Her şeyden önce Güneydoğu’daki gelişmeler, Ankara’daki siyasi aktörler arasında diyalog ve uzlaşma kanallarının canlandırılması gerektiğini gösteriyor.
Bu nedenle dün Başbakan Ahmet Davutoğlu ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir araya gelmesi, yeni anayasa başlığını aşan bir anlam ifade ediyor.
Yüzler gülüyordu
AK Parti-CHP heyetlerinin görüşmesi sürerken, Yeni Şafak Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi ile Meclis’te Başbakanlık ofisinin olduğu kattaydık.
Görüşme uzadıkça yüzler daha çok gülüyordu.
Bakanlar, AK Parti milletvekilleri, danışmanlar, çerçevesi belli olan ancak sürprizlere de açık görüşmeden çıkacak olası sonuçlar üzerinden sohbet ediyordu.
Sohbete, “CHP’liler tarçın ikram etmişler. Bizim burada tarçın yok, ıhlamur verelim” esprileri de eşlik ediyordu.
2,5 saat süren görüşmeden sonra makam odasına gelen Başbakan Davutoğlu ile tokalaştık. Yüzü gülüyordu. İlk görüşmenin kendisini tatmin ettiğini gösteren bir ifadesi vardı.
Belgrad
Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Belgrad’taydık.
Başbakan’ın Sırbistan ziyareti, hem Türkiye, hem de bu ülke açısından stratejik bir önem taşıyordu.
Davutoğlu, 2 günlük programının ikinci gününde, Novi Pazar’a geçecekti.
Bu programa önce Sırbistan Başbakanı Aleksandar Vuciç, sonra da Davutoğlu’nun girişimleri sonucu Bosna Hersek Başbakanı Denis Zvizdic dahil edildi.
Böylece buluşma, Balkanlar açısından da ayrı bir önem kazandı.
Ancak hava koşulları bu görüşmenin yapılmasını engelledi.
Türkiye-İsrail ilişkilerinin kırılma noktalarından biri olacağı anlaşılan açıklama iki hafta önce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından Türkmenistan’dan dönerken yapıldı.
Erdoğan, “Türkiye-İsrail yakınlaşması bölge için hayati önem taşıyor” dedi. Hemen ardına normalleşmenin üç koşulunu sıraladı:
Mavi Marmara kurbanları için tazminat, özür ve İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ablukaya son vermesi.
Bu açıklamadan birkaç gün sonra, İsrailli üst düzey yetkililere dayandırılan ve Ankara tarafından da doğrulanan bir anlaşma müzakeresi kamuoyuna yansıdı.
İsrail tarafı, anlaşmanın muhtevasını şöyle yansıttı:
Mavi Marmara kurbanları için 20 milyon dolara çıkan tazminat miktarı, ilişkilerin normalleşmesi ve yeniden karşılıklı büyükelçi atanması, Mavi Marmara vakasıyla ilgili olarak İsrail ordusu mensuplarına yönelik bütün suçlamaları düşüren bir yasanın onaylanması, Hamas’ın faaliyetlerine sınırlama getirilmesi, İstanbul’da olduğu belirtilen Hamas liderlerinden Salih El Aruri’nin sınır dışı edilmesi, nihai anlaşmanın ardından Türkiye’nin İsrail’den doğal gaz ithal etmesi ve İsrail gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya ihracı konularında işbirliği.
Buna karşın, anlaşmanın
Şırnak’ın Cizre ve Silopi ilçelerinde son üç gündür gerçekleştirilen operasyonun boyutu, sadece hendek direnişiyle yapılmak isteneni sona erdirme kararlılığını göstermiyor. Terörle mücadelede başka bir faza geçilmesi anlamına geliyor.
Bu fazı şöyle özetlemek mümkün:
Örgütün, şehir savaşlarıyla yeni bir aşamaya taşıdığı mücadelesini tekrar başlayamayacak netlikte bertaraf etmek için güvenlikçi anlayışı öncelemek ve bunu yaparken 90’lı yılların hatalarını yinelememek.
Bu fazı en az hatayla tamamlamanın yolu asker, jandarma, polis özel harekât üçlüsünün yaklaşık 9 bin kişilik bir güçle yürüttüğü operasyonların mümkün olan en kısa sürede tamamlanmasından da geçiyor.
Örnekleri çoğaltmadan
Söz konusu ilçelerden göç edenlerin sayısı 200 bini aşmış durumda.
Bölgeden gelen haberler, evini terk etmek isteyenlere yoğun bir örgüt baskısı uygulandığı yolunda.
Devletin eğitim gibi temel kamu hizmetlerini askıya almak zorunda kaldığı, “Şu sıra öğretmenden çok doktora ihtiyaç var” politikasıyla hareket ettiği bir süreçten geçiyoruz. Bu manzaranın herkes için bir maliyeti olacağı açık.
Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Bulgaristan’a gerçekleştirdiği ziyaretten dönüş yolunda sıcak gündem maddelerine ilişkin sohbet ettik. Davutoğlu, Güneydoğu’da yürütülen iç güvenlik operasyonu ve anayasal sistem tartışmaları konusunda önemli açıklamalarda bulundu.
Başbakan’ın değerlendirmeleri şöyle:
TEMKİNLİ YÜRÜDÜK: Kasım ayında 12 kritik ilçeyi öngörmüştük. İki-üç ay önceki mücadeleye bakarsanız; Lice, Silvan, Varto, Kulp var, Cizre devam ediyor, Doğubayazıt, Yüksekova var. Bu ilçelerin çoğunda kontrol sağlandı. Temelde 4-5 yer kaldı. Sur, Cizre, Silopi, Nusaybin, Dargeçit. Nusaybin, Cizre, Silopi sınır ilçeleri. 10 adım atsan Suriye tarafına geçiyorsun. Başta uzun süreli bir müdahale olmasını arzu ettik. Sivil hayatı etkilememek, sivil, asker, polis zayiatına mahal vermemek için daha temkinli yürüdük. Cizre’de Nur mahallesi etrafında yoğunlaştı mücadele, diğerlerine dokunulmadı. Şimdi başlayan mücadelede bütün Cizre, Silopi ve Nusaybin ama özellikle Cizre ve Silopi’de mutlak olarak bunlardan temizleninceye kadar mücadele sürecek.
ASKER, POLİS KOORDİNASYONU MÜKEMMEL: Birkaç alana sıkışmış durumda mücadele. Halktan da hiçbir destek göremediler. Diyarbakır Sur içinin zorluğu; tarihi
Sofya
Bulgaristan’a giden Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun uçağındayız.
Uçakta bulunanların gündeminde Güneydoğu’dan gelen haberler ve Başbakan’ın yola çıkmadan hemen önce yaptığı açıklamalar var.
Eğitime ara verilen Cizre’den gelen görüntüler.
Şırnak’a yapılan uçuşların operasyonel nedenlerle durdurulduğuna yönelik THY’den yapılan açıklama.
Habur Sınır Kapısı’nın kapatıldığı duyurusu.
Silopi ve Cizre’ye askeri araç sevkiyatının yapıldığı yönündeki haberler.
Öğretmenleri ilçeden ayrılan ve okulları tatil edilen çocuklar.
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Mehdi Eker, önceki akşam İstanbul’da bir hemşehri düğününde.
Düğünün ritüelleri gerçekleştirilirken Ak Parti İstanbul Milletvekili Feyzullah Kıyıklık, cep telefonuna gelen bir mesajı okur okumaz Eker’in yanına geliyor.
Mesajı gönderen Cizre’nin Dicle Mahallesi’nde yoğunlukla devlet memurlarının oturması nedeniyle fiilen lojmana dönüşmüş bir apartmandan beş genç öğretmen.
Öğretmenlerden dördü kadın.
Gelen mesajın özeti şu:
“Çatışma var, saldırıya uğradık. Evimizden dışarıya çıkamıyoruz, bizi kurtarın.”
Eker, PKK’nın açtığı hendekler, ilçedeki terör örgütü mensuplarının eylemleri, sokağa çıkma yasakları ve operasyonlar nedeniyle yaşamın doğal akışını sürdürmenin imkânsız bir hal aldığı Cizre’de görevli öğretmenleri içinde bulundukları durumdan kurtarmak için hemen devreye giriyor.
Şırnak Valisi Ali İhsan Su’yu arayan Eker, öğretmenlerin halini bildiriyor.