Serpil Çevikcan

Serpil Çevikcan

scevikcan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Şanlıurfa

Hani çözüm sürecinin başından bu yana üç aşamadan söz ediliyor ya;
“Çekilme, eşit yurttaşlığı temel alan anayasal ve yasal düzenlemeler ve nihayet silahların toptan bırakılması.”
En son söyleyeceğimizi baştan söyleyelim; Urfa’da çözüm zaten varmış.
Milliyet’in “Geleceğe Yatırım Türkiye’ye Yatırım” zirvelerinin 13’üncüsü için Şanlıurfa’daydık.
Milliyet’in çözüm sürecinin ağır yüküne omuz verdiği bu zirveler, bende yavaş yavaş bağımlılık yarattı.
Bu nedenle Derya Sazak’ın pazartesi yazısının son cümlesini, “Sırada Van ve Hakkâri var” diye bağlaması yüreğime su serpti. Bu, önümüzdeki haftalarda, aylarda çözüm sürecini bölge insanıyla iç içe karşılama fırsatını birkaç kez daha yaşayacağımızı gösteriyor.
Şimdi en baştan söylediğimize gelelim...
Urfa’da çözüm zaten varmış meselesine.
Bu bölgenin kalbinde yer almasına karşın hemşerilerine, “Sen hangi kökendensin?” diye hiç sormamış bir kentten söz ediyoruz. Belki de bu nedenle, “Ankaralı uyanıklığıyla(!)” buraya ayak basar basmaz sormaya başladığımız, “Sahi bu kentin yüzde kaçı Kürt? Ne kadarı Arap? Türkmenler nerelerde yaşıyor?” sorularımıza karşılık, şöyle bir duraksadılar.
Bu sorunun her muhatabı kafasından ortalama bir hesap yapıp cevap veriyor. Bu cevapların birçoğu da birbirini tutmuyor.
Sonunda, “bilim her şeydir” deyip, kendisini, “Ben, dünyanın en eski üniversitesinin rektörüyüm” diye tanıtan Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Halil Mutlu’nun verdiği bilgileri doğru kabul ediyoruz. Yani, Urfa nüfusunun ortalama yüzde 40’ının Kürt, bir o kadarının Arap, kalanının da Türk olduğunda birleşiyoruz.

Haberin Devamı


Urfa’da çözüm zaten vardı

Yazarımız Serpil Çevikcan Peygamber-ler kenti Şanlıurfa’nın kutsal mekanı Balıklı Göl’de yerel giysili kadınlarla fotoğraf çektirdi.

‘Burada herkes Urfalı’
Bu, birbirini sadece, “Urfalı olarak” gören kentin ateş çemberindeki coğrafyanın ortasında nasıl kan ve gözyaşı ile anılmaktan kurtulduğunun tarifi.
İşte tam bu noktada Urfa’ya unuttuklarını hatırlatmanın bu kente yapılacak en büyük haksızlık olduğunu gözlemliyoruz. Türkmeni Kürtle, Kürdü Arapla, Arabı Türkmenle bu tariflerle yeniden tanıştırmanın maliyetini hesap etmek bile yanlış.
Zaten, Kürt meselesi dediğimiz şey tam da bu tarif merakımızdan doğmadı mı? Şimdilerde Akil İnsanlar’ı protestolardan kurtulabilmek için otele sığınmaya zorlayan iklimi besleyen de bu tarif değil mi?
Urfa’da 7’den 70’e konuştuğumuz herkes aynı uyarıda buluşmuş görünüyor:
“Bizim en büyük korkumuz birbirine yüzyıldır sadece Urfalı diye bakanların artık Kürt Urfalı, Arap Urfalı, Türk Urfalı diye bakmaya başlaması. Kürtler, ‘biz zafer kazanıyoruz’ derse, kendilerini sadece Kürtlükle tarif etmeye başlarsa, bu sürecin Urfa’ya yararından çok zararı olur. Biz, önce Kürt, önce Türk, önce Arap değiliz. Önce Urfalıyız.”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik de önceki gün Milliyet’in toplantısında yaptığı konuşmada, buna işaret ederek, “Bulunduğumuz coğrafya farklılıkların birlikte yaşama modelinin en güzel örneklerini veren bir coğrafya” dedi.
Çelik, sorunların da devletin bazı hatalarından kaynaklandığına işaret ederek, bugün gelinen noktayı özetledi:
“Benim insanların konuştuğu anadili ile ne işim olabilir? Anasının dili.”
Diyoruz ya Urfa’da çözüm zaten vardı. Urfa, bunları aşmıştı. Urfa’nın süreci yüzlerce yıl önce tamamlanmıştı. Üzerine titredikleri bu kadim topraklarda tek dertleri aş, iş.

Doğdukları yerde gelecek
Bu kentte geçen yıl 67 bin doğum olmuş. Nüfusun yarısından fazlası 30 yaşın altında. Tarım dışı işsizlik yüzde 12’yi buluyor. Urfalı gençler, bu topraklardan kaçmaya çalışıyor.
Barışın ucundan yakalamışken bırakmamak gerekiyor, ancak önce Urfalı gençlerin karnını doğdukları topraklarda doyurmak, o gençlere burada gelecek hazırlamak lazım.
Urfa’nın kardeşlikten, inançtan, hoşgörüden ve tarihten gelen büyüsünü korumak ancak böyle mümkün.

Haberin Devamı

Urfa’da çözüm zaten vardı

Haberin Devamı

TURİSTiK?URFA?GEZİSİ

Milliyet’in yazarları Şanlıurfa’nın tarihi ve turistik bölgelerini de gezdiler. Urfa Kalesi ve Göbeklitepe’yi de ziyaret eden Milliyet yazar kadrosu, Şanlıurfa’nın insanı etkileyen güzel manzarası önünde fotoğraf çektirmeyi de ihmal etmedi.

Urfa’da çözüm zaten vardı

DEMİRÖREN PUŞİ TAKTI

TFF?Başkanı ve Milliyet Gazetesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yıldırım Demirören, bölgenin yöresel kıyafeti puşiyle poz verdi.

Urfa’da çözüm zaten vardı

Milliyet yazarları katıldıkları Urfa eğlencesinde davul ve zurnanın hareketli ritmlerine uyarak halay çektiler. Yazarlarımız toplantıların temposunun yarattığı yorgunluğu Urfa gecesinde eğlenerek üzerlerinden attılar.