Barışa evet, faili meçhullere hayır

27 Haziran 2014

Kılıçdaroğlu, TBMM’ye sevk edilen çözüm süreciyle ilgili yasa tasarısına ‘şartlı destek’ verdi. CHP lideri, tasarıda hukuki korumayı sağlayan 4. maddenin 2. bendinin kaldırılmasını istiyor

SERPİL ÇEVİKCAN Köln

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Almanya’ya giderken Ankara’nın yakıcı gündemini konuştuk. Yola çıkmadan kısa süre önce TBMM’ye sevk edilen, çözüm süreciyle ilgili çerçeveyi belirleyen pakete yönelik değerlendirmelerini aldık.

Paketin Cumhurbaşkanlığı seçiminin hemen öncesinde CHP ve MHP’nin çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Ankara’daki ilk temaslarının yapıldığı gün TBMM’ye sevk edilmesini “çok manidar” bulan, sürecin aktörlerine “hukuki koruma” sağlayan düzenlemenin yeni faili meçhullere kapı aralayabileceği uyarısında bulunan Kılıçdaroğlu’nun, CHP’nin pakete destek şartını, hukuki korumayı sağlayan, 4. maddenin 2. bendinin kaldırılması olarak özetlemek mümkün. Kılıçdaroğlu, tasarıyla ilgili sorularımıza şu yanıtları verdi:

‘Zamanlama manidar’

“Bizim önceliğimiz, barış ortamıdır ve bu sorunun kalıcı bir şekilde çözülmesidir. Bu çerçevede CHP olarak sorunun çözümü için kredi açmıştık. Çözüm adresinin parlamento olduğunu söylemiştik. 18 aydır devam eden bir süreç

Yazının Devamı

Köşk’teki Erdoğan pazarlık yapamaz

25 Haziran 2014

HDP Eşbaşkanı Demirtaş, Başbakan Erdoğan’ın çözüm sürecini siyasi bir rüşvete dönüştürdüğünü belirterek, “Hep ‘beni seçmezseniz barış bozulur’ diye oy istedi. Köşk’e çıkarsa artık barışı bir pazarlık konusu yapamaz. Daha cesur olması gerekir” dedi

Türkiye’yi kucaklama iddiası ile BDP’nin yerine kurulan HDP’nin hafta sonu yaptığı kongrede Eşbaşkanlığa seçilen Selahattin Demirtaş’ın birkaç gün içinde Cumhurbaşkanı adayı olarak açıklanması bekleniyor. Bu açıklama öncesinde, Demirtaş’la, önemli aktörlerinden biri olduğu çözüm süreci, bunun Cumhurbaşkanlığı seçiminden nasıl etkileneceği, adaylığı ve HDP’yi konuştuk. Demirtaş sorularımızı şöyle yanıtladı:

‘Gelecek Türkiyesi’nin prototipi’BDP’den HDP’ye dönüşümün anlamı nedir?
HDP, çok sesli, çok kültürlü, çok inançlı, çok kimlikli Türkiye toplumunun partileşmiş halidir. Türkiye, kimliklerin egemen olduğu bir anlayışla artık yönetilemez. Yeni bir modele ihtiyaç var. HDP, gelecek Türkiyesinin prototipidir. BDP bütün çabalarımıza rağmen biraz daha kimlik partisi olarak algı oluşturdu. Bu tek başına Türkiye’nin bütün sorunlarını çözmez. HDP, tek kimliğin değil bütün kimliklerin ortak partisi olacak.

Yazının Devamı

Yeni HDP, çözüm ve Köşk hesapları

23 Haziran 2014

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) 2. Olağanüstü Kongresi’nden yansıyan havayı iki fiili duruma bağlamak gerekiyor.
Birincisi, şu sıralar yasal altyapıya ilişkin düzenlemeye kilitlenen çözüm süreci, ikincisi ise muhalafetin çatı aday olarak Ekmeleddin İhsanoğlu’nda karar kılmasının verdiği rahatlama.
Önce salona bakalım. Dünkü manzara, yepyeni başlangıç yapan bir partinin olağanüstü kongresinden çok, çözüm sürecinin evrildiği aşamanın verdiği özgüveni ve Türk siyasetinde solda yaşanan arayışı karşılamaya dönük bir iddiayı yansıtıyordu.
Bir duvarda, adı her geçişinde salonu ayağa kaldıran Abdullah Öcalan’ın, “Demokratik cumhuriyet, ortak vatan, demokratik ulus” üçlemesi asılıydı.
HDP kendisini; özyönetimci, en genç, en renkli, özgürlükçü, halkçı, demokratik, barışçı, emekçi ve ekolojist parti olarak tanımlamıştı.
Görevini Selahattin Demirtaş’a devreden eski Eşbaşkan Ertuğrul Kürkçü’nün konuşması da, “Kürtlerin solculuğunu özlemişiz” dedirtecek bir üslubu yansıtıyordu.
Yine koltuğunu Figen Yüksekdağ’a devreden eski Eşbaşkan Sabahat Tuncel’in “Kürdistan’ı özgürleştireceğiz, Türkiye’yi demokratikleştireceğiz” diye özetlediği konuşmasının büyük bölümü de Türkiye’nin

Yazının Devamı

Pasif değil aktif görev

21 Haziran 2014

Balyoz davasında hüküm giyen ve bu nedenle cezaevinde bulunan 230 emekli ve muvazzaf askerin tahliye olması hiç kuşkusuz Genelkurmay Başkanlığı karargâhında da büyük bir rahatlama sağladı.
Anayasa Mahkemesi’nin tahliyeleri sağlayan kararının ardından Genelkurmay Başkanlığı’ndan kısa bir açıklama yapılarak, duyulan memnuniyet kamuoyuna iletilmiş oldu.
Bununla beraber, tahliye olan muvazzaf subaylardan büyük bölümünün emekliliğini isteyeceği yolundaki kimi haberler dava sürecinde Genelkurmay Başkanlığı’nın personeline yeterince sahip çıkmadığı yolundaki iddiaların bir sonucu olarak kamuoyuna yansıtılıyor.
Dün, son 48 saatte yaşanan gelişmeler ve ortalıkta uçuşan iddialar konusunda askeri çevrelerin nabzını tuttuk.
Kaynaklar, öncelikle toplu emeklilik kararı ve askerlerin karargâh tarafından emekliliğe zorlandığı iddialarına yanıt verirken, şu bilgileri paylaştılar:
Yargıtay’ın davayla ilgili onama kararını açıklamasının ardından Genelkurmay Personel Başkanlığı’ndan yetkililer, hükümlü statüsüne geçen subayların özlük durumlarıyla ilgili detaylı bir çalışma yaptılar.
Bu çalışmanın sonuçlarını da bu durumdaki personele cezaevinde düzenli olarak yapılan ziyaretlerle

Yazının Devamı

Siyaseti öğrenecek

18 Haziran 2014

MHP lideri Bahçeli, CHP ile gösterdikleri çatı aday İhsanoğlu’nun siyaset dışından gelmesi hakkında ‘Kendisi de siyaseti öğrenecek’ yorumunu yaptı

Meclis kulislerinde dün bir yandan çatı cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun CHP içinde yarattığı çalkantının olası sonuçları tartışılırken, diğer yandan hem Ak Partililer hem de HDP’liler ana muhalefet milletvekillerine takılıyordu.
HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin’le, “Selamünaleyküm” diyerek merhabalaşması, muhafazakâr kökenli bir cumhurbaşkanı adayıyla yola çıkmaya karar veren CHP yönetimine verilen mesajlardan sadece bir tanesiydi.
Bir köşede, Ekmel’le Kemal’in Arapçada aynı kökten gelen kelimeler olduğu diyalogları sürerken, bir başka köşede CHP’liler Anadolu halkının, sonu, “eddin” ile biten isimlere çok aşina olduğunu anlatıyordu.
Ekmeleddin İhsanoğlu isminde karar kılınmasının MHP’liler açısından ciddi bir iç huzursuzluk yaratmadığı dünkü manzaradan da belli oldu.
CHP cephesinde ise bu isme şiddetle karşı çıkanların önceki akşam saatlerinden itibaren toplantı üzerine toplantı yaptıkları, Cumhurbaşkanlığı adaylığını istediği belirtilen Antalya Milletvekili Deniz

Yazının Devamı

Neden İhsanoğlu?

17 Haziran 2014

İslam İşbirliği Teşkilatı eski Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu’nun HDP dışı muhalefet bloğunun ortak cumhurbaşkanı adayı olarak belirlenmesinin nedenleri ve sonuçları uzun süre tartışılacak.
Bu tartışmanın ana dinamiklerinden biri dün hemen görüldüğü gibi CHP içindeki itirazlar olacak. İkinci bloğu ise Ak Parti cephesi oluşturacak.
Saygın bir isim olduğu konusunda her kesimin hemfikir olduğu İhsanoğlu tercihi ne anlama geliyor?
Bu sorunun yanıtlarını, İhsanoğlu’nun neyi, ne kadar temsil ettiğinden hareketle ve genel hatlarıyla şöyle verebiliriz:
1- Ekmeleddin İhsanoğlu, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda aylar öncesinden çizdiği; “Sıcak siyasetin içinde mümkün olduğunca yer almamış, siyaseten yıpranmamış, şaibesi olmayan, saygın, uluslararası itibarı yüksek, Türkiye’yi temsil kabiliyetine, sakin, uzlaşmacı bir kişiliğe sahip ve herkese eşit mesafe durabilecek bir isim” tarifine uyuyor.
2- Bu tarifin çerçevesinde yer almayan; CHP’nin ideolojik olarak temsil ettiği değerlere uygunluk, bir başka deyişle Atatürkçü çizgide, muhafazakâr bir kimliğe sahip olmayan ve ulusal hassasiyetleri üst seviyede bir isim kriterleri yukarıda

Yazının Devamı

Süreci uzatan propaganda

14 Haziran 2014

Türkiye, geçtiğimiz çarşamba gününden bu yana Musul’la rehine krizine kilitlenmiş durumda. Musul’u ele geçiren IŞİD militanlarının Türkiye’nin buradaki başkonsolosluğuna baskın yaptığı ve Başkonsolos Öztürk Yılmaz’ın da aralarında olduğu 49 Türk vatandaşını rehin aldığının teyit edildiği andan itibaren devletin bütün birimleri teyakkuzda.
ABD, NATO, BM ve batılı başkentler nezdinde yürütülen temaslar, muhalefet partileriyle yapılan görüş alışverişi, gerçekleştirilen zirveler sürerken, ilk dakikadan itibaren aslında arka kapıdan farklı bir diplomasi yürütülüyor. Muhalefetten gelen tek tük itirazlar dışında ABD, NATO ve BM’nin de desteklediği “arka kapı diplomasisi”, IŞİD’in üzerinde etkili olabilecek bütün kanal, yapı ve örgütlerin kullanılması olarak özetlenebilir. Baskından hemen sonra başlayan bu görüşmeler sonunda kısa sürede hızlı bir yol da alındı. Ankara’da önceki günden itibaren, IŞİD’in her an rehineleri serbest bırakabileceği havası hakim. Gazetemiz baskıya girerken, bu beklenti Ankara’da güçlü bir biçimde sürüyordu.

19.00 dediler olmadı
Müzakere yönteminde ısrar edilmesi ve askeri seçeneğin masaya bile getirilmemesinin temel nedeni de IŞİD’ten başkentteki bu

Yazının Devamı

Vakum bırakırsanız dolduruyorlar

12 Haziran 2014

Cumhurbaşkanı, henüz konsolosluk basılmadan gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gül, IŞİD’le ilgili olarak yaşananların sürpriz olmadığını belirterek “Geçen seneler çok dikkat çekmiştim. Amerika’da ‘Afganistan Akdeniz’in kıyısına gelebilir’ demiştim. Onun için bütün müttefikleri de hep uyarmıştım” dedi

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Cumhurbaşkanlığı Cumhuriyet ve Liyakat Nişanları Tevcih törenine katıldı.Fotoğraf: YAVUZ ÖZDEN

Çankaya Köşkü’nde Cumhuriyet ve Liyakat Nişanları Tevcih Töreni vardı dün.
Köşk’teki tören bittiğinde IŞİD güçlerinin Musul’daki Türk Konsolosluğu’na baskın yaptığı haberi gazetecilere henüz gelmemişti. Bu nedenle Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e yöneltilen sorular ve kendisinin vermeyi tercih ettiği yanıtlar daha genel çerçevede kaldı.
Gül, “Bölgede yine ağır bir rahatsızlık var IŞİD sebebiyle. Musul’un ardından Kerkük’e doğru yürüdüklerine ilişkin birtakım bilgiler düşüyor haber ajanslarına. Türkiye açısından bu gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Bu gelişmeler birazcık sürpriz olmuyor. Hatırlarsanız geçen seneler çok dikkat çekmiştim. Amerika’da, ‘Afganistan, Akdeniz’in kıyısına gelebilir’ demiştim. Onun için

Yazının Devamı