Semih İdiz

Semih İdiz

sidiz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Örneğin şu cümleyi alalım: "Fransa Cumhuriyeti'nin yüce Ulusal Meclisi, düşünce özgürlüğünün ilk kez bu denli sistematik bir saldırıyla karşı karşıya olduğu en önemli sahne haline gelmiştir."Bu sözler "Telos" dergisinin editörlerinden Russel Berman'a ait. Avrupa'nın en saygın düşünce dergilerinden olan Telos, 40 yıllık geçmişiyle Batı'daki entelektüel âlemin saygın yayınlarındandır. (İlgilenenler için www.telospress.com) Fransa Meclisi'nde kabul edilen Ermeni tasarısı, Batı'nın aydın sınıfları arasında yankılanmaya devam ediyor. Üstelik, Fransızların hiç de hoşlarına gitmeyecek bir şekilde. Zira, "en yüksek perde"den yazılıp çizilenler, bu ülkeyi kınamak ile yermek arasında gidip geliyor. Berman'ın, Fransız Parlamentosu'nda kabul edilen Ermeni tasarısı konusundaki yazısına seçtiği, "Özgür düşünce kayboluyor: Fransa ve yeni baskı dönemi" başlığı bile son derece sert bir yargı içeriyor: Berman, Senato'da onaylanacağını sanmadığı bu tasarı konusunda, "Düşünce özgürlüğüne dönük bu saldırının saçmalığı, kaderin nefes kesen bir tesadüfü sonucunda ortaya kondu" diyerek, Orhan Pamuk'un Nobel'i tasarının kabul edildiği gün kazanmasına işaret ediyor.Berman, "sol" diye tanımladığı Fransa'nın, "soykırım konusunda kuşku yaratanlar"ı cezalandırmaya çalıştığına, "sağ" diye tanımladığı Türkiye'nin ise, Pamuk'u tam aksi nedenden dolayı yargılamaya çalıştığına işaret diyor. "Düşünce özgürlüğüne saldırı" açısından her iki durumu eşit ölçüde kınıyor. 'Fransa ve yeni baskı dönemi' Asıl konusu olan Fransa'ya dönen Berman, "Fransa Cumhuriyeti bu tür akılsız baskılara yöneliyorsa, o zaman çağımızın diğer tartışmalarına katılmasına olanak veren ahlaki zemini yitiriyor demektir" yargısında bulunuyor."Avrupalı Batı" ile "İslam dünyası" arasındaki büyük farklılıklara rağmen, artık bunlardan birine, 'özgürlüklerin âlemi', diğerine ise 'baskıların âlemi' denemeyeceğini de vurgulayan Berman, "baskı"nın Batı'da da su yüzüne çıkmaya başladığına işaret ediyor."İki kutuplu bir medeniyet çatışması"ndan söz etmenin bu nedenle "yüzeysel" olduğunu belirten Berman, "Batı, hayal ettiği düşmanını taklit etmeye başladı" diyor. 'Ahlaki zemini yitiriyor' Uzun yazısında, "soykırım" kelimesinin etrafındaki siyasi tartışmalardan, İslam âleminde dinin eleştirilmesine gösterilen kurumsal hoşgörüsüzlüğe kadar birçok konuya da değinen Berman sonuçta şu ana fikri ortaya koyuyor:"Özgür bir toplumda yaşıyorsak, o zaman senin görüşünü duyurma hakkın, benim senin sözlerine saygı göstermemi gerektirmez. Ancak, sözlerin benim için ne kadar tatsız ve değersiz olursa olsun, ortada polisi ilgilendiren bir durum da yok."Batılı aydın bu tasarıdan dolayı Fransa'yı kınıyor. "Bugün bu konuya prangayı vuranın, yarın, rüzgârın farklı esmesiyle hangi konuya pranga vuracağı belli olmaz" diye düşünüyor. Avrupa tarihi o kadar karmaşık ve her yönden istismara açık ki, bu işin sonu gerçekten gelmez. Onun için Fransa'nın bu "emsal"i yaratması istenmiyor. sidiz@milliyet.com.tr Yarın neye pranga vuracak?