Serpil Çevikcan

Serpil Çevikcan

scevikcan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Başka infazlar bekleyebiliriz


MİT eski Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, Paris’te 3 PKK’lının öldürülmesini “Sabotaj” olarak nitelendirdi.

Paris’te dün gerçekleştirilen infaz uzun süre tartışılacak. Öldürülenlerden birinin, PKK’yı Abdullah Öcalan’la birlikte kuran, Avrupa’ya gönderildikten sonra aktif eylemlilik içinde olmasa da, siyasi kimliğiyle sembol isimlerden biri olması soru işaretlerini artırıyor. Olayın, barış sürecinin filizlendiği bir döneme denk gelmesi de tedirginlikle beklenen “sabotaj” girişimlerini akla getiriyor. Olayın muhtemel nedenlerini ve Öcalan-örgüt ilişkilerini, uzun yıllar bölgede kritik görevler üstlenen, MİT’in istihbarattan sorumlu eski Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş’le konuştuk.
‘Bence örgüt içi eylem’
Öneş, “Öldürülenlerin PKK yönetim kademesinin içinde olması çok önemli. Sakine Cansız, PKK’nın kurucusu olan ve o kuşak içindeki son kadınlardan. Ayrıca Murat Karayılan’la sıkı bağlantılı olduğu ifade ediliyor ki bu yaşadığımız süreçte o bağlantı da kritik önemde. Karayılan’la düşünce beraberliği içinde oluşu ve çözüm sürecinde rol alabilecekler içinde olması açısından dikkat çekici” dedi.
Bu süreçte Avrupa kanadına ve bu kanat odağında yürütülen finansman sağlama faaliyetine vurgu yapan Öneş, şunları söyledi:
“Avrupa kanadı, PKK’nın ekonomik bağlantıları bakımından dikkate alınması gereken bir husus. Karayılan adına denetim mekanizması içinde olduğu söyleniyor Sakine Cansız’ın. Böylesine bir yapı, ekonomik güç üzerindeki denetim mekanizmasını da ifade eder.
Öcalan’ın ilk kez somut çözüm arayışı içinde olması ve bunun hükümetle paralelliği dikkate alındığında birçok şey gibi, örgütün ekonomik gücü konusu da gündeme gelecek. Çözümü engellemek isteyenlerin öncelikle bu ekonomik güç üzerinde kontrolü ele geçirmek için örgüt içi bir yarışı, kavgayı ortaya çıkaracaklarını sanıyorum. Paris’teki olayın bu nedenle gerçekleşmiş olması da güçlü ihtimallerden biri. Olayı örgüt içi bir infaz gibi görüyorum.”

‘Öcalan’a karşı çıkamazlar’
Öneş, olayın, barış sürecini sabote etmeye dönük eylemlerin uç vermesi olarak da değerlendirilebileceğini belirterek “Çözüme karşı olanların bu tip eylemlerle süreci sabote etme ihtimalleri güç kazanıyor. Çukurca’da karakola baskın gibi. Çözüm yanlısı olabilecekleri sindirmek, bu tip eylemlerle tedirginlik yaratarak, örgütün bütününe bunu aksettirerek, çözümü çözümsüzlüğe dönüştürme gayretleri ortaya çıkacaktır. Bunlar zaten bekleniyor. PKK’nın kendi içinde infazlar bekleyebiliriz. Sabotajlar bekleyebiliriz” dedi.
Öneş, “PKK eski PKK değil” yorumlarını ve Öcalan’ın taban üzerindeki etkisini de şöyle değerlendirdi:
“‘PKK eski PKK değil’ derken, bunu PKK’nın bütününe veya PKK-BDP çizgisi içindeki yapılara, tümüne hasretmemek lazım. Bugün PKK-BDP çizgisi içinde, Öcalan’ın netleştirdiği çözüm kararlılığıyla birlikte olanlar kitlesel bir yapı. Örgüt içindeki dış bağlantılar hariç. Onlara grup diyebiliriz.
Şu anda Öcalan çizgisi örgüte hakimdir ve kitleseldir. Kitlesel tabanda Öcalan’ın etkinliği tartışılmaz. Örgütün legal, yarı legal, illegal tabanı üzerindeki etkinlik, Öcalan’ın hakimiyetindedir. Öcalan’a rağmen açık hiç bir faaliyet yapamazlar, ona karşı çıkamazlar ama provokatif hareketler yapabilirler. Paris de öyle olabilir.”

‘Kandil dengeleri gözetir’
Öneş, Öcalan’la Kandil ilişkileri konusunda ise şunları söyledi:
“Kandil ülke dışında; dengeleri dikkate almak durumunda. Ayrıca olayın terör boyutu dışında kendine göre siyaset boyutu da var. Sorunu çözmek isteyenlere karşı kendileri açısından, -tasvip edelim etmeyelim- bir dengeyi korumak istiyorlar. Ama Öcalan’ın çözüm çizgisi netleşir, bir bütünsellik ortaya çıkarsa Öcalan’ın ağırlığı büyük çoğunlukla ayrılıkları ortadan kaldırır. Kandil’i de zaten bu eksene sokar. Buna uymayanlar olursa onları marjinal grup olarak nitelendiririz. İleriki dönemlerde bunların PKK çizgisinden ayrılmaları, bağımsız duruma geçmeleri, bağımlı oldukları ülkeler ya da güçler içerisinde müstakil hareket etmeleri mümkündür.”

Haberin Devamı

‘Güç odakları var’
Kürt meselesinin “bölgesel” bir mesele olduğunu vurgulayan Öneş, “Bölgeyi yeniden şekillendirme arayışları içinde Türkiye ile politikası uyumsuz olan ülkelerin örgütle bağlantıları ön plana çıkacaktır. Böyle puslu bir havada öncelikle kullanılacak konu PKK içindeki bağlantılarıdır. Suriye’yi, Irak içindeki Türkiye ile çatışan güçleri, Şii-Sunni ekseninde Türkiye ile sorunlu ülkeleri ve burada İran’ı dikkate almalıyız. Daha geniş çerçeveli güç odaklarını da dikkate almalıyız” dedi.