Ne de olsa dünya çapında öylesine görkemli bir müzik şöleni, saatlerce süren böyle bir enternasyonal şov, nadir rastlanır.Londra'dan Tokyo'ya, Philadelphia'dan Paris'e kadar 8 sentte düzenlenen "Live 8" konserinde ünlü 150 şarkıcı ve müzik grubunun performansı, tek kelime ile "süper" idi.Sanat yıldızları 8 kentte meydanları dolduran toplam 1.5 milyar insanın yanı sıra, dünyanın çeşitli yerlerinde TV ekranlarının başında konseri izleyen -tahminen- 2.5 milyar insana, gerçekten unutulmaz zevkli saatler yaşattılar...Ama "Live 8" sıradan, sırf eğlence cinsinden bir müzik olayı değildi. "Yüce" bir amacı vardı: Dünyanın ve özellikle dünyaya yön veren "süper" liderlerin dikkatlerini Afrika'ya çekmek... İnsanlığı o "bahtı kara" kıt'a ile ilgilenmesini, onun 700 milyon talihsiz insanına yardım elini uzatmasını sağlamak...Bu, biletlerin pahalıya satıldığı türden bir para toplama kampanyası da değildi. Amaç çok daha "asil" ve köklü idi. Afrika'nın bir-iki günlük yardım kampanyaların çok ötesinde, sorunlarının çözümünü sağlayacak etkin ve sürekli desteğe ihtiyacı var...* * *"LIVE 8" bunu başardı mı? Evet, etkinliğin "eğlence" yönü, bir bakıma verilmek istenen mesajın milyarlarca insanın kafasında yer almasına geniş ölçüde yardımcı oldu.Bugün bu sayede yeryüzünde pek çok insan kara kıtada 3 saniyede bir, bir Afrikalının açlıktan veya hastalıktan ölmekte olduğunu biliyor. Birçok Afrika ülkesinde insanların günde bir öğün yemekle yetindiğini, Afrika nüfusunun yarısının günde sadece bir dolarlık bir gelire sahip olduğunu öğrenmiş bulunuyor. Dünya gene bu vesileyle BBC, CNN ve daha birçok TV kanallarının düzenlediği özel programlarda, Afrika'daki sefaletin, yoksulluğun, açlığın, acıların yürek parçalayan boyutlarını görmüş oldu...Bunun pratik bir değeri olacak mı? Esas mesele bu.Bunun için şimdi gözler dünyanın en gelişmiş 8 ülkesinin liderlerinin yarın toplanacağı İskoçya'nın Edinburgh kentine çevrilmiş durumda."Live 8"in göz kamaştırıcı şovunun dışında, verdiği mesajın ne kadar etkileyici olduğunu, G-8'lerin 3 günlük zirve toplantısının sonunda anlayacağız.* * *HAFTA sonundaki etkinliğin en azından kamuoyu oluşturma açısından, Afrika'ya destek için müsait bir ortam yarattığı açık. Bu, liderleri bazı adımlar atmaya teşvik edecek bir gelişmedir. Yeter ki, onlar da böyle bir istek ve irade taşısınlar...Kara kıtadaki insanları kara bahtından kurtarmanın yolu, sadece onlara para, gıda, ilaç yardımı yapmaktan ibaret değil. Yapılacak "yardım"ın çeşitli şekilleri var: Örneğin fakir Afrika ülkelerinin büyük borç yükünün silinmesi, onlarla daha elverişli şartlarda ticaret yapılması, ivedi ihtiyaçlarına karşılık verecek projelerin finanse edilmesi gibi...G-8'lerin ev sahibi olarak İngiltere Başbakanı Blair'in bu bağlamda ortaya koyduğu bir program da var. Ama Bush dahil, diğer liderlerin bu konuda tereddütleri olduğu anlaşılıyor. Bütün mesele varlıklı ülkelerin pamuk ellerini ceplerine koymaya ne kadar hazır olduğudur.Varlıklı derken, bunların sadece G-8'lerden ibaret olmadığını da hatırlatmak lazım. Örneğin petrol zengini ülkelerin kayıtsızlığını nasıl izah etmeli? "Live 8"in nağmeleri bütün kulaklara hoş gelmeyebilir; ama verilen mesajlar, herkesin anlayacağı kadar açık ve nettir... skohen@milliyet.com.tr TABİİ ki işin "eğlence" yönü ağır bastı ve milyonlarca, hatta milyarlarca insanı coşturdu...
