Serpil Çevikcan

Serpil Çevikcan

scevikcan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

‘Çekilmede güvenlik koridoru yok’

İçişleri Bakanı Muammer Güler, “Bakın İçişleri’ne Sayın Başbakan’ın Mardinli bir milletvekilini getirmesi hem bölge insanına duyduğu güveni hem de Mardin’deki barış ve hoşgörü ortamına duyduğu ilgiyi gösteriyor. Başbakan bu bölgeye farklı bakıyor olsa Mardin milletvekilini götürüp de İçişleri Bakanı yapar mı?” diyor.
Milliyet’in, “Geleceğe Yatırım Türkiye’ye Yatırım” zirvesinin Mardin ayağındayız. Yazıya Güler’in “güveni” vurgulayan bu değerlendirmesiyle başladım. Çünkü bu süreçte öncelikle kazanılması ve hiçbir zaman kaybedilmemesi gereken tek şey güven.
Örgüt militanlarının sınır dışına çekilmeye başlayacağı 8 Mayıs’a sayılı günler kala yeni bir güven sınavına hazırlanıyoruz.
Sorular net:
“PKK gerçekten bütün unsurlarını sınır dışına çekecek mi, çıkarken silahlarını gerçekten gömecek mi, çıktığında ne yapacak?”
Sohbetimizde 8 Mayıs ve sonrasını soruyoruz. Güler, şu yanıtı veriyor:

Gidecekleri yolu biliyorlar
“Tabii işin en sıkıntılı kısmı burasıdır. Ama bunu belli bir tarih vererek deklare etmek gerekir miydi, söyleyenlerin takdirlerine bırakıyorum. ‘Nasıl geldilerse öyle gidecekler’ diye bir cevap var. Bunun daha ötesi, biz siyasal iktidarız. Hukuku zorlamakla da olmaz. Ama nasıl geldilerse gidecekleri yolu da biliyorlardır. Önemli olan gitmeleridir.”
Güler, olayın hükümet tarafından nasıl okunduğunu da şöyle izah ediyor:
“Süreç öyle bir süreç ki ancak bir adım sonrasını görüp, sonraki adımı düşünmek zorundayız. Şimdi bize kamuoyunda gelen sorular hep bir adım öteyi değil de 30 adım sonraki olayı soruyor. 30 adım sonraki adımı sorgulamaksa ben de bilmiyorum. ‘Şu olacak bu olacak’ demiyorum ama bir adım sonrasındaki olayın gerçekleşip gerçekleşmediğine göre bir sonraki aşama belli olacak.”
Güler, “Bu çıkışı hızlandırmak için hükümet tarafından bir şey yapılıyor mu” sorusuna, “O konuda hiçbir şey söylemem” yanıtını veriyor. Ancak, ağzından şu önemli açıklamayı da almayı başarıyoruz:
“Güvenlik koridoru oluşturulacağı söyleniyor. En azından size onun olmayacağını söyleyelim.
Güvenlik koridoru ilan etmemiz de mümkün değil. Bunların daha önce nasıl geldiğini hiç sorgulamayanlar, ‘şimdi bunlar nasıl gidecekler’ diye soruyor. Bizim için gitmesi önemlidir. Bunlar gittikten sonra bakacağız, ondan sonrası nihai süreçtir.”

Asker bir şey istemiyor
Güler, son dönemde çok tartışılan Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bir direktif verilip verilmeyeceği, bir protokol hazırlandığı haberlerine de şöyle açıklık getiriyor:
“TSK’yı yurtiçinde kullanmak için hükümetin bir görev emri vermesi lazım. Ayrıca, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 11. maddesinin d fıkrası var. EMASYA aslında bu kanunun biraz daha vali talep etmeden de müdahale edilebilecek şekliydi. Terörün yoğun olduğu zamanlarda otomatiğe çevrildi. 2010’da kaldırıldı. Bu protokolü şimdi Genelkurmay Başkanlığı ile yeniden düzenledik. Yani vali, ilinde mevcut güvenlik kuvvetleriyle bastıramayacağı bir olay olduğu zaman en yakın askeri birlikten kuvvet talebinde bulunur. Çekilme süreciyle alakası yok bunun. Hükümet ihtiyaç gördüğü her an TSK’ya siyasi direktifi verir.”
Güler, “Askerler ne istiyor” sorusuna, “Askerin istediği bir şey yok. Hükümetin ihtiyaç duyup duymamasına bağlı” yanıtını verirken, şöyle diyor:
“Kanunun yetki verdiği bir konuda şuna ‘görevini yap’, şuna ‘görevini yapma’ denilmez. Çünkü kanuni bir görevi varsa zaten bunu yap demek mümkün değil.”
Güler, “Ya örgüt mensupları güvenlik güçleriyle karşılaşırsa” sorusunu, “Nasıl geldilerse öyle gidecekler dedik” diye yanıtlıyor.