Onun arzusu, sorunu BM'den AB'ye çekip Türkiye'yi ve Kıbrıslı Türkleri orada "kündeye" getirmekti. Ancak, Yunanistan'ı bile bu konuda istediği gibi ikna edemedi. Kendisine destek verenler sadece Türkiye aleyhtarı bazı sağcı Avrupalı siyasetçilerdi ki, asıl amaçları belli olduğu için bu destek de pek bir işe yaramadı. BM Genel Sekreteri'nin yardımcısı İbrahim Gambari'nin Kıbrıs'ta Türk ve Rum liderlerini bir araya getirmesi olumlu bir gelişmedir. Rum tarafındaki "ret cephesi"nin başı olması nedeniyle de, bu buluşma Tasos Papadopulos açısından bir geri adımdır. Haberlerden öğrendiğimize göre, liderler bu görüşmelerinde "iki toplumlu, iki bölgeli ve siyasi eşitliğe dayalı çözüme bağlılıklarını" bildirmişler. Bu hususun teyit edilmiş olması çok önemlidir. Bu arada, güven artırıcı önlemlerin geliştirilmesine karar verilmesi de önemlidir, zira iki toplum arasında geliş gidişler ve bundan doğal olarak doğan çok çeşitli insani temaslar zaten var. Başka bir ifadeyle güven artırıcı önlemlerden olumlu sonuç alınması için verimli bir ortam mevcut.Tarih verilmese de, kapsamlı çözüm için görüşmelerin başlayacağına dair açıklama da önemlidir. Bu açıklama, gözleri, bugüne kadar müzakerelerin başlamasını engelleyen Papadopulos'un üzerinde tutacaktır. Verimli bir ortam mevcut Özlü konuları ele alacak teknik komitelerin kurulması hususu da önemlidir. Bu komitelerin ele alacakları konular arasında bulunduğu söylenen 'Türk askeri varlığı", "Türkiyeli yerleşimciler" ve "mal mülk meselesi" gibi konular kendini zaten şu veya bu şekilde hissettirerek Ankara'nın başını sürekli ağrıtıyor.Öte yandan, bunların Türkiye'deki ret cephesini hoşnutsuz kılacak olan başlıca konular olduğu malum. Ancak, Türk tarafınca kabul edilen Annan Planı her iki konuda çözüm öngörüyordu. Örneğin, Türk askerlerinin sayısının kademeli olarak azaltılarak sembolik bir düzeye indirilmesi, Rum tarafının ordusunu lağvetmesi koşuluna bağlıydı. Başka bir şekilde olması da zaten mümkün değil, çünkü Türkiye'nin hem kendi güvenliğini hem de Kıbrıslı Türklerin güvenliğini tehlikeye atması beklenemez. Teknik komitelerin önemi Onun için bu konuların Papadopulos'un gönlünce manipüle edebileceği konular olduğunu hemen varsaymak hata olur. Fakat müzakereler gerçekten başlayabilirse bir alışverişin gerekeceği de ortada.Türkiye'nin haklı Kıbrıs müdahalesini, "anlaşmalardan doğan yetkiye dayanarak, bozulan anayasal düzeni düzeltmeye dönük bir operasyon" olarak değil de, bir "fetih seferi" olarak görenlerin bundan memnun olmaları tabii ki imkânsız.Ancak, son 43 yıl bir şeyi göstermiştir. Eğer çözüm gerçekten isteniyorsa, bu iki taraftaki aşırı milliyetçilerin arzularına göre değil, adanın ve uluslararası düzenin gerçeklerine göre olacaktır. Türk diplomasisinin bu gerçeği gözeterek Kıbrıslı Türklere en adil çözümün sağlanması için çalışmaktan başka çaresi yok. Bu arada, bu çerçevede sağlanacak ilerlemelerin, AB'de Türkiye'ye karşı uygulanan "limanlar baskısı"nın kalkmasına da hizmet edeceği ortada. semihi@cnnturk.com.tr Alışveriş gerekecek