Semih İdiz

Semih İdiz

sidiz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Rice'ın PKK'yı "ortak düşman" ilan etmesi ve bu örgüte karşı Türkiye'ye istihbarat sağlayacaklarını açıklaması normal şartlarda Ankara'da büyük bir memnuniyetle karşılanırdı. Sonuçta, "ortak düşman" tanımlaması, dost ve müttefiklerin bu düşmana karşı gereken her neyse onu birlikte yapacakları anlamına gelir.Öte yandan, ABD'nin uydudan ve diğer kanallardan PKK hareketleri hakkında aldığı ayrıntılı istihbaratı en kısa yoldan Türk Silahlı Kuvvetleri'ne aktarması da, tabii ki, yabana atılacak bir şey değil. Rice'ın bu yoldaki sözleri bu nedenle olumlu karşılanabilirdi. Ankara'da Kuzey Irak konusunda günlerdir yaşanan baş döndürücü diplomatik trafik ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın ziyaretiyle doruğa çıktı. Peki, Rice'ın Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Babacan ile yaptığı görüşmelerden ne çıktı? Fakat burada normal şartlardan söz etmiyoruz. Nedenini ise Bush yönetiminin "PKK koordinatörü" olarak atadığı emekli general Joseph Ralston'ın Guardian gazetesinde dün çıkan sözlerinde aramak lazım. Türkiye'deki muhatabı emekli Orgeneral Edip Başer'in yolundan giderek kısa bir süre önce istifa eden Ralston, Bush yönetiminin Türkiye'ye PKK konusunda verdiği sözleri tutmadığını söylüyor. Bu basit cümleyle de sorunu ortaya koyuyor.Kısacası, Türk tarafında ciddi bir güven bunalımı yaşanıyor. ABD'nin, "PKK'ya karşı yanınızdayız" şeklindeki sözleri de bu nedenle büyük bir kuşku ve inançsızlıkla karşılanıyor. Dışişleri Bakanı Babacan'ın önceki günkü basın toplantısında "aynı hatayı tekrarlamayacağız" demesi de zaten, "Artık oyalanmaya razı değiliz" anlamına geliyor. Babacan'ın Rice ile dünkü ortak basın toplantısında da Irak'ta asıl gücün ABD olduğunu vurgulayarak söylemesi ise Türkiye'nin görüşünü net bir şekilde ortaya koydu. Ralston: ABD sözünü tutmadı Özetle Babacan Rice'a, "Oradaki güç sensin ve istesen PKK konusunda harekete geçersin" diyor. Bu arada, PKK'nın Kandil'deki "kardeş örgütü" PEJAK'ın Washington tarafından İran'a karşı kullanıldığına dair Batı basınında artan haberler de Ankara'da haliyle hoşnutsuzlukla karşılanıyor.Dışişleri Bakanı Babacan'ın Rice ile ortak basın toplantısında, gayet kararlı bir şekilde, "Sözün bittiği ve aksiyonun başlaması gerektiği noktadayız" demesini de duyulan bu genel kuşkuyla hoşnutsuzluğun bir yansıması olarak görmek lazım.Kısacası, Dışişleri Bakanı Rice'ın Ankara ziyaretinden "taahhüt" gibi görünen güzel bazı sözler çıktı. Fakat PKK'nın kanlı saldırılarından sonra Türk kamuoyunun ikna olması için sadece sözler yetmiyor artık. Erdoğan hükümeti de bunu bilerek ilerlemek zorunda. Babacan: Sözün bittiği noktadayız Bunun için gözler şimdi Başbakan Erdoğan'ın Başkan Bush ile pazartesi günü Washington'da yapacağı görüşmeye çevrildi. Ancak, Rice'ın Ankara'daki temaslarından çıkan sonuçlar, bu görüşmeden de çok büyük kararların çıkmasını beklemenin hayal kırıklığı yaratabileceğini gösteriyor.Buna rağmen, demokrasilerde olduğu gibi, diplomaside de çareler tükenmez. Onun için Oval Ofis'teki görüşmenin sonuçlarını ihtiyat, hatta kuşkuyla olsa dahi beklemekte yarar var. sidiz@milliyet.com.tr Gözler Erdoğan-Bush zirvesinde