Liberal sol çatışması sertleşiyor

24 Eylül 2002

Çiller 2000de patlak veren krizi anlatırken, 1993 - 1994 yıllarına gitti ve dönemin Gelirler Genel Müdürü Zekeriya Temizel ile "nereden buldun yasası" olarak ünlenen, ekonomiyi kayıt altına alan vergi düzenlemesine ilişkin yaptığı görüşmeyi anlattı:"Bu konuda bana 3.5 saatlik birifing verdi. Birifing sonunda Buralara yaklaştırmayın talimatı verdim. Bizden sonra bu yasayı çıkarttılar."Çillerin bu sözlerine, Temizelden gelen yanıtı da yazdım, hatırlatayım:"Servetini annesinin yastık altından çıkan çıkınla açıklayanlara, bu yasa tasarısını götürmemeyi biliriz..." Okudunuz; Kayseri semalarında eski Başbakan ve DYP Genel Başkanı Tansu Çillerden Türkiyeyi ekonomik krize getiren süreci değerlendirmesini istiyordum. İlk destek Yılmaz, "Aynı dönemde Hazine Genel Müdürüydüm ve gelir artırıcı önlemleri görüştüğümüz sırada da, Temizelin görüşleri de bu yöndeydi" diyerek, lideri Çillerin ifadelerini destekledi.Ardından ikinci telefon, sözkonusu dönemin Maliye Bakanı Müsteşarı Kemal Kabataştan geldi. Kabataş, Çillerin kızgınlığını dile getirdiği toplantının şahidi olarak yer ve zaman bildiren şu açıklamayı yaptı:"Temmuz - ağustos aylarıydı, Yüksek Planlama Kurulunun toplantılarının yapıldığı

Yazının Devamı

Temizelden Çillere yanıt gecikmedi

22 Eylül 2002

Aynen böyle oldu, Özdilekten kiralanan uçakla İstanbuldan Kayseri DYP mitingine giden DYP Genel Başkanı Tansu Çiller ile konuşmamızda...Çiller, ekonomi yönetiminin son 3.5 yıldır Türkiyeyi Arjantinden beter hale getirdiğini anlatıyor ve bu gidişatın baş sorumlusu olarak da Kemal Derviş ile arkasındaki hükümeti gösteriyordu.Evet... Türkiye düze çıkmadı. Kriz duvarına öyle çarptı ki, açlıkla yüzleşti. Gazetecilerin başına sık gelen olaylardandır; öyle olur ki içinden kaçan bir soru vardır ve sen onu sorduğunda neler olacağını hissedersin, hatta olası gelişmeler beyninde dalgalanır. Tüneli tarife gerek yok İçinden geçilen tüneli tarife gerek yok; ha Çiller söylemiş, ha Ali, ha Fatma... Çillerden duymak istediğim Türkiyenin bu hale nasıl geldiği... Soru ansızın geliyor. O anda Çilllerin kafasında ekonomi kurmaylarıyla hazırladığı programını, hükümetin "devletçi ve sol" yaklaşımını anlatmak var.Soruyu biraz daha açıyorum: "Derviş Türkiyeye geldiğinde karşılaştığı tablonun Arjantine benzediğini söylemişti, Türkiye bu batağa nasıl sürüklendi?"Çiller arkasına yaslanıyor, iç çekiyor ve anılarından bir demet çıkarıyor. Dün Kayseri notlarında okuduğunuz anıya...Dönemin Gelirler Genel Müdürü

Yazının Devamı

Test etme sırası Dervişe gelmiş!

19 Eylül 2002

Bahçeden, iç salona taşan davetliler yürüme bandında gibiydi, kimse yerinde duramıyor, bir tanıdıktan öbürüne konuyordu.Yeni tuvaletleri, takıları, smokinleri hak eden bir iş dünyası gecesi nihayet olmuştu!..Davetteki adılarım manşetten, spota doğru gidiyordu.İlk karşılaştığım işadamı TÜSİAD eski Başkanı Erkut Yucaoğluydu ve kalkınmada girişimcilerin eksikliğinden sözediyordu.Tahmin ettiğim gibi kameraların aydınlattığı noktada, Eczacıbaşı Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşının "Oy vererek desteklemekten başka ne yapabilirim" dediği, CHP İstanbul Milletvekili Adayı Kemal Derviş duruyordu. Uzun zamandır böyle bir davet olmamıştı; iş dünyasının tanınmış neredeyse tüm yüzleri Eczacıbaşının 60. yıl kutlamaları için Lütfü Kırdarın bahçesindeydi. Lİste küskünleri Derviş, Hasan Cemalin kendisi ile ilgili koyduğu siyasi teşhisi bana paslayıp, "Siz de derin CHPlisiniz" yorumu yaptı.Öyle mi?!..Derviş, DSPden kopan "9lar" ın sosyal demokratlığını sınava çektiğini, ancak içlerinden birinin, (Ertuğrul Kumcuoğlu) MHPye gittiğini söyleyerek, test edenlerin kaypaklığından dem vurdu.Bana yönelik "Derin CHPli" yorumuna gelince; doğru olabilir, sosyal demokratların tıkandığı Ankaranın

Yazının Devamı

IMF dışında hiçbir şey konuşmamanın maliyeti

17 Eylül 2002

Bu bölgede terörle mücadele ikliminin sürdüğü yıllarda havası olan işadamlarının, devlet katında şimdi yüzüne bakan yok. "Ekonomik OHAL" çağrısına kulak veren de gözükmüyor.Diyarbakırda Ticaret ve Sanayi Odasının yaptığı çalışmaya göre, ilde hiç para girmeyen ev sayısı 50 binin üzerinde. Bu araştırmayı nüfusa endekslersek, 500 bine yakın insan açlıkla boğuşuyor demektir. Diyarbakır ve Batmanda 2001de 25 - 30 kişinin intihar ettiği belirtiliyor. İlgililerden intihar nedenlerine ilişkin edindiğim yorum; gelecekten umutsuzluk, yoğun göç ve aile içi şiddet... Sosyolojik ve psikolojik nedenleri geçiyorum, ekonominin el değmemişliğine odaklanıyorum. Kalkınma mücadelesi Kalkınması teşvik edilecek illeri kapsayan 4325 sayılı yasaya göre; Güneydoğu da dahil 21 ilde 2000 yılına kadar kurulan şirketlerde, vergi muafiyetleri söz konusuydu. Bu çalışma Refahyol döneminde (1995) ortaya çıkmış, Bülent Ecevitin azınlık hükümeti döneminde de kanunlaşmıştı. 1998de uygulamaya geçen yasanın geçerlilik süresi 2002 yılı sonunda bitiyor. Ancak yasanın öngördüğü vergi teşvikinden yararlanan yatırımcı sayısı sınırlı kaldı. Akyıl, yatırımcıların yasaya rağmen isteksizliğini 1998 - 2002 yılları arasında

Yazının Devamı

Mardinden bir bakan geçti ki!

15 Eylül 2002

Bu toplantı, TBMMnden bir de arzın merkezi(!) Masum Türker geçti dedirtecek türden bir konuşmaya sahne olması nedeniyle, yıllar geçse de akıllarda kalacak. Türkerin konuşmasından örnekler vermek zor olacak ama, deneyeyim: Bundan 500 yıl önce Sancak Beyi olarak Mardine gelen ailenin bir çocuğu olmaktan, 17 yaşında gözlük takmaya başladığında gözlük numarasının üç buçuk numara olmasından, Deniz Gezmiş ile okul arkadaşı olmaya kadar.Özilhanın kaderleriyle ilgili sözleri karşısında, böylesine ateşli bir konuşma yapan Türkerin yaklaşımını gören KKTCden gelen SİADların başkanları, söz almamayı tercih ettiler.İstanbuldan toplantıya gelen tek işadamı ise Genpanın patronun Mardinli Zeynel Abidin Erdem olması da şaşırtmadı. Taşın ve inancın kenti diye tanımlanan Mardine geliş nedenimiz; Türkiye SİAD Platformu, Başkanlar Kurulu Toplantısı. 29 ilin Sanayici ve İşadamları Derneği (SİAD) başkanlarını dinlemeye zamanın kalmadığı bir toplantı... Tek TÜSİADlı Akyıl Akyılda ekonomiyi, TÜSİADı konuşuyoruz en çok da siyaseti. Malum, Özilhan siyasilerin her birine bir çivi çaktı. Asıl yapılması gerekenler ise yolda; bir ucu Kıbrıs, öbür ucu Brüksele uzanıyor.Ankara ise şimdilik TÜSİADa çok uzak.Bu

Yazının Devamı

Mustafa Süzer Dervişin kâbusu gibi

12 Eylül 2002

Yıllardır ANAP dostu olarak bildiğimiz Süzeri arayıp; "Neler oluyor" diye sorduğumda, işin aslını öğrendim.Yaptırdığı ankette, AKP yüzde 25 ile birinci, DYPde yüzde 15 ile ikinci parti, CHP yüzde 10larda, ANAP ise yüzde 6larda çıkınca, DYPden yana olmaya karar veriyor.Tam da bu sırada DYP, İstanbul İl Başkanlığı için, geçmiş dönemlerde il yönetiminde yer alan Seyit Şahini, "seçimlere kadar" koşulu ile Süzerden istiyor, o da veriyor.Süzere Dervişe yönelik eleştirilerinin altında, bankası Kentbanka el konulmasının bir etken olup, olmadığını soruyorum, "Dervişin bu olayda kusuru yok" diyor ve ekliyor.Örneğin, BDDK Başkanı Engin Akçakocanın atandığı bir günün hikayesi...Süzerin aldığı bilgilere göre, Derviş BDDK başkanlığı için sabah saatlerinde o zaman Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfının başında olan eski bankacı İbrahim Betilin adını Başbakan Bülent Ecevite gönderiyor. Ecevit, kabul etmiyor. Öğleden sonra, gelen önerileri dikkate alarak Çukurova Grubunun yöneticisi ve SPK eski Başkanı Ali İhsan Karacanı ABDde buluyor, görüşüyor. Karacan kabul etmiyor. Akşam saatlerine doğru, Arçelik bayisi de olan bir DSP milletvekilinin önerisi üzerine, TMSFye geçen Demirbankın başındaki Akçakocayı

Yazının Devamı

Cem Boynere darbuka çaldıran adam

10 Eylül 2002

10 yaşındaki Armanç ile 6 yaşındaki Andaçın sünnetiydi.Babaları, Özka Petrol ve Milidya Turistik İşletmelerinin sahibi Hasan Özhan. Andaçın kirvesi, feshedilen Yeni Demokrasi Hareketi (YDH) Başkanı ve Boyner Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili Cem Boyner, Armançın ise 1995 seçimlerinde YDHdan Malatya Milletvekili Adayı olan Cengiz Erdoğan olunca, Malatyada adeta yeniden dirilen YDHnın, çekmecelere kilitlenen rozetleri yakalardaydı.Cengiz Çandardan İzzet - Ayşe Tukine, Ümit Fırattan Adnan Öndere kadar eski YDHlıları sünnet düğününde biraraya getiren ortak neden Özhanın sadece eski YDHlı olması değildi. Ünlü sanatçıların değil, aydınların sahne aldığı Malatyada bir sünnet düğününü yazdım, dün... Mc Donalds savaşı Mc Donaldslarda 8 ay süresince; mutfaktan, tuvaletlere kadar her türlü eğitimi alan Özhana, "İnönünün heykelinin önünde Mc Donalds açtırmayız" diyen CHPnin tepkisi ağır gelmişti. CHP il teşkilatı belediyeyi mahkemeye vermiş ve kazanmıştı.Malatya, Mc Donalds konusunda ısrarlı. MHPli belediye, aynı zamanda kapanan SODEP kurucularından Özhana yeni bir yer için söz vermiş. Onda da pürüz var. Çünkü Malatya Belediyesinin Özhana vereceği binayı, Malatya Ticaret Odası, "kamu

Yazının Devamı

Malatyada Kopenhag kriterlerine uygun sünnet

8 Eylül 2002

"YDHnın söyledikleri bugün hayata geçiyor. O dönem bize çılgın diyenler, bugün amaçlarımızın gerçekleştiğini görüyorlar." Özhan, seçimlerde Milletvekili adayı olmamasında, kapanan YDHya benzer bir oluşumun olmamasını gösterdi. Ancak YDHnın kurucularından Kemal Derviş, şu anda onlar adına belki de iktidara yürüyor. Uçakta görüştüğümüz Cem Boyner, CHP dahil siyasi partilerden dolaylı yollardan davet aldığıını ancak meclise girmeyi düşünmediğini söyledi. Yine birlikte yolculuk yaptığımız Eğitim Gönüllüleri Vakfı ve Toplum Gönülleri Vakfı kurucusu İbrahim Betil de siyasetçilerden aynı ilgiyi görmekle birlikte, yolunu sivil toplumdan yana çizdi. 1995de kurulan YDHnın o günkü kurucuları İbrahim Betil, Cem ve Ümit Boyner, İzzet ve Ayşe Tukin ve Cengiz Çandar Malatyada işadamı Hasan Özhanın oğullarının sünnet düğününe gittiler. Sünnet düğünü davetiyesini "Kopenhag kriterlerine uygun" diye bastıran Özhanın oğullarının kirveleğini YDH eski milletvekili adayı Cengiz Erdoğan ve Cem Boyner yaptı. Davete yine YDH kurucularından Aydın Giz, Memduh Hacıoğlu ve DTP Genel Başkanı Mehmet Ali Bayar da davetliydi. Ancak Giz ve Bayar, YTP Genel Başkanı İsmail Cem ile randevuları olduğu için sünnet

Yazının Devamı