Aksi takdirde, bu görüşmeden Türk tarafını tatmin edecek bir sonucun çıkmasının güç olduğunu biliyorlar. Iraklı Kürtler ile Washington'daki yetkililer, Erdoğan-Bush görüşmesinden Ankara açısından çıkacak olumsuz bir görüntünün, TSK tarafından gerçekleştirilecek bir sınır ötesi operasyon olasılığını azaltmak yerine daha da arttıracağını da biliyorlar. Başka bir deyişle, Başbakan Erdoğan'ın, "Oyalanmaya yeniden razı edildi" izleniminin içerideki siyasi bedelini kaldıramayacağının farkındalar. Nitekim hem Başbakan Erdoğan, hem de Dışişleri Bakanı Babacan bunun mesajını son günlerdeki kararlı açıklamalarında verdiler. Son gelişmeler, Iraklı Kürtlerin Başkan Bush'un elini Başbakan Erdoğan ile bugün Washington'da yapacağı görüşme öncesinde güçlendirmek istediklerini gösteriyor. Bush yönetiminin "PKK koordinatörü" olarak atadığı, ancak geçtiğimiz günlerde bu görevinden istifa eden emekli general Joseph Ralston'ın, tam bu sırada, "Washington Türkiye'ye verdiği sözleri tutmadı" açıklamasında bulunması ise ABD tarafının işini daha da güçleştirdi.Bunun için Türk tarafını tatmin etmeye dönük bazı adımlar kaçınılmaz hale geldi. Ancak, PKK tarafından kaçırılan sekiz askerin serbest bırakılması ve Irak Kürt yönetiminin PKK bürolarını kapatmaya başlamasının Ankara'yı tatmin etmeye yetmeyeceği de aşikâr. Zira, 12 arkadaşlarının öldürüldüğü saldırıda ele geçirilen o askerler zaten hiç kaçırılmamalıydı. Kuzey Irak'tan gelen o ve daha önceki saldırılar da hiç yapılmamalıydı. ABD bazı adımlara zorunlu Iraklı Kürtlerin, "Topraklarımızın Türkiye aleyhinde kullanılmasına izin vermeyiz" şeklinde verdikleri sözleri nedeniyle de, şimdi kapatılan -veya kapatılıyor gibi görünen- PKK bürolarına da zaten hiç izin verilmemeliydi.Bunlar gene de tümüyle yabana atılacak gelişmeler değil. Sekiz erimizin sağ salim bir şekilde ailelerine ve arkadaşlarına kavuşmaları insani boyut açısından çok önemlidir. Esas amacı terör olan PKK'nın kentlerdeki siyasi faaliyetlerine son verilmesine yardım edecek adımlar da belli ölçüde önemlidir. Fakat, Ankara'daki yetkililere göre asıl sorun bunlar değil. Bunlar sadece "tali unsurlar." Asıl sorunu kanlı saldırılarda bulunan Kandil'deki silahlı PKK varlığı teşkil ediyor. Türkiye'ye göre, tarafların acil çözüm üretmek amacıyla üzerinde yoğunlaşmaları gereken konu da budur. Gelişmeler yabana atılmamalı Bu nedenle, "Oval Ofis"teki görüşmenin başarısı veya başarısızlığı açısından, Başkan Bush'un Kandil'deki bu varlığın yok edilmesi için Türkiye'nin Amerikan tarafına ilettiği -ve askeri seçeneği de içeren somut plan konusundaki görüşleri belirleyici olacaktır.Washington'un bu planın amaçlarına en kısa zamanda ulaşılması için ortaya koyacağı tamamlayıcı öneriler de, elbette ki, Amerikan tarafının bu konudaki iradesini sergilemek açısından önemli bir gösterge olacaktır. Aksi takdirde, Washington ile bu konuda güven bunalımı yaşayan Türk tarafını teskin ederek, olası bir sınır ötesi operasyonu önlemek amacıyla ortaya atılacak "Askerlerinizi kurtardık. PKK bürolarını kapattık" sözlerinin tek başına yetmeyeceği kesin. sidiz@milliyet.com.tr Bush belirleyici olacak