tr 11 Eylül saldırısından sonra "Le Monde" gazetesi, bir dayanışma örneği olarak, "Bugün Hepimiz Amerikalıyız" manşetini atmıştı.