Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Şimdiki hali ile dahi, dünya dünün dünyası değil artık. Eski düşmanlıkların yerini yeni dostluklar alıyor. Eski tehditler, örneğin iki askeri blok arasındaki savaş kâbusu gibi senaryolar, geride kalıyor...NATO şimdiye kadar iki ana sütun üzerinde bina edilmişti: ABD ve Avrupa. Şimdi buna üçüncü bir sütun ekleniyor: Rusya.Ve böylece NATO Genel Sekreteri Lord Robertsonun dediği gibi, Atlantik İttifakı şimdi Amerika kıtasının kuzeybatısındaki Vancouverden, Asya kıtasının Pasifik sahilindeki Vladivostoka kadar uzanıyor...***TÜRKİYE bu tarihi gelişmeden nasıl etkilenecek?n Önce NATOnun kabuk değiştirmesinden başlayalım:Soğuk Savaş döneminde Türkiye NATO içinde Sovyet bloku karşısında bir nevi "ileri karakol" işlevini üstlenmişti. Artık böyle bir misyonun gereği ve geçerliliği yok. Ancak bugünkü konjonktürde de Türkiyenin NATO içinde önemi azalmış değil. Olsa olsa işlevi - tıpkı NATOnun kendisi gibi - değişiyor, güncelleşiyor.Yeni ortamda Türkiyenin yapabileceği çok şey var: Terörizmle mücadeleden bölgesel kriz yönetimine ve barış gücü misyonlarına kadar... Yani Türkiye, şimdi de NATOnun değişen yapısında ve stratejisinde, esaslı ("pivotal") bir konuma sahip...n Gelelim yeni düzenin Rusya ile ilişkileri nasıl etkileyeceğine:Kuşkusuz Moskova ile NATO arasındaki yeni organik bağ ve genelde Rusya - Batı yakınlaşması, Türkiyeyi birçok bakımdan rahatlatacak bir gelişmedir.Rusya diğer NATO müttefikleri için olduğu gibi Türkiye için de artık bir düşman değil, bir dost. Aslında iki ülke bir süreden beri bu yönde önemli adımlar atıyordu. Şimdi yakın ilişkiler için gerekli ortam daha da müsait.Rusyanın eskisi gibi tehdit oluşturmaması, askeri stratejilerin ona göre belirlenmesine yol açacak. İki ülke siyasal ve ekonomik alanlarda birbirlerine rakip olarak değil, ortak olarak bakmaya başlayacak. Kafkasyada, Orta Asyada birlikte çalışabilecek, bazı büyük projeleri ortaklaşa gerçekleştirebilecek... (Daha şimdiden Moskovanın Bakü - Ceyhan boru hattı konusundaki eski olumsuz tavrını değiştirmekte olduğu görülüyor)...***NİHAYET yeni durumun Türkiye ile Avrupa arasındaki ilişkileri nasıl etkileyeceğine de kısaca bakalım:n Avrupa (bu arada AB camiası) NATO - Rusya Konseyinin de içinde. Ama AB ayrıca siyasal, hatta askeri bir varlık göstermek çabasında. Bu arada Rusya ile de özel ilişkiler kurmak istiyor. (Putin ile AB liderlerinin bu hafta bir araya gelmeleri bunu gerçekleştirmeyi amaçlıyor ve Rusya da AB ile doğrudan organik bağlar kurmayı arzuluyor)...AB, NATO içinde veya dışında, her zaman ABD ile aynı görüşleri paylaşmıyor. Bushun son gezisinde de bu açıkça görüldü. Ayrıca AB kendi güvenlik ve savunma sistemini kurmaya uğraşıyor (AGSP gibi)...Bu yeni oluşum karşısında Türkiyenin AB ile bütünleşmesinin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Ankaranın üyelik için gerekli adımları zamanında atması, - ona sık sık sözü edilen birçok olanağın yanı sıra - bir de daha dengeli ve kişilikli bir dış politika izlemek avantajını verecektir.İşte yeni bir dünya kurulurken Türkiyenin önündeki fırsatlar... skohen@milliyet.com.tr ON dokuz NATO ülkesi ile Rusya liderlerinin dün Romada imzaladığı deklarasyon ile Soğuk Savaşın son kalıntıları da gömüldü ve "yeni bir dünya düzeni"nin temelleri atıldı.