Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



SURİYE Başbakanı Mustafa Miro'nun Türkiye ziyareti, Türk - Suriye ilişkilerinde uzun bir soğukluk döneminden sonra başlayan yakınlaşma sürecinde bir dönüm noktası oluşturuyor.
Bunun bir Suriye Başbakanı'nın 17 yıldan beri Türkiye'ye gerçekleştirdiği ilk resmi gezi olması, ilişkilerin nereden nereye geldiğini ortaya koyan en canlı belirti.
Dün DEİK'e bağlı Türk - Suriye İş Konseyi'nin İstanbul'da düzenlediği yemekli toplantıda konuşan konuk Başbakan, iki ülke arasında şimdi "stratejik ilişkiler" dönemine girilmekte olduğunu söyledi ve ekonomik kesimdeki hızlı gelişmenin diğer alanlara da yayılacağı umudunu dile getirdi.
Gerçekten 3 - 4 yıl öncesine kadar Türk - Suriye ilişkilerinin hali hatırlanırsa, ulaşılan noktanın önemi daha iyi anlaşılır.
***
SOĞUK savaş yıllarında NATO üyesi Türkiye ile Sovyet yanlısı Suriye arasında gerçekten soğuk, hatta gergin bir hava esiyordu.
O dönemde ve sonraki yıllarda Suriye Türkiye'ye yönelik terörist gruplara destek veriyordu. Bunun yarattığı gergin hava ayrıca Şam yönetiminin su ve Hatay konusundaki kışkırtıca tavrı ile zaman zaman daha da kızışıyordu...
Ta ki, Ankara Öcalan olayında tavrını sertleştirip Suriye'yi tercihini yapmaya zorlayıncaya kadar... Başkan Hafız Esad Apo'yu ve PKK'lıları ülkesinden çıkarmaya karar verdikten sonra, ilişkiler yavaş yavaş normalleşmeye başladı. Yönetimi devralan Beşar Esad'ın son zamanlarda gerek Türkiye'ye karşı izlediği açılım politikası, gerekse ülkesinde uyguladığı reformlar, (artı yeni dünya konjonktürü ve bölgedeki gelişmeler) iki komşu ülkeyi geçmişi bırakıp ileriye bakmaya ve yeni bir ilişki düzeni kurmaya sevk etti...
***
YILLAR boyunca ikili ilişkileri zedeleyen üç sorun vardı: Terörizm, su ve Hatay sorunları... Şimdi Suriye ile bir PKK veya benzeri bir terör meselesi yok. Hatay da artık gündemden düşmüş görünüyor. Su konusundaki anlaşmazlık için ise, müzakere ile çözüm bulma niyeti ve çabası var.
Dolayısı ile ilişkilerin gelişmesi yolunda ikili düzeyde ciddi bir engel yok. Siyasal alanda bugün belki de tek "fren" dış kaynaklı olabilir. O da Suriye'yi hala kara listesinde tutan ABD'nin, Türkiye'nin Şam ile fazla samimiyet kurmasını istememesidir.
Oysa ki Türkiye ABD ile Suriye arasında bazı anlaşmazlıkların giderilmesinde rol oynayabilir. Nitekim son Türk - Suriye temaslarında Türk diplomasisinin bu yönde bir çabası olduğu görülüyor. Her halükarda Ankara, Suriye ile başlayan yakınlaşma sürecini geliştirmeye kararlı... Ve bu, Türk dış siyasetinin bölgesel boyutunun önemli bir unsuru sayılıyor.
***
SURİYE Başbakanı Miro'nun ziyaretinin ağırlık noktasını ekonomik işbirliği ile ilgili temaslar oluşturdu. Bu alanda dört anlaşma imzalandı. Miro dün de Türk işadamlarına yeni olanaklar sağlayacak öneriler sundu. Bu yıl ticaretin bir milyar dolara ulaşması bekleniyor.
Komşu ülke ile kurulacak yeni ilişkiler, Türkiye'ye (Suriye yolu ile) diğer Arap ülkeleri pazarlarının, Suriye için de (Türkiye yolu ile) AB pazarlarının kapılarını açabilir.
Bütün bunlar zamanla Başbakan Miro'nun tanımladığı şekilde yeni bir "stratejik ilişkiler" dönemini başlatabilir...