BİRLEŞİK BİR SURİYE İSTİYORUZ

11 Aralık 2015

Suriye’nin odağında olduğu sıcak bir gündemden geçilirken, ABD Büyükelçisi John Bass’le konuşma imkânı bulduk.

Rezidansına konuk olduğumuz Büyükelçi, Suriye’nin kuzeyindeki 98 km’lik bölgeye yönelik operasyondan, Musul’u DAEŞ’ten temizlemek için yapılacağı söylenen operasyona, çözüm sürecinden, Rusya’nın Türkiye’ye yönelik yaptırımlarına kadar birçok önemli başlıkla ilgili çok önemli mesajlar verdi.

Büyükelçi Bass’in sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:

SALDIRI İÇİN DAHA FAZLA ENERJİ SARF EDİYORLAR: Dünyada ve özellikle bu bölgede, zorlu bir dönem yaşıyoruz. Türkiye’nin güneyinde, DAEŞ ile mücadelede yaşanan zorluklar ile Rusya’nın Suriye’deki çatışmaya doğrudan askeri müdahalesine ilişkin süregelen zorluklarla uğraşmaya devam ediyoruz. DAEŞ’in diğer ülkelerde şubeler yaratmasının yanı sıra Türkiye’de, Avrupa’nın geri kalan kısmında ve ABD’de saldırılar düzenleme konusunda daha fazla enerji ve çaba sarf ettiğini görüyoruz. Ve elbette Türkiye’de, PKK ile çatışmaların yeniden başladığını ve bunun yarattığı şiddet ortamına tanık oluyoruz. Bunun yanında, geçtiğimiz ay yapılan seçimlerin ardından Türkiye’deki siyasi kutuplaşma ve gerilimin devam ettiğini; basın özgürlüklerinin ve

Yazının Devamı

Beştepe’deki törenden not ettiklerim

10 Aralık 2015

Suriye odaklı gelişmelerin Rus uçağının düşürülmesinin ardından sarsıcı bir kriz eşliğinde gündemi belirlediği Ankara’da dün biraz soluklandığımız birkaç saat yaşadık.

Cumhur-başkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Töreni’nden söz ediyorum.

Tören Beştepe’deydi.

Kültür ve sanat dalındaki ödüller hakkını teslim etme geçidi gibidir.

Bilgi, bilinç ve duygu dünyamızda fasıllar açan; kimi her zaman göz önünde, kulaklarımızda, hatıralarımızda, kimi entelektüel ve yaratıcı seviyesiyle ezberleri bozan, kimi ise sadece bir kesime maledilmişliğin etkisiyle göz ardı edilen şahsiyetler mütevazılıklarıyla alırlar ödülleri.

Dün de öyleydi.

Bir farkla. Bu sefer ödüllere damga vuran ana temayı Cumhurbaşkanı Erdoğan kestirmeden ilan etti:

Yerli ve milli.

Yazının Devamı

AB yolunda kararlıysak

9 Aralık 2015

20-30 Kasım’da Brüksel’de gerçekleştirilen Türkiye-AB Zirvesi, Ankara’nın uzun yolculuğunda önemli bir dönüm noktasını ifade ediyor.

Elbette, AB ülkelerinin Ankara’nın kapı numarasını hatırlamalarında uzunca bir süre kulak tıkadıktan sonra sanki hiç hesaplamadıkları bir şey olmuş gibi yaşadıkları mülteci şokunun etkisi büyük.

Ancak Suriye kriziyle ısınan Ortadoğu’da Rusya’nın da denkleme girmesiyle yeniden belirginleşmeye başlayan iki kutuplu düzen göz önüne alındığında, Türkiye’nin AB ile ilişkilerde yakaladığı yeni iklim bir yol ayrımını da işaretliyor.

Dün Meclis’te Ak Parti grup toplantısında Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun konuşmasını dinledim.

Davutoğlu, hükümet olarak önümüzdeki dönemde AB müktesebatına uyum sürecini hızlandırmakta kararlı olduklarını vurgularken, “Yargı sistemimizi başta AB olmak üzere uluslararası norm ve standartlara göre yeniden yapılandıracağız. AB’ye katılım için ulusal eylem planımızı titizlikle hayata geçireceğiz” ifadelerini kullandı.


Riski alanların temizlenmesi

Uzun bir durgunluk döneminin ardından canlanan AB süreci açısından Ankara’nın önündeki iki temel mesele, riskli alanların temizlenmesi ve reform kararlılığından vazgeçilmemesi.

Yazının Devamı

Partili cumhurbaşkanıyla da yapısal tıkanıklık aşılabilir

4 Aralık 2015

Terör saldırılarının şokunu üzerinden atmaya çalışan Paris’teki İklim Zirvesi’ne katılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, buradan resmi ziyaret için geçtiği Katar’da ikili ilişkiler açısından verimli bir ziyaret gerçekleştirdi.

Erdoğan’a çok sayıda bakanın eşlik ettiği ziyaret çerçevesinde Katar’la 16 anlaşma imzalandı.

Çok yakında, Katar yönetiminin Türkiye’de farklı sektörlerde flaş yatırım hamlelerine imza atacağını da duyacağımız anlaşılıyor.

Erdoğan, Katar’dan Türkiye’ye dönüş yolunda hem temaslarına ilişkin bilgi verdi hem de Türkiye gündemine dair kritik açıklamalarda bulundu. Bunların başında partili cumhurbaşkanlığı sistemine ilişkin açıklamaları geliyor.

Erdoğan’ın değerlendirmeleri şöyle:

KATAR’A İŞÇİ, KANADA’YA MÜLTECİ GİDECEK: Katar’la 15 anlaşma yaptık. Çalışma yemeği sırasında 16. anlaşmayı da karara bağladık. O da iki ülke arasında vizelerin kaldırılması olayı. Katar, bizden nitelikli, niteliksiz eleman istiyor. İşgücü anlaşmasını İŞKUR vasıtasıyla yapabiliriz. İş arayan vatandaşlarımız açısından çok önemli. Hangi sektörlerde talep var, bunun tespiti yapılacak. Ardından da peyderpey vatandaşlarımızı göndermeye başlayacağız. Ülkemizdeki Suriyeli mültecilerle ilgili olarak

Yazının Devamı

Önce özür, sonra ihlal

2 Aralık 2015

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ev sahipliği yaptığı Antalya’daki G20 Zirvesi’nin hemen ardından dünya liderleri bu kez Paris’te İklim Zirvesi’nde bir araya geldi.

Toplantının terör saldırılarının yarasını sarmaya çalışan Paris’te olmasının ayrı bir anlamı vardı.

Son derece parlak geçen G20 Zirvesi’ni gerçekleştiren Türkiye’nin yaptığı organizasyonun ne kadar başarılı olduğu Paris’te daha iyi anlaşıldı.

Antalya’dan son derece memnun ayrılan Batılı liderlerin önemli bir bölümü, Türk yetkilileri Paris’te de G20 Zirvesi nedeniyle tebrik etti.

Antalya’daki G20’nin aksine renksiz bulunan Paris’teki İklim Zirvesi, Türkiye’nin ev sahipliğindeki zirvenin başarısını bir kez daha gösterdi.

Alışılmadık güvenlik önlemleriyle yeni olası saldırıların önüne geçmeyi amaçlayan Fransa’da yapılan zirve, Paris saldırıları, Türkiye-Rusya gerilimi ve Suriye odaklı gelişmelerin gölgesinde yapıldı.

İkili görüşmelerde de gündemde bu başlıklar vardı.

Zirvede yanıtı en çok merak edilen soru ise Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin’in bir araya gelip gelmeyeceğiydi.

Yazının Devamı

Kara propagandaya başvurmaları üzücü

2 Aralık 2015

Rusya’nın Türkiye’ye yönelik iftira kampanyalarıyla kendi inandırıcılığını yitirdiğini belirten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Görüştüğüm liderlerden edindiğim izlenim bu” dedi

Erdoğan doğalgazda yaşanacak olası sıkıntı konusunda ise “Biz hayat boyu doğalgazla yaşamadık. Bu millet çileye alışıktır. Allah’ın izniyle bunların üstesinden geliriz” yorumu yaptı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Paris’teki İklim Zirvesi’ne katıldıktan sonra dün Katar’a hareket etti. Katar yolculuğundan hemen önce ABD Başkanı Obama ile görüşen Erdoğan’ın gündemindeki ilk madde Rusya ile yaşananlardı.

NATO ve AB ülkelerinin ardından Obama’dan da Türkiye’nin haklılığı konusunda destek alan Erdoğan, Katar yolunda Rusya ile yaşanan gerilimi değerlendirdi.

Türkiye’nin DAİŞ’ten petrol aldığı iddialarına sert tepki gösteren Cumhurbaşkanı, DAİŞ ve rejimin petrol üzerinden bağlantı kurduğunu belirterek, asıl DAİŞ’i bu sistemin beslediğini ve DAİŞ’in yok olması halinde Suriye rejiminin de yok olacağını söyledi. Türkiye’nin Rusya’yla yaşanan bu krizde öfkeyle değil, sabırla hareket edeceğini belirten Cumhurbaşkanı, ancak gidişata göre durumu yeniden değerlendirebileceklerini vurguladı. Doğalgazla

Yazının Devamı

Rus Su-24 nasıl vuruldu?

26 Kasım 2015

Türkiye’nin Suriye sınırını ihlal eden Rus uçağının düşürülmesi Ankara-Moskova ilişkileri ve bölgesel dengeler açısından son dönemin en kritik gelişmesi. Rusya’nın, hem iç kamuoyunu yatıştırma hem de kuzey Suriye’deki pozisyonunu tahkim etme amaçlarına hizmet edecek, ani ve fevri bir tutum alma olasılığı ile Türkiye’nin sınırlarını koruma kararlılığı ve Türkmenlere dönük politikası ciddi riskler barındırıyor.

Bununla birlikte, Rusya tepe yönetiminin yaptığı sert açıklamalara rağmen, “askeri karşılık” niteliğinde bir adım atmaktan kaçınması ve diplomatik kanalların açık olması nefes alınmasını sağladı.


Ankara tansiyonun düşmesinden yana

Ankara’da devlet mekanizmasının tutumu, Rusya ile ilişkilerin süratle normalleştirilmesinden yana.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başta olmak üzere karar alıcılar tansiyonun düşürülmesini hedefliyor. Erdoğan’ın önceki akşam yaptığı konuşmadan yansıyan mesajlar da bunun ilk işaretleriydi.

Cumhurbaşkanı, uçağın haklı gerekçelerle düşürüldüğü ve IŞİD hedeflenerek yapıldığı iddia edilen operasyonların Türkmenlere dönük olduğu yolunda kararlılık mesajlarını verdiği konuşmasında, “Böyle bir durumla karşı karşıya bırakılmanın ızdırabını yaşıyoruz” dedi. Dünkü

Yazının Devamı

Somut şartların somut tahlili

25 Kasım 2015

Türkiye Cumhuri-yeti’nin 64. Hükümeti’nin listesi dün açıklandı.

Kabine listesi hakkında Ak Parti hükümetlerinin tümünün üzerindeki bir yoğunlukla tartışma yapılmasının nedeni aşikâr.

Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından bir “uyarlama” süreci yaşanan Ak Parti’nin 1 Kasım seçiminde elde ettiği yüzde 50’lik başarının sunduğu, 4 yıllık tek başına, güçlü iktidar olanağı.

Ankara siyaseti açısından dışta edilgenlikle etkenlik arasında gidip gelme, içte ise yapısal transformasyon ve belirleyicilik hatlarında ilerleyecek bir 4 yıldan söz ediyoruz.

Ve bu 4 yılda anayasal güç odaklarının kendilerini konumlandırma tercihlerine bağlı olarak büyük tartışmalara gebe bir süreçten.

Bu pencereden bakıldığında dünkü listeyi tek tek isimler üzerinden tahlil etmek bir zorunluluk olmakla birlikte, bu durum bilek güreşi zaviyesinden değerlendirme tuzağını da içinde barındırıyor.

Analiz detaylarını haber sayfalarımızda bulacağınız hükümet tablosuna genel olarak baktığımızda manzara net.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başbakan olarak kurduğu son hükümetteki 13 isim, 64. Hükümet’te yer alıyor.

Yazının Devamı