Kimi hesaplara göre yönetimin sadece birkaç haftalık parası var. Oysa 140 bin memur maaş bekliyor. Ödenmediği takdirde bunun ciddi toplumsal patlamalara yol açacağından endişe ediliyor. Nitekim, onlarca Filistin polisi maaşları ödenmediği için cumartesi günü hükümet binasını bastı. Durum o kadar kritik ki, Hamas internet üzerinden acil yardım çağrısı dahi yapmış. İsteyen Hamas'ın, Fransız Société Générale bankasına ait olan Kahire'deki "Mısır International Bank"ta bulunan hesabına para gönderebilir. Türkiye bu hafta Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı ağırlayacak. "Ebu Mazen"in amaçlarından biri de kuşkusuz para istemek olacak. Zira, Batı'nın ambargosuyla karşı karşıya olan Filistin yönetimi zorda. ABD ve AB, seçimleri kazanarak Filistin'de dümeni ele geçiren Hamas hükümetini, terörizmden vazgeçtiğini açıklamadığı ve İsrail'i tanımadığı için, cezalandırıyor. Mahmud Abbas da Türkiye'den ne kadar parayla dönerse o kadar memnun olacaktır. Ancak, söylenenlere bakılacak olursa, Ankara'dan çok fazla bir şey koparamayacak. Zira, hükümet bu konuda da arada kalmış durumda. Gözle görülür bir yardım yapacak olsa, ABD ve AB'ye yine ters düşecek. Hamas'ın siyasi lideri Halid Meşal'in Ankara'ya yaptığı baskın ziyaretin yankıları hâlâ sürerken bunu istemiyor. Fakat, buradaki asıl sorumluluk Arap ülkelerine düşüyor. Özellikle petrol zengini olanlara. Çünkü, Filistin odaklı Arap-İsrail çatışmasında taraflar. Fakat, siyasi platformlarda Filistin halkı için timsah gözyaşları döken bu ülkelerin, bu gibi durumlarda ellerini ceplerine götürdükleri pek görülmez. Hükümet arada kaldı Birkaç yıl önce, Gazze Şeridi'nin deniz kıyısındaki o bedbaht Filistin kamplarını gezdiğimde, "Buraya bir kanalizasyon sistemi, bir okul veya bir hastane yaptıracak tek bir hayırsever zengin Arap yok mu?" diye sormuştum. Gelen yardımların büyük bölümünün Müslüman ülkelerden değil, Batı'dan geldiğini yetkililerden işitmiştim. Zaten var olan inanılmaz zenginliklerine petrol fiyatlarındaki artış nedeniyle 250-300 milyar dolar daha katmış olan bölge ülkelerinden bugün de ses yok. Bu arada, İran'ın ruhani lideri Ayetullah Ali Hameney, cuma hutbesinde İslam dünyasına çağrıda bulunarak, Filistinlilere yardımda bulunulmasını istedi. Bunun ne işe yaradığını da göreceğiz. Hayırsever Arap yok mu? Bu gelişmeler yaşanırken, kabak Hamas'ın başına patlıyor. Bazı Arap yorumcuları, Hamas'ın iktidara getirilmesini bir "Amerikan-İsrail komplosu" olarak görmeye başladılar bile. El Cezire'nin yorumcularından Ahmed el-Cenabi bunlardan biri. ABD'nin eski İsrail Büyükelçisi Martin Indyk de, benzeri bir şekilde, Washington'un niçin -kazanacağını bile bile- Hamas'ı seçimlere katılması için teşvik ettiğini sorguluyor. Bir komplo teorisine göre bundaki amaç, Hamas'ı, bugün içinde bulunduğu zor duruma düşürerek, halk arasındaki itibarını yok etmekti. Bu doğruysa amacın hasıl olup olmadığını zaman gösterecek. Ama bugünden kesin olan bir şey var. Hamas'ın işi giderek zorlaşıyor. semihi@cnnturk.com.tr Hamas, bir komplo mu?