BİZİM ‘SURVIVOR’DA BU TESTLER YAPILIYOR MU?

26 Mart 2013

Bizde yeni sezonu başlayan ‘Survivor’ yarışmasının Fransız versiyonu ‘Koh Lanta’da bir yarışmacı kalp krizi geçirerek öldü. Bundan böyle, tüm benzer yarışmaların televizyonda yayınlanmaması söz konusu. Ortaya şu tartışma çıktı: “Yarışmacılar gerçekten iyi bir sağlık testinden geçiriliyor mu?”

Yarışmacılara maratoncu testi
‘Survivor’ ve benzer yarışmalara katılanların bir maratoncuyla eşdeğerde olduğu, bu nedenle ‘çok ciddi testlerden’ geçirilmeleri gerektiği konuşuluyor. Le Nouvel Observateur gazetesinin haberinde bilgisine başvurulan kalp uzmanı şunları söylemiş: “Yarışmalara katılanların bir maratona katılandan farkı yok. Bu nedenle kalp damar sonuçlarının yanı sıra efor testinin de yapılması gerekiyor. Sorun ortaya çıkarılmadığı takdirde bu tarz ani ölümler olur.”

Yarışmacılar nasıl seçiliyor?
Aynı gazetede bir haber daha yer alıyor. Haberde, sözkonusu yarışmanın cast ajansında çalışmış birisine sorulmuş sorular ve alınan yanıtlar var. Bunlar bizim ‘Survivor’ için de geçerli.

Yazının Devamı

“YAPTIĞIM BİR OYUNCU PROJESİ DEĞİL”

25 Mart 2013

Tansel Öngel bugün Hopa’da tiyatro atölyesini arkadaşlarıyla birlikte kurdu. Çalışmalar sürüyor. İlk oyun çok yakında.

‘Benim İçin Üzülme’ dizisinin Niyazi’si Tansel Öngel’le ilgili bir yazı yazdım. Hopalı çocukları tiyatroya götürmüş. Bununla ilgili bir bilgi geldi. Ben de yazdım. Yazarken dizi oyuncularının büyük bir rekabet içinde olduklarını, isimlerini duyurabilmek için değişik projeler ürettikleri yolunda bir yorumda bulundum. Tansel Öngel aradı ve tiyatroya gidişin ve daha fazlasının hikayesini anlattı.
“2005’ten bu yana ekrandayım” diyor Öngel, bu yolun üzerinde tek bir durak var; “Ne yaparsam yapayım, nereye gidersem gideyim Karadeniz benim için her zaman çok özel.”
“Şimdiye kadar edindiğim her şeyin temelinde bir kitabın, bir oyunun, bir filmin ya da bir şarkının, bir insanının kaderini değişterebileceği düşüncesi var. Çünkü benim kaderim böyle değişti” derken, neden çocukları tiyatroya götürdüğünü de anlatmış oluyor. Peki kimdi o çocuklar, nasıl tiyatroya gitmeye karar vermişlerdi?

Hopa’ya geldim balıkçı barınağında yaşamaya başladım

Yazının Devamı

BUZLAMA BİR KORKU HALİ Mİ?

24 Mart 2013

TV8’in üç ‘buzlama’ sahnesi oldu. Mevlüt Tezel yazmış Sabah’taki köşesinde: Sabahın 05.00’inde ‘Galaxy Quest / Galaksi Savaşçıları’ filminde ‘göğüs dekoltesi’ buzlanmış. Basında geniş yer alan ‘Turist Ömer’in ardından ‘Kanun Benim’de de benzer durum yaşanmış. Mevlüt Tezel, “Bu filmlerin alındığı yerde sorun var” diyor. Yani filmler ‘buzlanmış’ halde gelmiş, bu yavaş yavaş ortaya çıkıyor.
Yakın zamanda Fox’ta ferforje abajurdaki çıplak kadın figürünün buzlanması neydi? Kanallar önemli değil. Ki, bu iki kanalın yayın politikalarında bu anlamda bir katılık yok. Oturup bunu konuşmak bile garip geliyor. “Efendim şu kanal muhazafakâr, bu reklam orada nasıl gösterilir?” diye sorar hale gelmek gibi ferforjeyi buzlama telaşında olmayı anlamak da kabul edilir gelmiyor bana. Daha az izlenen bir kanalda, mesela bir film tüm bunlardan uzakta daha rahat bir sunum gösterebiliyor izleyenine (ne demek istediğim sanırım anlaşılmıştır). Ya da para verilip izlenen bir film de (açılıp saçıldığı bilinen bir film!) safi buzlanmayla gösterime giriyor.
Bana öyle geliyor ki, şu RTÜK’ün şikayet hattı bir nevi ‘gammazlama hattına’da dönüşebiliyor. Yine izlenimim o ki, bu hal, kanalları hayli etkilemiş

Yazının Devamı

FATMA GİRİK ÖZELEŞTİRİ YAPTI!

22 Mart 2013


Star’ın ‘Büyük Risk’ yarışmasında tanınmış isimler de soru soruyor. Pazartesi akşamı ünlülerden biri Fatma Girik’ti. “Ben 96 senesinde program yapıyordum televizyona. Vuruyordum, kırıyordum atıyordum, tutuyordum; yok atıp tutmak değil her şey sahiciydi” dedikten sonra programının adını sordu.
‘Söz Fato’da’ özel televizyonun unutulmaz ve çok tartışılan ‘gerçeğin şovu’ programıydı. ‘Erkek Fato’ imajıyla Fatma Girik ve kameraman arkadaş her yere dalıyordu. “Üfürükçü hoca kızları nasıl kandırdı?” ya da ‘tecavüzcü adam’ gibi cinsel sorunlarımızın, toplumsal bunalıma dönüşmesinin kamera yansımaları oluyordu. Fatma Girik geneleve giriyordu mesela. Çok koşuyordu Fatma Girik. Belini bile incitmişti heyecandan. Bu arada bol bol tükürüyordu milletin suratına. Soruyu sorarken yıllar sonra kıyısından köşesinden de olsa ‘özeliştiriyi’ yaptı. Ee, hoştu yani...

ENİŞTE BALDIZIN KARŞISINA BU VAZİYETTE Mİ ÇIKAR?

‘Merhamet’ dizisinden bir sahne. Deniz’le Can evlenecek. Tek taşı almış. O gece de Deniz’de kalmış. Sabah Irmak geliyor ve doğru odaya çıkıyor. Can yataktan yeni kalkmış üzerinde sadece çamaşır var, Irmak’a yakalanıyor. “Ayy aman bu sahne” filan diyor, gözlerini

Yazının Devamı

İMAJ ÇALIŞMASI DA OLSA ALKIŞLANACAK BİR TUTUM

21 Mart 2013

ATV’de yayınlanan ‘Benim İçin Üzülme’nin başrol oyuncularından Tansel Öngel, dizi çekimleri için yaşadığı Hopa’da önce, oyuncu arkadaşlarıyla birlikte bir sanat atölyesi kurdu. Hopa için ilk olan tiyatro, bale, piyano, ritim derslerinin verildiği atölyenin ardından; bir sinema ve tiyatro binası yapılması için hazırlıklara başlamış.
Oyuncu, geçen hafta sonunu tiyatroya hiç gitmemiş çocuklara ayırdı ve Hopa Kaymakamlığı, Hopa Belediyesi ve Ticaret Odası’nın desteğiyle 550 çocuğu Trabzon Devlet Tiyatrosu’ndaki ‘Islık Sever Max’ oyununa götürdü. Öngel uzun yıllar bu tiyatroda oynadı. Bunu da belirtmek lazım. Tüm bunlar birer ‘oyuncu PR’ı olarak görülebilir. ‘Benim İçin Üzülme’ ekibi bunları birer ‘proje’ içinde yapmış olabilir. Tansel Öngel, ‘farklı haber olsun’ diye ‘imaj çalışması’ da yapmış olabilir. Malum, artık bu kalibreye gelmiş oyuncuların ‘koçları’ oluyor, her hareketleri bir disiplin içinde gelişiyor. Sonuçta geriye bir sanat atölyesi ve belki de hayatlarında ilk ve son defa bir tiyatro oyunu seyretmiş 550 çocuk kalıyor.

‘BUGÜN NE GİYSEM?’ BAŞLIYOR

Bu arada Show TV’nin ‘kanal’la bütünleşen programı ‘Bugün Ne Giysem?’ nisan ayında yeniden başlıyor. İkinci

Yazının Devamı

SIKINTILI GECE TELEVİZYONU

20 Mart 2013


Süreç, adanın üzerinde bir helikopter görüntüsü eşliğinde sürekli ekranda... Bir de bazen kelepçeli, askerler arasında Öcalan... Haberleri izliyorum. Karşımda hep bunlar var.
Dönüyor, dönüyor adanın üzerinde helikopter. Sonra üç milletvekili iniyor bottan. Açıklama yapıyorlar. Yine dönüyor helikopter. Bir kanalın haberinde ‘terörist başı’ sözü geçiyor. Diğerleri helikopterin kamerasında uçuyorlar. Süreç uzun. Seneye bugün aynı kanalın, aynı haberinde helikopter olur mu bilemem.


Nazlıcan Özkan

YIL 2013 SAVCI MÜTALAA VERDİ; YA 2056’DA?

Yazının Devamı

ÇANAKLAR KALKIYOR MU?

19 Mart 2013

Bu sene sanırım en çok bu konuyu konuşacağız. 3 Mart tarihinde yürürlüğe giren 6112 sayılı yasa uyarınca karasal sayısal yayına geçiş süreci başladı. Yasa, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde ihalenin yapılmasını ve 2015 yılına kadar Türkiye’nin genelinde bu sisteme geçilmesini öngörüyor. İhale şartnamesi hazırlandı ve RTÜK, Üst Kurulu’na sunuldu. İhale tarihi belirlenip ilan edilecek. Gelecek ay ihalenin yapılması bekleniyor. Teknik olarak karasal sayısal televizyon yayınlarına geçiş için vericilerle ilgili altyapı operasyonlarını yürütmek üzere ulusal televizyon kanalları ortaklığında kurulan Anten A.Ş. çalışmalarını paralel sürdürüyor.

Büyük kanallar istiyor
Bu işe aslında 2006 yılında adım atılmış ama sonuç alınmamıştı. Yine aynı durum olabilir mi? Soru bu. İhalenin iptali için dava açan kuruluşlar olduğu RTÜK tarafından söyleniyor. Ama bir başka önemli gelişme daha var. Bu sefer, büyük kanallar ihalenin yapılmasını istiyor. Sanırım yine de tartışmalar olacak gibi.

Çanakların yerine bir kalem anten!
Karasal sayısal yayınlar, eskiden olduğu gibi bir küçük antenle izlenebiliyor. Analogtan, dijitale geçişin bir de ‘yayını alma’

Yazının Devamı

YENİ KANAL 1 NİSAN ŞAKASI YAPACAK

17 Mart 2013

Adı, ‘Uğur Dündar’ın yeni kanalı’ olarak geçince ilgi arttı kanala. Yeni kanal Kanal+1. Başında Tuncay Mollaveisoğlu var. Kendisiyle konuştum. “Bir süredir medyada, yeni bir televizyon kanalı kurduğumla ilgili haberler yer alıyor. Bu konuyla ilgili ilk açıklamamı size yapıyorum” dedi. 1 yıldır çekirdek ekiple çalışıyor Mollaveisoğlu. Yarın test yayınlarına başlıyorlar. Resmi yayına geçiş tarihi olarak şimdilik 1 Nisan görülüyor. Kanalın adı konusunda da bir araştırma yapıldığını, gelen sonuçlara göre ‘bir olasılık’ isim değişikliği olabileceğini söylüyor.

Şimdilik dizi yok, belki eylülde
Genel izleyiciye hitap eden kanal olunca “Dizi olmayacak mı?” sorusu akıllara geliyor. Şimdilik düşünmüyorlar. Eylül ayı için görüştükleri ‘ünlü bir yönetmen’ var. ‘Emret Bakanım’ tarzı bir dizi düşünülüyor. “Yaptırdığımız araştırmalar gösterdi ki izleyiciler, taraflı haberlerden, özetleriyle birlikte 3-4 saat süren dizilerden, reyting uğruna değerlerimizi hiçe sayan programlardan, asabi tartışmalardan bunalmışlar” diyen Tuncay Mollaveisoğlu’nun ‘çok izlenen zaman dilimi’ formülü yavaş yavaş şekilleniyor.

Haber sonrası yarışma
Haber bülteninden sonra şöyle bir formül var

Yazının Devamı