Srebrenitsa 11 Temmuz 1995'te Sırpların giriştiği etnik temizliğin başlıca hedefi oldu. Burada kadın, erkek, yaşlı, çocuk, 8 bin Müslüman vahşice katletildi. Srebrenitsa Avrupa'da yakın tarihin en trajik soykırımlarından birinin gerçekleştiği yer olarak ismini bütün dünyaya duyurdu.Son zamanlarda adeta unutulan Srebrenitsa, dün soykırımın 10. yıldönümü münasebetiyle düzenlenen törenler sayesinde, yeniden anıldı ve uluslararası gündeme geldi.* * *SREBRENİTSA'daki katliam, Bosna'nın siyasi lideri ve etnik temizlik doktrininin "beyin"lerinden biri sayılan Radovan Karadziç ve yardımcısı "General" Ratko Mladiç'in yönetiminde bölgedeki Sırp askerleri tarafından gerçekleştirilmişti.Aslında Srebrenitsa uluslararası barış gücüne bağlı 370 kişilik Hollanda birliği tarafından koruma altına alınmıştı. Bu sözde "güvenlik bölgesi" Sırpların saldırılarına hedef olunca, Hollandalı askerler müdahale etmekten çekindikleri gibi, Müslüman halkın Mladiç'in adamları tarafından alınıp götürülmesine de engel olmadılar. Sonunda Karadziç-Mladiç ikilisi, binlerce Müslüman sivili "ölüm tarlaları"na götürüp onları amansızca öldürmek olanağı buldular.Srebrenitsa olayından çıkarılacak derslerden biri, uluslararası camianın -BM'nin, AB'nin ve NATO'nun- başta buralarda olup bitenlere seyirci kalması, Sırpların niyetlerini görmeyip Müslüman halkı onların insafına bırakması ile ilgilidir.Bu trajedi anılırken, aynı zamanda bu soykırımı gerçekleştirenler kadar onlara meydanı boş bırakan, hareketsiz kalan tüm güçlerden hesap sorulması gerekir. Aksi halde 10 yıl önceki kayıtsızlığın bir benzeri de bugün gösterilmiş olur...* * *BU jenosidin iki büyük faili, Karadziç ile Mladiç, Lahey'deki Savaş Suçları Mahkemesi'nin suçlamalarına rağmen, hâlâ ortada yoklar. Uluslararası camianın şimdiye kadar onları bulup yakalayamamasına akıl erdirmek zor. İlgili kuruluş ve devletlerin istihbaratı bu kadar mı aciz? Sırp makamları kendi kontrolü altındaki topraklarda iki kaçağı bulma yeteneğine sahip değil mi? Umarız dünkü anma etkinlikleri, tüm ilgilileri bu iki canavarın ele geçirilmesi için harekete geçmeye sevk eder. Aksi halde bu, Avrupa başta olmak üzere uluslararası camia için bir kara leke olarak kalacaktır.* * *SREBRENİTSA, farklı din ve kültürlere sahip insanların yüzyıllar boyunca birlikte barış içinde yaşadığı bir yerdi. Çılgın bir milliyetçilik patlaması, soykırıma, unutulmayacak acılara ve toplumlararası gerginliğe yol açtı. Şimdi Dayton Anlaşması'yla kurulan yeni siyasal düzenle, Müslüman Boşnaklarla Sırpların yeniden barışması amaçlanıyor. Ama bunun için de yaraların sarılması, Sırp tarafının herkesin gözü önünde cereyan eden olayların sorumluluğunu kabul etmesi gerekir. Bugün henüz bu noktaya gelinmiş değil. Srebrenitsalıların eski beraberliğe ve huzura kavuşması için, herhalde daha uzun yıllar ve çok çaba gerekecektir... skohen@milliyet.com.tr ON yıl öncesine kadar Srebrenitsa'nın adını duyan pek yoktu. Yugoslavya Federasyonu içindeki Bosna-Hersek'in bu ufak kentinde çoğu Müslüman olmak üzere 30 bin kişi, sakin bir hayat yaşıyordu... Ta ki, Yugoslavya dağılırken, Sırplar ülkenin diğer bölgelerini olduğu gibi Bosna'yı da kendi hâkimiyetleri altına almak için harekete geçinceye kadar...