Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



BİRİNCİ Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan'ın geçen hafta gazetecilerin ayaküstü sordukları Irak'a asker gönderilmesine ilişkin bir soru üzerine verdiği yanıt, ilginç bir tartışmaya yol açtı.
Çetin Doğan Paşa Irak'a asker gönderilmesine soğuk baktığını şu cümle ile ifade etmişti: "Mehmetçiğin kanını Galiçya'da, Yemen'de akıttık. Niçin akıttığımızı hala soruyoruz"...
Paşa'nın bu sözlerine bazı tepkiler geldi. Kullanılan başlıca argüman da şu: Mehmetçiğin savunduğu ve uğruna kan verdiği yerler, vatan toprakları idi. Dolayısı ile Türk askeri böyle kutsal bir amaç için canını vermiştir...
Bu argümana destek olarak öne sürülen bir "tarihi gerçek" de, şu: Osmanlı döneminde Türk askeri vatanı korumak için, gerektiğinde çok uzak yerlere kadar (hatta Burma'ya kadar) gitmiştir. Bütün büyük devletler (Fransa, İngiltere gibi) eski kolonilerine asker göndermekte hiç tereddüt etmiyorlar. Türkiye de büyük ve güçlü devlet olmak istiyorsa, öyle hareket etmelidir...
***
TARİH tekerrürden ibaret denir; ancak tarihin belirli dönemlerinde farklı nedenlerle meydana gelen olayları birbirine benzetmek her zaman doğru değil.
Galiçya ve Yemen hadiseleri ile Irak olayı arasında ilk bakışta, yüzeysel bir benzerlik görülebilir. Ama bu olaylar gerek mahiyeti, gerekse amaçları ve sonuçları bakımından birbirinden çok farklıdır.
Galiçya ve Yemen olayı Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşü ve dağılması döneminde cereyan etmiştir. Yemen'deki acı deneyim, Avni Özgürel'in "Radikal"de yazdığı gibi Osmanlı yönetiminin bu toprağı, Arapların isyanına rağmen, kendi sınırları içinde tutma gayretinin bir sonucu idi. Benzer olaylar, Osmanlı idaresinden kurtulmak ve bağımsızlıklarını elde etmek isteyen Balkanlar'daki ve Yakındoğu'daki diğer topraklarda da yaşanmıştı.
Daha açık bir deyişle, Tuncay Özkan'ın "Akşam"daki yazısında belirttiği gibi, üç kıtada birçok ülke o dönemde Osmanlı "işgali" altında bulunuyor, Osmanlı yönetimi de bu toprakları kendi "mülkü" sayıyordu. Oysa ki "oralar bizim vatanımız değildi"...
***
ASLINDA Osmanlı döneminde yabancı topraklara asker göndermenin ve oralarda savaşmanın amacı eski deyimi ile "fütuhat" veya şimdiki yaygın terimi ile "yayılmacılık" ile ilgili idi. Tuncay Özkan'ın belirttiği gibi Osmanlı bu operasyonları "işgal etmek ve harcını almak" için gerçekleştiriyordu...
Bu bakımdan Irak'a asker gönderme tartışmasında, Yemen veya Galiçya'yı örnek göstermek pek yerinde değil. Eğer Mehmetçik Irak'a gönderilecekse, toprak fethi veya işgali için, ya da oranın halkı ile savaşmak için gitmeyecektir. Aksine, barışı ve huzuru korumak ve Türkiye'nin arka bahçesi sayılan bu bölgede ülke çıkarlarını tehlikeye düşürecek gelişmeleri önlemek için gidecektir.
***
OSMANLI döneminde vatanı savunmak için Avrupa'dan Afrika'ya ve Asya'ya kadar uzak diyarlarda savaş verildiği doğrudur. Ancak bu politikanın doğru olup olmadığı ise incelenmeye ve tartışılmaya değer.
Bugün Türkiye böyle maceralar peşinde koşmuyor. Vatanın sınırları da açıkça bellidir. Ancak bu, etrafında cereyan eden kendi geleceği ile ilgili olaylara seyirci kalacağı anlamına da gelmez.
Birçok yabancı ülkenin yönlendirmeye çalıştığı bir bölgede Türkiye'nin - örneğin yanı başındaki Irak'ta - varlığını göstermesi doğal ve gereklidir. Bunun da ne Galiçya - Yemen örnekleri ile, ne "eski vatan toprakları" kavramı ile ve ne de yayılmacılık hayalleri ile bir ilgisi vardır...