Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in dış gezilerinde şimdi terör sorunu, ev sahibi ülkelerin liderleri ile görüşülen başlıca konu oluyor.
Geçen hafta Cumhurbaşkanı Romanya'nın Sinaia kentinde Balkan işbirliği çerçevesinde düzenlenen toplantıya bu meseleyi götürdü, Romen ve Bulgar liderleri ile bu alanda mutabakat sağladı.
Bu hafta Demirel'in Taşkent'te Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov ile görüşmesine de terör sorunu hakim oldu. İki lider teröre karşı mücadelede işbirliğini artırmak hususunda anlaştı.
Bu iki olayda tek fark, Balkanlar'da (Avrupa'da olduğu gibi) teröre karşı dayanışma ve işbirliği isteyen tarafın Türkiye, Orta Asya'da ise bunu talep eden ülkenin Özbekistan olmasıdır...
* * *
TÜRKİYE, Balkan komşularımız dahil, Avrupalının PKK terörü karşısında, ortaya net bir tavır koymalarını ve bu alanda Ankara'ya destek vermelerini istiyor.
Ankara her vesile ile uluslararası camiaya şu mesajı vermeye çalışıyor: "Terörün iyisi kötüsü, haklısı haksızı, doğrusu yanlışı olmaz. Terör terördür; terörist de teröristtir. Dünya öncelikle terör ve terörizmin tanımını bu şekilde kabul etmeli. Bu noktadan hareket ederek de, terörü önlemek veya bastırmak, teröristi engellemek veya cezalandırmak için de, sıkı bir dayanışma ve işbirliği içerisinde olmalıdır"...
Türkiye'de son günlerde azıtan şiddet eylemleri, bu mesajı daha da inandırıcı hale getiriyor. Yeter ki "dostlar" artık bu mesajı algılasınlar...
* * *
KUŞKUSUZ Türkiye terör sorunu ile karşılaşan tek ülke değil. Aynı durumda olanların birbirlerini daha iyi anlamaları ve yardımlaşmaya daha yatkın olmaları da doğal.
Özbekistan da, "şiddetten muzdarip" bir ülke. Burada eylemler daha çok köktendinci kesimden geliyor. Özbekistan "demokrasisi" - bağımsızlığına yeni kavuşmuş diğer Orta Asya ülkeleri gibi - "gelişme sancıları" çekiyor. Muhalefet Kerimov'u baskıcı bir rejim kurmaya çalışmakla suçluyor...
Ama olay şu: Son zamanlarda Özbekistan terör eylemlerine sahne oldu. 16 Şubat'ta Taşkent'te bombaların patlaması sonunda 15 kişi öldü, 150 kişi yaralandı.
Kerimov önceki gün Demirel ile bu konuda dertleşirken, Özbekistan'da terörün kaynağının ERK adlı bir kuruluş olduğunu, bu grubun lideri olan Muhammed Salih'in de Türkiye'de olabileceğini söyledi.
Bu şahsın vaktiyle Türkiye'de bir süre kaldığı biliniyor. Ama şimdi Türk topraklarında olmadığı belirtiliyor. Türkiye gene de, uzaktan şiddeti yönlendirmekle suçlanan bazı Özbekleri (bu arada ERK mensubu Rüstem Mehmetkulov'u) iade etmeyi kabul ediyor.
Demirel'in Taşkent'teki basın toplantısında dediği gibi, Türkiye, Taşkent'te bomba patlatmaktan ne kazanır? Türkiye "hiçbir harici işin içinde olmadı" ve olmamalı...




Yazara E-Posta: skohen@milliyet.com.tr