Dünya halleri ya da Kara Kutu

10 Kasım 2002

ABD ve Rusyanın iki kanatlı süper güç olarak dünya üzerinde soğuk savaş rüzgarlarını estirdikleri 20. yüzyılı atlamışken; dünyanın yeni dengeler aradığı, Hıristiyan - Müslüman uygarlığın yeniden ikiye bölünmesinin tartışıldığı bugünlerde kitabı anlamlı buldum. Rusya Federasyonu ile yakın ilişkileri olan olduğu bilinen Enka Grubu Başkanı Şarık Tara, SSCB Yüksek Sovyet Konseyi Başkanı, SSCB Merkez İstihbarat Servisi Direktörü görevlerinde bulunduktan sonra, Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı, Rusya Federasyonu Başbakanı görevlerinde de bulunan ve Aralık 2001 tarihinden itibaren Rusya Federasyonu Ticaret ve Endüstri Oda Başkanı olan Yevgeniy Maksimovich Primakovun, Kara Kutu - Rusya kitabını gönderdi. Putini çözmek Primakov, Rusya Devlet Başkanı Vlademir Putinin geçici olarak değil, iki başkanlık dönemi boyunca görevde kalacak bir lider olarak değerlendirilmesinin üzerinde duruyor ve devam ediyor:"Putini dünya istikrarını sağlama açısından Rus Amerikan ilişkilerine öncelik veren bir lider olarak değerlendirmek gerekir. Onun bu tutumu çok kutuplu bir dünyanın Rusya için olduğu gibi birçok ülkenin de en iyi seçeneği olduğu düşüncesinden geri çekilmek anlamına gelmez.... Çok kutuplu bir

Yazının Devamı

SPK, Tombala diyecek

9 Kasım 2002

Şaşırmayın, durduk yerde bu da nereden çıktı filan demeyin. Tatlı tatlı yavaş yavaş icraatın içinden kurullardan kurul seçin. Başbakan, Bakanlar Kurulu, hükümet programı diye acele etmeyin. Bakın, Türkiyenin en eski kurulu SPK, bu hafta neden tombala oynayacak? Efendim, üyelerinin 3/1inin yenilenmesi gereken SPKda iki kurul üyesinin yenilenmesi gündeme geldi. Bu hafta içinde toplanacak, isimler yazılacak, kura çekilecek ve iki kurul üyesi SPKya veda edecek.SPK 7 kişiden oluşuyor. Başkan; Doğan Cansızlar. Üyeleri; Sezai Akın, Halil Sarıaslan, Hüseyin Erdem, Nizamettin Temel, Fatma Kutlay, Erdal Batmaz. Batmaz, en eski üye, Erdem ise MHPden milletvekili adayı olmuştu. Olmadı, geri döndü.İşte tombala meselesinin özü bu...Kura ile görevine veda edecek olan kurul üyelerine şimdiden verdikleri hizmetler için teşekkür edelim. Gelecek yeni üyelere hayırlı olsun diyelim.Ve kurul tartışmasında AK Parti için SPK konusunun neden çok özel bir önem taşıdığını müsaade ederseniz, biraz erteleyim. Kimler iş yapıyor?Ve uçup giden piyasaya bir bakalım.İşlem hacmi, borsaya yeni para girişi olduğunu teyit ediyor. Al - sat yapanlar, borsanın yolunu unutanlar da yavaş yavaş dönüyor. Her zaman temkinli

Yazının Devamı

Erdoğan Baykalın üslubunu beğenmedi

7 Kasım 2002

Baykal devlet tecrübesini arkasına almış, Atatürkün partisi CHPnin lideri olarak Erdoğanı uyarıyor:"İyi başladınız. Aman dikkatli olunuz. Yanlış bir hareket, vazonun kırılmasına yol açabilir. Bu vazoyu kırmayalım."Erdoğanın başarısını takdir eden Baykal, "ama" uyarısı düşmeyi ihmal etmiyor.Güven turlarında ağzında tüy biten Erdoğanın Baykala yanıtı, "AKP iktidarının gündeminde bu tür gerginlik yaratacak konular olmayacak. Laiklikte sizin gibi düşünüyoruz" oluyor.Yüzler gülüyor ancak ifadeler buruk.Öğreniyorum ki; Erdoğan, Baykalın üslubundan pek hoşlanmamış.Ne o öyle, "aman dikkat" falan diye düşünüyor.AKP kanadında, hükümet etme "olgunluklarının" muhalefet partisinin lideri tarafından test edilmesi siyasi üsluba uyuyor mu, endişesi yaşanıyor.Partililer, Baykalın tutumundan yakınınca Erdoğandan "Sabredin, böbürlenmeyin, mütevazı olun" yanıtı geliyor. Fotoğraf verildi, hem de 4 kez; CHP lideri Deniz Baykal ile AKP lideri Tayyip Erdoğan el ele... Yasalar çıksın, para gelsin Onların istedikleri, yabancı sermayeyi Türkiyeye çekecek yasaların ve uygulamaların istikrarla yürümesi.Telekom olayında olduğu gibi iktidarın içinde bir çekişmenin yaşanmadan özelleştirilmenin önünün açılması

Yazının Devamı

AKP Avrupaya patronları alıp gidecek

6 Kasım 2002

Dün Başkanlık Divanını toplayan AKP, AB ile ilişkileri hükümetin kurulmasına kadar askıda bırakmamaya karar verdi ve harekete geçti. Avrupa Birliğinde görevli büyükelçiler aracılığı ile randevular alınıyor. AKP, işadamlarının da katıldığı heyetlerle Avrupa turuna çıkmaya başlayacak.12 Aralık Kopenhag zirvesine hazırlıkların kesintiye uğratılmaması yönünde görüş açıklayan AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, dış siyaseti öne çıkardı. Geçen ay ABnin Dönem Başkanı Danimarkada, tam üyelik müzakere tarihi verilmesi ile ilgili temaslarda bulunan TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhanın söylediği, "AKP ve CHP, ABye tam üyelik kararlılıklarını gösterir geziler yapsın" sözlerini bu sütunlarda sizlere aktarmıştım; oluyor! Akil Adamlar Danışma Kurulu Türkiyenin yüzde 70inin Avrupa Birliği üyeliğini istediğini vurgulayan Erdoğan, CHP ile ortak mesaj verme gayreti içinde olduklarını da söyledi. AKPnin bu tavrı, "Dışlanma ve yalnızlaşma" Türkiyenin içinden geçtiği iç ve dış kriz koşullarında başına gelecek en büyük felaket olabileceği gerçeğinden kaynaklanıyor olabilir.AKP, seçimlerden sonra sergilediği "birlikte yönetim" anlayışının devamı olarak, iş ve akademik çevrelerden "Akil Adamlar Danışma Kurulu"

Yazının Devamı

Oy verdik işimiz başladı

3 Kasım 2002

Oysa halkın değişim talebi büyüktü.Medya seçim nabzını tutmaya aylar önce başladı.TVler siyaset oturumlarına ağırlık verdiler. Her kanaldan seçmen ve siyasetçi fışkırdı.Siyasetçiler havaya geç girdi. Partiler seçim döneminin önemli bir bölümünü, "Erken seçim olacak mı" sorusuna yanıt aramakla geçirdiler.Seçimin son günlerine doğru seçmenin, propaganda izleyecek hali kalmadı. Öyle kalmadı ki, AKP lideri Tayyip Erdoğan ile CHP lideri Deniz Baykalın Kanal D ekranındaki "büyük buluşması", "Çocuklar Duymasın" dizinin tekrarından daha fazla ilgi görmedi.Seçimlere yüzde 10lara varan oranda kararsız seçmenle girilmesi, ince ayar siyasallaşma dönemi geçirdiğimizi de gösterdi.Siyasette eve dönüş başlamıştı; dört eğilim ruhu parçalanmış, herkes kendi kaderine sahip çıkma eğilimi göstermişti. Seçim meydanları ile halk arasında mesafeli bir kampanya dönemini geride bıraktık, tansiyonu düşük yoğunluklu bir süreçti. Sivilleşmenin gücü Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin (TOBB) siyasetçilerin "hayal vaadlerini" iktidarda takip edeceklerini, taleplerini zorlayacaklarını açıklaması belki de bu yeni düzenin ilk habercisi oldu."Günün sonunda", ak koyun kara koyun ortaya çıkacak. Bizim

Yazının Devamı

Bayındırın Afganistan yaklaşımı!

2 Kasım 2002

Peki, konu ne? Konu; yeniden yapılandırma isteyen Bayındır Holding, yapılandırmaya bağlı taze nakit kredi istiyor.İşte kilit nokta. Taze kredi talebi. Bayındır Holding, İstanbul yaklaşımı devreye girince; "borçlu olduğu bankalara alacaklarımı yeniden yapılandırın" diye bir rapor sundu. Üç ay önce sunulan bu rapor alacaklı bankalar konsorsiyumu ve diğer kurumlara iletildi. İncelendi. Borçların yeniden yapılandırılmasına alacaklı kurumların hiçbiri itiraz etmedi. Ancak Bayındır Holding hazırladığı raporda; "borçlarım yeniden yapılandırılır ve işlerin dönmesi için taze nakit kredi verilirse hiçbir sorun yaşamayız" mesajını veriyordu. Bayındır Holdingin bu talebi çoğu kurum tarafından kabul gördü. Fakat Halkbanka takıldı.Çünkü; Halkbank kendisine 30 milyon dolar borcu olan Bayındır Holding için bir önceki yıl hanesine zarar yazmış, yani bilançoda Bayındır Holding zararına karşılık ayırmıştı. Üstelik 30 milyon dolar borç için faizler düşülmüş, gereken yapılmıştı. Bayındır Holding, eski borcunun yanında 8 milyon dolar yeni nakit kredi isteyince Halkbank yönetimi orada durmuş ve olmaz demişti. Borç; 538 milyon dolar... Borcu yapılandıracak finans kurumu sayısı: 11. Kamu bankaları:

Yazının Devamı

Aracıların stresi bitiyor

1 Kasım 2002

Kısacası seçim dopingiyle kendilerini erkenden ödüllendirilenlerin, iktidara talip siyasetçileri şimdiden bu kadar ödüllendirmesi doğru mu acaba? Görünen, sorunlar ağır. "Öteleme" meselesiyle işlerin gitmesinin mümkün olmadığı ortada değil mi?Sistem dedik, işte bize göre sistemli bir çalışmanın sonucu...Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşlar Birliği, iki konuda doğru adım attı. Birincisi; aracı kurumların eriyen sermayeleri ile birlikte bundan sonra nasıl yol izlemeleri gerektiği konusunda atılan adımlar. Yani sermaye yeterlilik rasyosuyla ilgili. SPK; bu konuda şirketlere yüzde 80 asgari sermaye artışı zorunluluğunu getiriyordu. Bunu yüzde 20ye düşürdü. Böylece aracı kurumların nefes almaları sağlandı. Çünkü; 30 Haziran 2002 itibarıyla 123 aracı kurum; bir önceki yılın aynı dönemine dolar bazında yüzde 81lik bir gerileme yaşadı. Haziran 2001 sonunda 103 milyon dolar olan esas faaliyet karı, 30 Haziran 2002de 9.4 milyon dolar zarara dönüştü. Kan kaybı herkesi güçsüz bıraktı. Piyasalar; yani "döviz, faiz, borsa"... Oyuncuları, 4 Kasım sabahını selamlıyor. Sandıktan "tek parti veya koalisyon çıkacakmış", inanın onlar için fark etmiyor. Arayışlarının, özlemlerinin özünde; "güven

Yazının Devamı

4 Kasımda AKPnin modeli hazır

31 Ekim 2002

AKP tarafından başbakan konusu iki aşamalı olarak devreye sokulabilir.Birincisi, TBMMnin teammüllere uygun olarak çalışmasını esas alabilir. Seçim sonuçlarının ilanından sonraki hafta TBMM toplanır, organlarını seçer. Partiler grup başkanlarını seçerler. Bu yöntem içinde AKP grup başkanı başbakan adayı olarak açıklanır ve bunun için parti tüzük değişikliğine gerek kalmaz.İkincisi ise AKP çantasındaki, "4 Kasım gündemini" açar ve kurultayı toplar. Kurultay da, başbakan ve genel başkanın ayrı olmasını benimseyen "Alman modeli" benimsenir, tüzük değişikliği kararı alınır. Seçimden sonraki 15 gün içinde de genel kurul toplanır ve karar bağlanır... Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezerin Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunda özetle söylediği "Başbakanı ben atarım, hükümet kurma görevini de milletvekili olmayana vermem" cümlesi, 4 Kasım sabahının yalnız sandıkta değil, Çankayada da şekillendirmesine gebe olduğunun sinyalini verdi. Coşkun: Lüks olur AKPnin birinci parti çıkması durumuna göre geliştirilen senaryoların tehkilerine işaret eden AKP İstanbul milletvekili Adayı Ali Coşkun, "Cumhurbaşkanının görevlendirmesinden sonra 45 gün içinde başbakanın atanması ve hükümetin kurulması zorunluluğu

Yazının Devamı