Semih İdiz

Semih İdiz

sidiz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Oğlanın kızı almasını zorunlu kılan bir durum doğar. Baba da bunun üzerine kızla evlendirmek için oğlanı çiftesiyle rahibe sürer. Ortaya "metazori" bir beraberlik çıkar. Ama zevahir kurtarılmış olur.Sadece diplomatlar değil, gerçek sosyal demokrat vatandaşlar da şimdi, "solda" kitle baskısıyla oluşan bu "zoraki" beraberliğin ne anlama geldiğini merak ediyorlar. Bunun seçimlere dönük siyasi değerinin ne olacağını sorguluyorlar. Bir Batılı diplomat arkadaşım, bizde "sol" diye geçinen partilerin birlikte hareket etme kararlarını "shotgun wedding"e benzetti. "Shotgun wedding"in çevirisi (av tüfeği anlamında) "çifte evliliği"dir. Bir de CHP'nin ağzından düşürmediği "sosyal demokrasi" ifadesi var. Bugüne kadar hiç de sosyal demokrat bir görüntü vermeyen CHP bu iddianın içini nasıl dolduracak?"Sosyal demokrasi" siyaset sözlüklerindeki tanımına göre, "Vahşi kapitalist düzenden insana değer veren hümanist sosyalist düzene geçmeye olanak sağlayan barışçıl değişim sistemidir." Amacı din, dil, ırk, köken ayrımı yapmadan insana hizmet etmektir. Bu yüzden de bu ayrımları yapmayan bir vatanseverlik anlayışını benimser. Bu ayırımlar üzerine kurulu olan milliyetçiliğe ise özü itibariyle sıcak bakamaz. Bir de tabii kendisine has bir ekonomi anlayışı vardır. Bu da artık "özel mülk" ve "bireysel birikim"e ideolojik anlamda düşman değildir. Hem sosyal hem de küresel gerçeklere uyum sağlamaya çalışan bir anlayış söz konusudur. Uluslararası ilişkilerdeyse, yapısı itibariyle zorunlu olarak "uzlaşmayı" ve "barışı" rehber edinmiş "enternasyonalist" bir yaklaşımı vardır. Ben şahsen CHP'nin, bu tanımlar ışığında, hangi anlamda "sosyal demokrat" olduğunu anlayabilmiş değilim. Zira son yıllarda, aşırı sağda duran veya muhafazakâr olan seçmene hitap eden partilere has bir yapı ve söylemle karşımıza çıkmıştır. İçi nasıl dolacak? Bugünkü hesabı ise son derece basittir. Son mitinglere katılan milyonlarca vatandaşın, sırf başka seçeneği olmadığı için, kendisine oy vereceğini varsaymaktadır. Özetle, ortaya inandırıcı bir ekonomik ve sosyal program koymadan, kaba bir "Armut piş, ağzıma düş" hesabı içindendir. Bu belli ölçüde doğru da olabilir. Ama iktidarın kapısını açacak kadar destek getirir mi, işte bu tartışılabilir. Oysa sosyal demokrat platformunu sade vatandaşın anlayacağı net ve açık ifadelerle ortaya koyabilseydi, çok daha geniş kitlelere hitap edebilirdi. 'Armut piş, ağzıma düş' CHP Başkanı Deniz Baykal, CNN Türk'te cuma günü katıldığı "Ankara Kulisi" programında AB gibi konulardaki yıkıcı söyleminden geri adım atmaya hazır olduğuna dair işaretleri şimdiden verdi. CHP'nin ekonomik politikasının ise uygulamadaki politikaların devamı olacağını çağrıştıran sözler kullandı. Diğer önemli iç ve dış konulardaki pozisyonunun ne olacağını da zamanla göreceğiz. Bunların sosyal demokrasiyle bağdaşıp bağdaşmadığını da tabii ki değerlendireceğiz.Sonuçta bazıları, "pişmiş armut" misali, CHP'nin ağzına düşmeye razı olabilirler. Ancak Sayın Baykal, ikna edilmeyi bekleyen "sözde değil, özde sosyal demokratların" buna razı olmayacaklarını bilmeli. sidiz@milliyet.com.tr Baykal'ın geri adım işaretleri