Çiçek’in veda uyarısı

16 Mayıs 2015

Siyaset sahnesinin ağabey-lerinden, özgül ağırlığı sebebiyle her dönemde kapısı çalınan isimlerin başında gelen TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Ak Parti’deki üç dönem kuralı nedeniyle hem milletvekilliğine hem de parlamento başkanlığına veda ediyor.
Bunca tecrübeden sonra aktif siyasete ara vermek Çiçek açısından ne kadar mümkün olabilir bunu zaman gösterecek.
Dün Milliyet ekibini konuk ettiği, yenilenen Meclis Başkanlığı konutundaki uzun sohbetimizde 8 Haziran sabahının birçok gündem başlığını konuştuk. Başlıklardan biri kaçınılmaz olarak başkanlık sistemiydi.
Sistem tartışmasının Türk siyasetini meşgul etmeye başladığı Özal’lı, Demirel’li yılları yakından bilen, bugünü iyi analiz edebilen Çiçek, “İstikrar için başkanlık sistemi şart mı?” sorumuzu yanıtlarken tecrübesinin sesiyle şunları söyledi:
‘Konuyu değil konuşanı tartışıyoruz’
“Başkanlık sistemini de parlamenter sistemi de tartışmıyoruz. Konunun kendisini değil, konuşanı tartışıyoruz. Bu konu Turgut Bey döneminde tartışılmaya başlandı. Ne zaman yüzde 21.75’e düştüğünde. Yani siyaseten zayıfladığı bir dönemde. ‘Özal kendine şunu arıyor, bunu arıyor’ gibi ifadeler kullanılmaya başlandı. Kimse, ‘Bu başkanlık sisteminin

Yazının Devamı

‘İzni ben verdim’

12 Mayıs 2015

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül arasında polemiğe neden olan Pensilvanya ziyareti konusunu yorumladı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hafta sonu gerçekleştirdiği Almanya ve Belçika seyahatinden dönüş yolunda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Erdoğan’ın değerlendirmeleri şöyle:

Suriye ile ‘Savaşa gireceğiz’ iddiası ortaya atıldı. Ayrıca Suriyeli muhaliflere yardım için Suudi Arabistan’la anlaşma yaptığımız söyleniyor...

Bu iddiayı ortaya atan zat, esasen ortaya bir yalan attı. Aynı gün Genelkurmay Başkanımız, haftalık rutin ziyaretinde, şakayla karışık “Şu an da Suriye’ye bir harekat yapacak olan ordunun komutanının Sayın Cumhurbaşkanı’nın yanında ne işi var” dedi. Bunların devlet yönetiminden çok uzak olduklarını gösteriyor. Nerede ne konuşulacağını bilemeyenler, sadece mide bulandırmaktan, ülkedeki sağlıklı düşünce yapısını adeta bozmaya çalışmaktan başka bir şey yapmıyorlar. İddiayı ortaya atan kişiyi benden çok daha iyi tanıyorsunuz. Suudi Arabistan, Türkiye, Katar ve koalisyon güçlerinin elbette bazı çalışmaları var. Bizim bu konuda ABD’ye söylediğimiz şey, uçuşa yasak bölge, güvenlikli bölge

Yazının Devamı

‘Ahmet Bey Mr. Yes’

9 Mayıs 2015

Kabinelerde her bakanın bir lakabı olur. Sizin var mı?

Yok ama arkamdan diyorlarsa bilmiyorum. (Gülüyor)

Size ciddiyet meselesi hep soruluyor. Eşinizin anlattıklarına bakılırsa içinizde bambaşka bir insan varmış öyle mi?

Mizaç önemli. Biraz da şartlar bunu gerektirir. Sululuk kaldırmayacak bir iş yapıyorsunuzdur. Televizyon spikerlerine güler yüzlü olun denir ama insanların hayatına mal olmuş bir haberi sunarken tebessüm edemezsiniz.

Sürprizleri sever misiniz?

Yazının Devamı

HDP’liler ileride faturasını ödeyecek

8 Mayıs 2015

HDP’nin son 5-6 yıldır şikayet ettiği hangi konu varsa arkasında paralel yapı vardır. Çözüm sürecinin düşmanı bu yapıyla böyle bir ilişki kurmalarını samimiyetsizlik, ilkesizlik olarak görüyorum. İleride bunun faturasını ödeyecekler.

Biri çıkıyor benim için ‘az konuşsun’ diyor, biri çıkıyor ‘konuşmasın’ diyor. Siz Cumhurbaşkanı’nı yerden yere vuracaksınız, Başbakan’a her türlü terbiyesizliği yapacaksınız, sonra ‘konuşmasın, sussun’ diyeceksiniz

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, çözüm sürecine baş koyduklarını, HDP’nin paralel yapı ile sıkı fıkı ilişkisinin faturasını mutlaka ödeyeceğini söyledi. Ardoğan “Süreç çözümle biter” dedi. Akdoğan, “HDP barajın altında kalırsa süper olur” sözünü, “Kendisi de bu konularda az konuşursa süper olur. 7 Haziran akşamı neyin süper olduğunu görecekler” diye eleştiren HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’a, “Bir kere o zorla çenesini kapattıkları insanlarla bizi karıştırmasınlar. Geçmişte dut yemiş bülbül gibiydiler. Siz Cumhurbaşkanı’nı yerden yere vuracaksınız, Başbakan’a her türlü terbiyesizliği yapacaksınız, biz sizi kibar bir şekilde eleştireceğiz, sonra siz ‘konuşmasın, yok bilmem ne yapsın’ diyeceksiniz” yanıtını verdi.
Akdoğan,

Yazının Devamı

Atalay: Çok rahat iktidar oluyoruz

8 Mayıs 2015

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Beşir Atalay, dün gazete ve televizyonların Ankara temsilcilerini kahvaltıda konuk etti.
Gündem elbette seçimlerdi. Muhalefetin “Ak Parti iktidarı kaybediyor” söyleminin aksine, HDP’nin barajı aşıp aşmamasına bağlı olmaksızın çok rahat iktidar olacaklarını, referandum için gerekli 330 milletvekiline sahip olup olamayacaklarının ise son hafta belli olacağını söyledi.
Geleceği için plan yapmadığını, sadece Ak Parti’ye mümkün olduğunca katkı vermeyi düşündüğünü söyleyen Atalay’ın gündemin sıcak başlıklarına ilişkin açıklamaları şöyle:

HDP AŞAĞI DOĞRU GİDİYOR: HDP oyları aşağı doğru gidiyor. Ak Parti karşıtları, HDP’nin barajı geçmesine yönelik bir strateji izliyor. Beyannameleri adeta, ‘Nasıl Türkiye partisi olmayız?’ beyannamesi. HDP’den Türkiye partisi olmaz. Yanlış girdiler, telaş yaşıyorlar. Beyannamelerindeki Türkiye’nin birliği, bütünlüğüyle, özgürlükleriyle ilgili bütün konulara baktığınızda görüyorsunuz.

AÇIK ARTIRMA GİBİ: Seçim vaatlerinde, ‘açık artırma’ gibi bir yarış yapılıyor. Muhalefet partilerinin vaatleri, ‘rasyonel seçmen’ tarafından ‘seçim rüşveti’ olarak görülüyor.

REFERANDUM SON HAFTA BELLİ OLUR: Oy

Yazının Devamı

Ayşenur İslam’dan not ettiklerim

6 Mayıs 2015

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam dün Milliyet’in konuğuydu.
7 Haziran seçimlerinde Sakarya’da liste başında yer alan İslam’ın, Ak Parti’ye oy isterken kullanabileceği argümanlar diğer kabine üyelerine nazaran daha özellikli.
Üstelik, bu seçimde yarışan vaatlere bakıldığında, “sosyal politikalar” hanesine girenler epey baskın olduğuna göre İslam açısından muhalefeti süregelen icraatlarla eleştirebilme avantajı da var. Çünkü yapılanları en iyi bilenlerin başında geliyor.
Bu nedenledir ki dünkü sohbetimizde özgüvenini yansıtan şu ifadeleri kullandı:
“’Günaydın, doğru yola hoş geldiniz’ diyorum bütün partilere. CHP’nin açıkladığı sosyal politika vaatlerinin tümünü, diğerlerinin de pek çoğunu biz zaten 13 yıldır yapıyoruz. Bizi vatandaşa rüşvet vermekle, oy avcılığı yapmakla suçluyorlardı. Fakat her ne hikmetse, 180 derece dönüş yaptılar ve bunun çok önemli bir sosyal politika olduğunu keşfettiler. 2 ay kadar önce TBMM’ye bir kanun gönderdik. Kadınların iş ve ev hayatını düzenleyebilmek için yarı zamanlı çalışma imkânı sağlamak istedik. CHP, MHP ve HDP bu kanunun çıkmasına mani oldular. Şimdi bunu bir vaat olarak kendi programlarına koyuyorlar. Biz nasıl olsa

Yazının Devamı

Çözüm süreci ve MHP

4 Mayıs 2015

MHP, geç kal-makla eleştirildiği seçim beyannamesini dün açıkladı.
Beyanname gösterdi ki açıklamanın Mayıs ayına bırakılması hazırlıkların yetişmemesinden kaynaklanmıyor.
MHP’nin tercihinin, bütün partilerin beyannamelerinin beklenip, tartışmaların değerlendirilip buna göre strateji belirlenmesinden kaynaklandığı anlaşılıyor.
Hükümet ile CHP arasında yaşanan “kaynak” tartışmaları, MHP’nin beyannamesinde kaynağa ayrı bir bölüm açılmasına yol açmış.
Tıpkı CHP gibi ekonomiyi siyasi tartışmaların önüne koyan MHP, beyannamesinde ekonomik vaatleri sıralamakla kalmıyor, maliyet hesaplarını ve kaynağı da işaret ediyor.
Beyannamenin ekonomik boyutu, MHP tarafından da iktidara giden yolun anahtarı olarak görülmüş.
Siyasi mesajlar ise beyannamede, “iktidar olduğumuzda” diye başlayan cümlelerle aktarılıyor.

Yazının Devamı

Sistemde ‘Kırmızı Kitap’ güncellemesi

2 Mayıs 2015

Milli Güven-lik Kurulu, son toplantısında, “Kırmızı Kitap” olarak nitelenen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nin güncellenmesi konusunda beklenen tavsiye kararını aldı.
MGK, aslında, “Paralel devlet yapılanması” olarak nitelendirilen yapıyla topyekun mücadele kararını, geçen yıl 30 Ekim’de yaptığı toplantı sonrasında kamuoyuna açıklamıştı.
Bu tarihten sonraki tüm toplantılarda paralel yapı konusu kurulun gündem başlıklarının başında yer aldı.
Bildirilerde de “paralel yapıyla mücadele” mutlaka geniş biçimde yer buldu.
Son toplantıda alınan tavsiye kararı Başbakanlık tarafından Kırmızı Kitap’a işlenecek.
Ancak bu sanıldığı gibi, devletin iç ve dış tehditleri soyut biçimde işlediği bir kitap değil.
Bu kitapta yer alan her kelimenin devletin işleyişinde bir karşılığı var.

Yazının Devamı