Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

BUGÜNLERDE Orta ve Doğu Avrupa, yıllardan beri görülmemiş bir soğuk dalgasının etkisinde. Slovakya’dan Sırbistan’a, Bosna’dan Bulgaristan’a kadar birçok ülkede milyonlarca insan, kelimenin tam anlamıyla, soğuktan donuyor.
Bunun nedeni, Rusya’nın Avrupa’ya doğalgaz sevkiyatını kesmiş olması. Aslında Rusya’nın dev enerji kurumu Gazprom’un Avrupa ülkeleriyle bir sorunu yok. Anlaşmazlık, Gazprom ile, bir enerji transit ülkesi olan Ukrayna arasında.
İşte Avrupalılar, kendi iradeleri dışında bir uyuşmazlık yüzünden, kara kışın ağır faturasını ödemek zorunda kalıyor.
Aslında Rusya’nın doğalgaz vanalarını kapattığı yılbaşından beri, sadece “taraf” olan Ukrayna değil, “tarafsız” davranmaya çalışan Avrupa da bu cefayı çekiyor. Rusya ile Ukrayna arsındaki bu anlaşmazlığın halli için, AB geçen hafta devreye girdi. Hatta bu konuda iki tarafla “üçlü” bir anlaşma da imzaladı.
Buna göre, Rusya Avrupa’daki müşterilerine Ukrayna yoluyla doğalgaz sevkiyatını normal şekilde yapacak, üçlü bir komisyon bunun denetimini sağlayacaktı. Bunun anlamı da şuydu: Ukrayna, Rusların iddia ettiği gibi, Avrupa’ya yönelik doğalgazı, kendi sistemlerine pompalamayacak, yani açıkçası “çalmayacaktı”...
Ne var ki, bu anlaşma Ukrayna’nın son dakikada yeni şartlar eklemesi yüzünden hafta sonu hayata geçirilemedi. Dün müzakereler sonunda ikinci kez imzalanan anlaşma uyarınca, Rusya, bugünden itibaren vanaları açacak, Ukrayna da sevkiyatın yönünü değiştirmeyecek ve Avrupalılar gene ısınmaya başlayacak...

Ticari kriz
AMA bu olay, düşündürücü ve hatta kaygı verici. Zira mutabakatın kalıcı olacağı garantisi yok. Avrupalıların (ve herkesin) başına böyle bir durum gelebilir. (2006’da da böyle olmamış mıydı?)
Rusya’nın Ukrayna ile anlaşamadığı başlıca konu, fiyattır. Pazarlıklardan son varılan nokta şuydu: Rusya başta (bin metreküp için) 418 dolar istiyordu. Sonra bunu 250 dolara indirdi... Ukrayna ise geçen yılki fiyatın, yani, 178 doların üstüne, 235 dolara çıktı... Mutabakat sağlanamayınca, Rusya bu kez tekrar ilk fiyatına (418 dolara) döndü ve bunda ısrar etti...
Ukrayna Rusya’yı adeta ümüğünü sıkmakla suçluyor. Rusya ise aksine Ukrayna’ya Avrupa’dan çok daha düşük özel tarife uyguladığını söylüyor ve ayrıca Ukrayna’yı, Avrupa için transit borularından geçen gazı “çalmak”la, bu da yetmemiş gibi, birikmiş olan borçlarını (gecikme zammıyla birlikte 2 milyar dolar) ödememekle suçluyor.

Siyasi koz
ŞİMDİ AB baskıları ve denetimi sayesinde, Rusya doğalgazı Avrupa’ya gene akacak ama, Rusya ile Ukrayna arasındaki anlaşmazlıklar yüzünden bu “geçiş yolu” güvensiz ve riskli kalmaya devam edecek...
Rusya ile Ukrayna (ve diğer müşterileri) arasındaki uyuşmazlıkların önemli bir nedeni, kuşkusuz “ticari”dir. Yani Moskova, tüm dünyanın büyük ihtiyaç duyduğu doğalgaz (ve petrol) zenginliğine sahip olmanın avantajını kullanmak istiyor ki bu da onun doğal hakkı. Rusya bu sayede bir “enerji süper gücü” olarak öne çıktı ve ekonomik olduğu kadar siyasi kartlarını da iyi oynamaya başladı.
Eğer Ukrayna “turuncu devrim” ile, Moskova ekseninden ayrılıp Batı yörüngesine kaymasaydı, herhalde Ruslar bugün böyle bir dayatmacılığa girişmezlerdi. Kremlin elindeki sağlam kartı kullanarak Kiev’i baskı altında tutmaya çalıştığı gibi, Avrupa’ya ve genelde Batı’ya da Rusya’nın gücüne ve etkinliğine daha saygılı olması gerektiğini hatırlatıyor.
Alternatif enerji kaynakları geliştirilmediği ve daha güvenli transit yolları bulunmadığı sürece, son sözü gene vanaları elinde tutanlar söyleyecektir...