Serpil Yılmaz

Ender Mağazalarının veliahtı Nevzat Gizer, 1999 yılında Manhattanda açtıkları, ancak 11 Eylül saldırıları sırasında İkiz Kulelerin üzerine düşmesi sonucu enkaz altında kalan The Athletes Foot (atletin ayağı) mağazasındaki spor ayakkabı satışlarını anlatınca, partilerin aslında toplumun ihtiyacı olan vaatlerden bile yoksun olduklarını düşündüm. En son spor ayakkabınızı ne zaman aldınız? Genç bir nüfus olmamıza rağmen Türkiyede bu oran oldukça düşük. Yılda 4 ayakkabı Gizer "Amerikalılar yılda 3 - 4 spor ayakkabısı eskitiyor" diyor.Gizer, Manhattan Adasında enkaz altında kalan mağazalarında çalışan 25 gencin üniversite öğrencisi olduğunu ve yarım günlük mesai yaptıklarını vurguluyor. Bir saatlik çalışmanın karşılığında 6.5 dolar alan bu öğrencilerin, aylık ücretleri 1000 doları bulabiliyor. Buradaki mağazanın müşterisi de öncelikle kendi ihtiyaçlarını karşılayacak gelir düzeyini yakalayan mağaza çalışanları oluyor. Gizer, dünyanın çeşitli noktalarında 700 spor mağazası bulunan The Athletes Footun İkiz Kulelerin yanı başındaki şubesinin, yılda 1 milyon dolar ciro yapar noktaya gelişini, Amerikan halkının spor tutkusuna bağlıyor ve tabii gelir düzeyine... Vaat eden var mı? The

Partiler öncelikle demografik kriterlere, gelir dağılımına ve yaş grubuna pbaktılar.Türkiye iç göçün etkisi altında siyasallaştığının ilk sinyalini, kapatılan Refah Partisini belediyelere taşıdığı zaman vermişti.O nedenle de kentleşme ve genç nüfus partilerin seçim kampanlayarında ele aldıkları iki önemli veri olarak ele alındı. Seçim anketlerinin ortaya çıkardığı tablo dün akşam Kanal D ekranlarınında finale giden büyük adımdı. Bu büyük adıma gelene kadar partiler hangi değerlendirmelerle yola çıktı, neler yaptılar? Demografik kriter Hızlı kentleşme sürecinin yaşandığı ülkemizde, nüfusun yüzde 67.8i nüfusu 750 bini aşan 28 ilde yaşıyor. Başka bir deyişle geride kalan 53 ilin nüfusu Türkiye nüfusunun yalnızca yüzde 32.2si düzeyinde kalıyor.Nüfus bileşenleri açısından bir başka çarpıcı gerçek ise, nüfusu bir milyonu aşan 18 ilin ülke nüfusuna oranının yüzde 57.6sını oluştırması.Bu 18 ilde kentleşme oranı ise yüzde 74 gibi yüksek sevide.Tüm bu verilere bakıldığında, seçim sonuçları açısından büyük kentlerin artıyor.Buradan bir başka önemli saptama çıkıyor ki, o da göçün etkisi altındaki büyük kentlerdeki sosyo - ekonomik ve sosyo kültürel analizler. Göçün doğurduğu bir başka sonuç

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine (TOBB) bağlı odalar ve borsalar, geçtiğimiz gün, kendi yerlerinden yurtlarından, aynı anda kamuoyuna seslenerek, "Türkiye Geleceğini İstiyor Seferberliği" başlattılar.TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, bu çıkışın ilk sinyalini 7 Ekim günü, 220 sivil toplum örgütünün katıldığı AB yolundaki, "Türkiye Platformunda" vermiş; işçi, çiftçi, esnaf gibi toplumun ekonomik birimlerini iktidara katılmaya davet etmişti.Dün Hisarcıklıoğlu beraberinde gazetemizi ziyaret eden TOBB yönetimi ile seferberliğin içeriğini oluşturan, "toplumun çeşitli kesimlerinin katılımıyla ortaklaşa şekillenen reform iradesi" talebini konuştuk. Kamuda reform iradesini tetikleyen bir bildiriyle yola çıktı, 356 oda ve borsa, 1 milyon 300 bin üye. Fitili ateşledik "Anayasanın 34 maddesi değişti, bu değişiklikler yapılırken kimin görüşü alındı? Yapısal değişiklikler tepeden inince toplumsal dönüşüme katkı sağlamıyor, konsensüs yakalanamıyor. Reform talebinin aşağıdan gelmesi gerekir."TOBBun reform talebi kamuda odaklanıyor, örnek İstanbul Sanayi Odası 1000 şirketinden:"2001 yılında, 953 özel sektör kuruluşu, 580 trilyon lira kar sağlarken, 47 kamu iktisadi kuruluşu (KİT) aynı

Keyifli saatlere mi ayarlanmıştır acılı haberler? GSM operatörü Aria ve ona teknik destek sağlayan Ericssonun bize benzeyen İtalyan yöneticileri ile Bodrumun balık lokantası Gümüşlükte-yiz. Denizle ten arasındaki çalınmış buluşmalara denk düşen Terazi burcunun son gününü demlendiriyoruz. Yanında köpeği vardı İnanmak güç, sahiden çok güç... Masanın havasını kaçırmak istemiyorum, iki arkadaşımızın doğum günü, elimde değil içim bulanıyor.Sevgisini esirgemediği atlarıyla ölüme gitmiş, yanında köpeği varmış, Levent Hastanesine kaldırdıklarında iş işten geçmişmiş. Babası gibi erkenden... Telefonum çaldı ve arayan BZ Halkla İlişkilerin sahibi arkadaşım Bengü Bilikti, henüz 15 dakika önce yaşadığı şoku paylaştı, küt diye: Kaya Baban öldü! Babasından kalan Paristeki yüksek lisans öğreniminin ardından Türkiyeye gelip işlerin başına geçmişti.Akaryakıt sektöründe kısa zamanda saygın bir yere gelip TABGİS Başkanı oluyordu ve bu gelişmeyi kamuoyuna duyurmak da bana düşüyordu.Erenköydeki Shell akaryakıt istasyonunu işletiyordu o sıralar ve gözüm ofisindeki at üzerindeki resmine takılıyordu.Kaç tane akaryakıt bayisinin at binme gibi bir hobisi olabilirdi, ilgimi çekiyordu.Daha sonraki yıllarda

Son üç yıldır Türkiye ekonomik kriz yaşıyor; İç ve dış borçlanma gereği sürüyor. Yabancı sermaye girişi yerinde sayıyor, yurt dışına kaçan para geri gelmiyor. Bu tablo içinde, yalnızca bir firma 4 milyar dolar yatırım yapıyor. Telecom İtalia Mobile (TIM) ve Tükiye İş Bankası ortaklığı ile 2000 yılında 3 milyar lisans bedeli ödenerek kurulan GSM 1800 operatörü Ariadan sözediyorum. Nüfusun yüzde 50si Rakiplerinin 47 ve 56 ayda edindiği 1 milyon 100 bin abone sayısına, 15 ayda ulaştı. Kurulduğu günden beri Ericsson ile işbirliği içinde olan Aria, geçtiğimiz Temmuz ayında imzalanan yeni bir anlaşmayla bu yazın sonunda 300 Radyo Baz istasyonu (RBS) kurulumunu tamamladı ve Ege, Akdeniz sahillerinin tümünü iletişim şemsiyesi içine aldı. Toplam 2 bin 500 baz istasyonu, ürün çeşitliliğini sağlayan teknoloji, hizmet kalitesinin arttırılması derken, Aria, 3ün üzerine 1 milyar dolar daha koydu. 2005 yılına kadar koyduğu hedeflerin yüzde 90nına ulaştı. Telekomünikasyon sektöründe bin kişiye yeni istihdam olanağı sağladı. Aklınıza gelmez mi, Aria kriz ortamında Türkiyeye gelmekten memnun mu? diye bir soru.Benim geldi ve Aria Genel Müdürü Giuseppe Farinaya, bir yüzyılı aşkın bir süredir

ABnin TÜSİADı olarak tanımladığımız UNICE ile kurduğu koordinasyon ile Avrupada "Kopenhagda müzareke tarihi verilmesi" lobisine hız veren Özilhan, buralarda görüştüğü siyasilere, "Türkiyeyi ABye aday ülkelerden ayırt etmeyin. Tam üyelik için müzakere tarihini hemen verin. İlerleme Raporu statik bir dönemin fotoğrafını çekiyor, bu noktaya takılmayın. Türkiyenin gayretini değerlendirin" başlıklarını verdi.Danimarka Sanayicileri (DI) ile Kopenhagda bir araya gelen TÜSİAD Başkanı Özilhan ve yöneticileri Aldo Kaslowki, Yavuz Canevi, Zekeriya Yıldırım, Şadi Gücüm, Mehmet Ali Babaoğlu, Feyhan Kalpaklıoğlu, toplantıda Türkiyenin ABye tam üye olması durumunda topluluğa getireceği katkıları anlattı. TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan, AB başkentlerine yaptıkları temasların Kopenhag durağında, iktidara aday parti liderlerinin Avrupada lobi atağına geçmeleri gerektiğini vurguladı. Özilhan, TÜSİAD heyetinin kaldığı 71 Nyhavn Otelinde yaptığımız görüşmede, "Seçimlerden sonra kurulacak hükümetin ABye tam üyelik politikası merak ediliyor. Kopenhag zirvesinden önce AKP ve CHP Avrupaya gelip, görüşlerini ve politikalarını anlatmalı" dedi. Biracılar biraraya geldi DIde yapılan toplantıda dünyanın en

Broşürlerin ve bildirilerin dağıtımı, afişlerin asılması, konserler, 12 Aralıkta Kopenhang zirvesinde ele alınacak Türkiyenin tam üyelik müzarekere tarihi görüşmelerine kadar yoğun olarak sürecek. TÜSİAD, Avrupa Birliğine üye ülkelerin başkentlerinde "sazlı, sözlü" lobi atağına başladı. TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan ve yönetim kurulu üyelerinin katılımıyla AB dönem başkanı Danimarkanın başkenti Kopenhanga çıkartma yapan heyet, hükümet ve iş dünyası yetkilileri ile yaptıkları temaslardan sonra, "Sarı Gelin" türküsü ile ünlenen Erkan Oğurun konseri ile Kopenhang görüşmelerini renklendirdi. Kopenhangda üst düzey katılımın sağlandığı konserde davetlilere, "AB Tam Üyeliğine Doğru Türkiye" başlıklı ve 24 sayfadan oluşan bir broşür dağıtıldı. Çokkültürlülükten nüfus artış hızına, yatırımlardan istihdama kadar çeşitli başlıklarla, Türkiyenin ekonomik ve siyasal alanda ABye tam üyelik karşılığında sağlayacağı katkıları anlatan bu broşürler, yüz binlerce Avrupalının eline ulaşacak. Aynı zamanda Türkiyenin tanıtımını da içeren metinler, afiş ve bildiri olarak da çeşitlendirilecek. TÜSİAD bu afişleri şehrin görünen yerlerine asacak. Sezen yerine Şefika Türkiyede yankı uyandıran Sezen Aksu

Size AKPnin yasaklı lideri Tayyip Erdoğanın Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden kalan bir hizmet belgesi!Emlak Bankası 1990lı yıllarda, Ataşehirdeki 5.5 milyon metrekare alanlı arsada, 26 bin konutluk "Ataşehir Projesi" uygulaması başlatmıştı.Tayyip Erdoğan başkanlığı döneminde; 15.11.1995te, 1/5.000 ölçekli plan kararlarına "aykırı" olarak, 1/50.000 ölçekli plan kararı alarak Ataşehir konutları arazisine otogar yapımına yol açan süreci başlattı.1997 tarihinde arzasinin sahibi Emlak Bankası, Erdoğanın aldığı 1/50.000 kararlarına itiraz etti ve İstanbul 2. İdare Mahkemesine başvurdu. Çünkü Erdoğan, bu arazide Esentepe Garajının eşini yapmak isteyen Uluslararası Anadolu ve Trakya Otobüsçüler Derneğine yer kazandırmak için Emlak Bankasının arizisini kamulaştırmaya gitmek istiyordu.Emlak Bankasının itirazını ilgili mahkeme "Belediyenin 1/5.000 ve 1/1.000 ölçekli uygulama planı dışında herhangi bir planı yapmak ya da onaylamak yetkisine sahip olmadığı" gerekçesi ile yerinde buldu. Belediye de bunun üzerine Danıştay 6. Dairesine başvurarak kararın iptalini istedi. Danıştay, bankanın "dava açma süresini" aştığı için karar düzeltme yoluna gidilmesini istedi. Milliyet TIRı ile