Zira, Kıbrıs Yayın Kurumu CyBC tarafından yapılan son kamuoyu yoklaması, Rumların çözüm konusunda bölündüklerini gösteriyor. Yoklamaya göre, sorgulanan 1200 kişiden yüzde 48'i Kıbrıslı Türklerle birlikte yaşamak istemediklerini belirtmiş. "Birlikte yaşarım" diyenlerin oranı ise yüzde 45'te kalmış. Başka bir ifadeyle, Papadopulos'un, Annan Planı referandumu öncesinde başarılı bir şekilde ortaya koyduğu "bozguncu" tutum prim yapmaya devam ediyor. Ancak, halkın yüzde 45'i hâlâ "Türklerle yaşayabiliriz" diyorsa, demek ki "ret cephesi" adına biraz daha çaba sarf etmesi gerekiyor. Kıbrıs Rum lideri Tassos Papadopulos son günlerde sert açıklamalar yapıp "İki devletli bir çözümü asla kabul etmeyeceğiz" diyor. Bu yaklaşımıyla 21 Mayıs'ta yapılacak genel seçimler öncesinde "ret cephesi"ni güçlendirmeye çalıştığı açık. Bunu da yapıyor. Ama yaparken kendisi açısından bir "Siyasi Frankenştayn"ı yaratmakta olduğunu da ya görmüyor, ya da görmek istemiyor. Peki nedir bu "Siyasi Frankeştayn?" Bunu anlamak için Rum kesiminde İngilizce yayımlanan Cyprus Mail gazetesinin yorumcularından Lukas Haralambus'un birkaç gün önce yazdıklarına bakmak gerekiyor Aslında yazısının başlığı bile durumu ortaya koyuyor. "Taksim müzakereleri için fırsat değerlendirilmeli" diyor Haralambus'un yazısının başlığı. Yazının kendisine gelince, Haralambus, yukarıda sözünü ettiğim yoklamaya atıfla, "Kıbrıslı Rumların büyük bölümünün artık adanın bölünmesini istediklerini" belirtiyor. Daha önce Rumlar için tam bir "kâbus" olan bu fikrinin artık "tek çıkış yolu olarak görülmeye başlandığını" yazan Haralambus, bunun "salt maddi çıkara dayandığını" söylüyor. 'Siyasi Frankenştayn' Annan Planı için yüzde 76 oranında "hayır" oyunun çıkmasının başlıca nedeninin, Papadopulos'un "Evet derseniz maddi olarak zararlı çıkarsınız" argümanı olduğunu bildiren Haralambus, ardından şunları belirtiyor:"Konuştuğum yüzlerce kişiden hiçbiri Annan Planı'nı okuyup sevmediği için 'hayır' dememiş. 'Hayır' demelerinin tek nedeni, bu planın statükoyu bozup bir maliyet getirecek olmasıdır."Haralambus, buna dayanarak, "üzücü gerçeği" telaffuz ediyor. "Rumların ağırlıklı bölümü artık iki devletli bir çözüm istiyor" diyor. İşte Papadopulos'un kendisi için yarattığı "Siyasi Frankenştayn" bu. Bu arada Haralambus başka bir hususa da dikkat çekiyor. "Eskiden Kıbrıslı Türkler taksim isterlerken şimdi roller değişti. Rumların aksine onlar birleşme ekseninde çözüm istiyorlar" diyor. 'Rumlar iki devlet istiyor' Bunun nedenini ise "Kıbrıslı Türklerin Türkiye'nin gölgesinden kurtulma çabasına" bağlıyor ki, Annan Planı sürecinde yaşananlar bu savı bir ölçüde doğruluyor. Fakat bu başka bir yazının konusudur.Ancak burada, son söz olarak, şu söylenebilir: Türk tarafındaki statükocular ile Rum tarafındaki statükocuların bu "ters ittifakı" sayesinde Kıbrıs'ın bölünmüşlüğü tescil olma yolunda ilerliyor. Papadopulos'a da "Kendim ettim, kendim buldum" demek kalıyor. semihi@cnnturk.com.tr Statükocuların ters ittifakı