Kosova sorununun çözümü için askeri harekatın başlamasından 43 gün sonra, olayların NATO için iyi gitmediği açık.
NATO - ve özellikle ABD - yetkilileri hava bombardımanlarının devamı konusunda kararlılık ve sabır gösterilmesi halinde sonuca ulaşılacağını söyleye dursunlar, şimdiye kadar olup bitenler, pek umut verici bir tablo sergilemiyor.
NATO askeri müdahaleye karar verdiği zaman, amaçları ve beklentileri şu idi: Miloşeviç, Kosova'da Arnavutlara karşı baskı ve zulüm politikasına son verecek, bölgedeki güçlerini geri çekecek, Rambouillet mutabakatının öngördüğü siyasal çözüm şeklini kabul edecek...
Bir buçuk ay sonra ne görüyoruz? Bunun tam aksi oldu. Kosova'daki Arnavutlara karşı tam bir etnik temizlik kampanyası uygulandı ve sonunda bölge pratikte "boşaltıldı"... Kosova'yı terke zorlanan Arnavutlar, komşu ülkelerde mülteci durumuna düştü. Büyük insanlık dramı yaşandı... Kosova'daki Sırp güçleri azalacağına daha da arttı... Miloşeviç, bombardımanlar karşısında pes edeceğine halkının desteğini sağlamayı becerdi...
* * *
BUGÜNKÜ durum özetle şöyle:
* Askeri alanda: Şimdiye kadar NATO uçakları toplam 14 bin sorti ve 3700 "vuruş" gerçekleştirdi. Bunun sonucunda Yugoslavya'nın askeri tesisleri ve ekonomik altyapısı büyük zarar gördü.
Ama buna rağmen, Yugoslavya'nın askeri gücü yıkılmadı. Yugoslav ordusu, bir kara savaşında varlığını gösterebilecek yetenekte. Bu nedenle, NATO bir kara harekatını hala göze alamıyor.
Hava saldırılarının olumsuz bir yan etkisi de sivil hedeflerin - ve masum insanların - bundan büyük zarar görmesidir. Bu, Batı için şimdi bir kabus olmaya başladı.
* Diplomatik alanda: NATO 5 şartı üzerinde ısrar ediyor ve karşı tarafın buna boyun eğmesini bekliyor. Bu tavır, özellikle Rusya'nın diplomatik atağa geçmesini ve inisiyatifi ele almasını sağladı.
Bu arada Miloşeviç de 3 Amerikalı tutsağı salıvermekle, taktik ve psikolojik bir "darbe" gerçekleştirdi.
Son gelişmeler üzerine, Clinton bombardımana "ara vermek"ten ve "müzakere"den söz etmeye başladı...
* Siyasi alanda: Kosova işinde Clinton'ın politikası artık ABD'de eskisi gibi tam bir "birlik ve beraberlik" görünümü vermiyor. Amerikan toplumu bu konuda şimdi - daha geniş bir harekat isteyenler ile bombardımanların kesilmesi gerektiğini savunanlar - arasında bocalıyor.
Asıl önemli olan, Avrupa'da giderek bu "savaş"a karşı bir akımın başlamasıdır. Bu arada Avrupa'da birçok politikacının ve aydının, "ABD'nin hegemonya"sından ve Avrupa'nın hep Washington'un dümen suyundan gitmesinden yakındığı görülüyor...
* * *
SONUÇ: NATO, "Kosova sorunu"nu askeri müdahale ile halletmek için 24 martta harekete geçti. Şu ana kadar olanlar, açıkçası NATO'yu bir çıkmaz karşısında bırakıyor. Bu kez, "Kosova sorunu" bir "savaş sorunu"na dönüşüyor... Yani bu savaşın nasıl sonuçlandırılabileceği sorunu!..
Yazara E-Posta: skohen@milliyet.com.tr
Özay Şendir
‘Diyalektik bir şey’ olarak Lozan tartışması...
16 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Sosyolojik hatalar!
16 Mayıs 2025
Zafer Şahin
Sanatçılar ‘Terörsüz Türkiye’ istemiyor mu?
16 Mayıs 2025
Abdullah Karakuş
Krizler, görüşmeler ve sonuçları
16 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
İttifak’ta görüş ayrılığı çıkmadı
16 Mayıs 2025