Seçim kampanyası çerçevesinde Artvin ve Rize’de vatandaşlarla buluşan Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun konuğuyduk.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Ak Parti Genel Başkanlığı döneminde genellikle miting programlarının son duraklarından biri olan Rize’ye kampanyanın başında gitti Davutoğlu.
Artvin ve Rize meydanlarındaki iki pankart, her şeyin özeti gibiydi:
“Uzun adamı (Erdoğan) sevdi Türkiye. Yeni anayasa lazım ülkeye. Artvin’den 2 milletvekili Bilge Adam’a (Davutoğlu) hediye.”
Ve, “Sen bize reisin emanetisin.”
Artvin ve Rize performansı, Davutoğlu’nun miting konuşmalarındaki tarzının revize edildiğini gösteriyor. Hocalıktan genel başkanlığa dönüşümün zorunlu kıldığı bir revizyon.
Davutoğlu ile Rize dönüşü sohbetimizin önemli başlıklarından biri, genel seçimin en kritik konusu olan HDP’nin durumu ve çözüm süreciydi.
7 Haziran seçiminden çıkacak tablonun istikamet vereceği en ciddi gündem maddesi çözüm süreci olacak.
İddialı bir seçim bildirgesi açıklayan CHP’nin çözüm sürecine ilişkin olarak temel yaklaşımı sürüyor. Ana muhalefet partisi, sorunun Meclis ve hukuk zemininde, şeffaf olarak yürütülmesini istiyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun açıklamalarından anlıyoruz ki CHP, bu temel yaklaşım üzerinden, müzakereye daha yakın bir modelle konuya bakışı formatladı.
Hafta sonu gerçekleştirdiği Düsseldorf gezisinden dönerken, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’yla çözüm süreci meselesini de konuştuk. Kılıçdaroğlu’nun süreç, HDP’nin tutumu ve diğer konularda gazetecilere yaptığı açıklamalar şöyle:
‘Barajı ön koşul yapabilirlerdi’
Seçim sonuçları sürecin geleceğini nasıl etkiler?
Düsseldorf
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu seçim kampanyasını bu kez gurbetçilere giderek başlattı. Dün Düsseldorf yolunda Kılıçdaroğlu ile sohbet ettik. Çanakkale’de muhalefet temsilcilerinin bulunmaması konusunda, “Çanakkale’de olmak isterdik” diyen Kılıçdaroğlu, olağanüstü bir durum yoksa Cumhurbaşkanı’nın davetlerine icabet etmeyeceklerini, “Saray’a gitmem. Sadece ODTÜ’ye anahtarı teslim etmeye giderim” sözleriyle ortaya koyuyor. Cumhurbaşkanı’nın 4G çıkışının hükümet üzerindeki vesayeti tescillediğini savunan Kılıçdaroğlu, Ak Parti’nin seçim bildirgesinin bu nedenle, “yok hükmünde” olduğunu savunuyor. Kılıçdaroğlu, CHP tabanından HDP’ye oy kaydığı iddialarını gerçekçi bulmazken, “Bize oy versinler, barajı kaldıralım” diyerek, HDP tabanına sesleniyor.
Kılıçdaroğlu seçim gezilerine Almanya’dan başlama gerekçesini, “İşçilerimizin en çok yaşadığı yer. Almanya’ya iyi anlatabilirseniz Hollanda’ya, Fransa’ya da anlatılabilir” diyerek açıkladığı sohbetinde şu mesajları verdi:
- TABANDA KAYMA YOK: (CHP tabanından HDP’ye kayış olduğu yorumları var. Böyle bir kayış var mı?) Hedefler doğru ve mantıklıysa, üretilen çözümler yerli yerindeyse bizden bir oy kayması beklemek
İktidar ve ana muhalefet partilerinin seçim kampanyalarının startı bugün veriliyor.
Seçim bildirgeleri ve aday tanıtım toplantılarının ardından, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün yollara düşüyorlar.
Davutoğlu’nun mitinglerini başlatacağı iller Erzurum ve Sivas.
CHP lideri ise, bugün Erzurum ve Sivas’tan epey uzakta olacak. 7 Haziran’da sandıktan çıkacak sonucu etkileme gücüne sahip olan gurbetçilerle buluşacak. İlk durak, Almanya-Düsseldorf.
41 kentte de olsa ön seçim yaparak parti içi demokrasi hanesine uzun süredir ilk kez, “artı 1” yazdıran CHP’de, ezber bozan seçim bildirgesinin verdiği havayla bir özgüven patlaması yaşanıyor.
“O olmasın da kim olursa olsun” stratejisinden sıyrılışın, sosyal demokrasiyi önceleyen vaatler silsilesinin ve bunun Ak Parti’de yarattığı huzursuzluğun rüzgârı, 7 Haziran’a kadar aynı sertlikte estirilebilecek mi hep birlikte göreceğiz.
Dört aşamalı kampanya
CHP seçim bildir-gesini dün açıkladı.
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun, bildirgenin vurucu noktalarını duyurduğu konuşmasını dinledik.
Seçim beyannameleri genel olarak sıcak siyasi polemikten uzak bir vaatler silsilesi formunda oluşturulur.
Bildirgelerin bu geleneksel tarzı ile seçim yolunda sokakta sürdürülen kampanya taban tabana zıttır.
Anamuhalefet partisinin seçim bildirgesini ve Kılıçdaroğlu’nun konuşmasını bu perspektiften analiz ettiğimizde sıralayabileceğimiz birçok başlık var.
Her şeyden önce AK Parti’nin “Yeni Türkiye” sloganı ve vizyonu, CHP’de “Yaşanacak bir Türkiye” karşılığını bulmuş. Seçim bildirgesinin başlığı da olan bu slogan, CHP Genel Başkanı’nın konuşmasının özeti olan bir “tamirat” dönemi vaadi içeriyor.
Bildirge de Kılıçdaroğlu’nun konuşması da karşıtlık ve negatifler üzerinden politika tarzının uzağında. CHP’nin “Milletçe alkışlıyoruz” başlıklı kampanya filmindeki yaklaşımın dün, bildirgenin açıklandığı salonun genel havasına hâkim olmadığını söyleyebiliriz.
6-7-8 Ekim olaylarının çözüm sürecini engellemeye yönelik ilk adım olduğunu belirten Erdoğan, Diyadin’de yaşananların da bu çabaların devamı olduğunu söyledi...
Olay çıkaranların amacının seçimlerde vatandaşın rahatlıkla sandığa gitmesini engellemek olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Halkımız dayatmada bulunmaya kalkışanlara gereken cevabı verecektir” dedi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kazakistan’a gerçekleştirdiği resmi ziyaretten dönüş yolunda soruları yanıtladı.
Ağrı Diyadin’deki saldırı çerçevesinde değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, bölgedeki vatandaşları sandık dayatmasına karşı dirençli olmaya çağırdı. Erdoğan’ın değerlendirmeleri şöyle:
- SAPMA OLMAYACAK: (1915 olaylarının 99’uncu yılı olan geçen yıl bir taziye mesajı yayımlamıştınız. O taziye Türkiye’nin pozisyonunu çok değiştirdi. Bu yıl da benzer bir şey olabilir mi?): Taziyemizde bir o kadar da Osmanlı’nın kaybına yönelik taziye talebimiz vardı. Şu anda bizim bu attığımız adım 24 Nisan’ın bir gün öncesinde “Dünya Barış Zirvesi” toplayacağız. Bu zirvede de zaten mesajımız aslında ağırlıklı olarak bu konulara yönelik olacak. Oradan herhangi bir sapmamız olmayacak. Zirveye 70’e yakın devlet, hükümet
Astana
Cumhur-başkanı Tayyip Erdoğan’ın Kazakistan ziyaretini izliyoruz.
Kazakistan’la ilişkilere büyük önem verdiği bilinen Erdoğan’ın heyetinin genişliği bu durumu yansıtıyor.
Heyette, 7 bakan, bürokratlar, işadamları yer alıyor.
Türkiye ile Kazakistan’ın tarihsel bağlarının bugüne de uzanması için ilişkileri hep sıcak tutan Erdoğan, Kazakistan’la, 2009’da Stratejik Ortaklık, 2012’de ise Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi kurulmasına yönelik anlaşmalara imza attı.
Bu anlaşmalar, Kazakistan’ın, Türkiye’nin Asya’daki en önemli müttefiklerinden biri olduğunu da gösteriyor.
HDP’nin “PKK’nın yerleşim yerlerinden çekilmesi” çağrısı yapması gerektiğini söyleyen Akdoğan, “Öbür türlü herkes diyecek ki ‘silah marifetiyle oy aldılar.’ Bu da HDP oylarına şaibe karıştırır” dedi
Çözüm sürecinin ana aktörlerinden Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Ağrı Diyadin’de yaşanan 4 askerin yaralandığı, 5 PKK’lının öldüğü olay ve ardından yaşanan siyasi tartışma konusunda, sorularımı yanıtladı. Akdoğan’ın çözüm sürecinin geleceği, seçim güvenliği ve HDP-hükümet ilişkileri açısından kritik bir eşik olan, HDP’nin, “hükümetin provokasyonu” olarak nitelendirdiği Ağrı olayı konusunda yaptığı değerlendirmeler şöyle:
SİLAH GÖLGESİNDE KAMPANYA: Burada açık olan şu; HDP burada bir takım etkinlikler yapıyor. Bu etkinliklerde sorun silahlı unsurların işin içine bulaşması. Yani silahlı unsurlarla buluşma şölenine çeviriyorlar. Bu silahlı adamlar orada propaganda yapıyor. Bunu da seçimde kullanıyorlar. Aslında bu, silahın gölgesinde seçim kampanyası yürütme işi. Bunu da kanıksatmaya çalışıyorlar. ‘Burada silahlı adamlar dolaşabilir, istedikleri zaman propaganda yapabilirler, biz de bunlarla buluşuruz. güvenlik güçleri hiç bu işe karışmasın’ diyorlar. Sanki normal bir