KÜÇÜK OSMAN’IN İŞİ KOLAY DEĞİL

6 Mart 2013


Beyaz TV’de kendisini ilk defa bu kadar uzun bir süre izledim. Hani psikolog gibi notlar tuttum. Emir Berke Zincidi’den bahsediyorum. ‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’ dizisinin ‘Küçük Osman’ı, ‘Hititya, Madalyonun Sırrı’ adlı fantastik çocuk filmi çekildi, onun hatırına söyleşiler veriyor başrol oyuncusu olarak.
İzleyince ortaya şöyle bir durum çıkıyor; çocuğun kafası fena halde karışık. Şöhretle çocukluk arasında gidip gelmelerde. Çok para kazandırmış ailesine. Adına şirket kurulmuş. Amcası bu filme 5 milyon dolar yatırmış. Tüm bunlar yan yana gelince aşağıdaki küçük ayrıntılar dikkatimi çekti ve ailenin dikkat etmesi gerektiği hissine kapıldım:


Uğurkan Erez’le Emir Berke Zincidi ‘Hititya’ filminde rol aldı.

“Uğurkan Ağabey yanıma geldi, ünlü oldu”
Filmde oynayan Uğurkan Erez’le Deniz Özerman da Emir’in yanındaydı Kenan Erçetingöz’ün ‘Yüz Yüze’ programında. Konu basınla ilişkilere geldi. Üç basın danışmanı varmış Emir’in. Emir, “Ooo var kaç tane hem de” gibilerinden elini kaldırdı. Devamında Deniz Hanım’ın neden dizilerde oynamadığı başlığına geçildi. Esprisi yapıldı hatta, “Artık Emir’in yanında dolaşırsın” gibi. Çocuk işi ciddiye aldı, “Uğurkan Ağabey yanıma geldi.

Yazının Devamı

OLIVER STONE BİZİM ORALARI ANLATACAK MI?

5 Mart 2013

ABD’nin gizli tarihi üzerine iddialı bir belgesel çekti Oliver Stone... Pazar akşamı birinci bölümünü izledik NTV’de. II. Dünya Savaşı’ndan başlıyor. Araya ABD’nin kendi iç siyasi çekişmeleri giriyor.
Sonra savaşa katılım.
Birinci bölümü “Bize ‘Amerikalılar savaşı kazandı’ demişlerdi ama asıl Sovyetler kazandı” dürüstlüğünde bir yorumla bitirerek ‘farkını’ mı ortaya koyuyordu yoksa Stone? En ‘Amerikancı’ belgesellerin bile Stalingrad direnişini göklere çıkardığı ‘II. Dünya Savaşı’ belgeselleri içinden sıyrılıp ayrıcalığını, bu kadar sözcükle mi koyacaktı?
Sanırım asıl ‘Amerika’ ayağı bundan sonra başlayacak, biz de Oliver Stone’un “Acayip uğraştığım belgesel” dediği çalışmada bize ne gibi ‘bilinmeyenler’ anlatacak onu takip edeceğiz.
Biz 21. yüzyılın içinde ‘yeni Amerikan emperyalizmi’yle uğraşıyoruz. Komünizm bitti, şimdi din ve etnik çatışmalar dönemi. İşçi sınıfının mücadelesini bitirdik, daha sert ve acımasız bir savaşın yüzyılı içindeyiz. Oliver Stone, ‘BOP’u anlatacak mı mesela?
Birinci bölüm sonrası kendisiyle yapılan söyleşide şu saptamayı yapıyor ünlü yönetmen; “II.?Dünya Savaşı’nı Spielberg’ün filmlerinden tanıyan Amerikalılar

Yazının Devamı

EKRANDA KANSERE BÜYÜK İLGİ

4 Mart 2013

Geçen şubat, ekranda enteresan bir durum oldu. Sağlık, çok geniş şekilde işlendi. Özellikle kanser konusu ilk sırada yer aldı. Televizyon kanallarının yayınlamış olduğu sağlık (15), kadın (10), sohbet (52), yaşam (3) ve aktüel (8) programları arasında şubatta toplam 48 programda, kanser üzerine yorum ve haber yer aldı.

KANSER HABERLERİ GENİŞ YER ALDI

Program bazındaki bu ‘ilgi’ haberlerde de kendini gösterdi. Haber kuşaklarında bir ayda toplam 678 haber, kanser üzerineydi. Toplumda giderek yaygınlaşan ve ‘ölümcül’ sınırı yüksek bu hastalıkla ilgili toplumda ‘gizli bir anlaşma’ yapıldı galiba. Bu önemlidir arkadaşlar diyen programcılarla bu konuyu işleyen programlara ilgi gösteren izleyici arasında bir anlaşma. (Araştırma: İnterpres Ajansı)

HAKAN?EREN KADINLARIN İDEAL?ERKEĞİ

‘İntikam’ dizisinden bir karakter fırladı gitti. ‘Sosyal medya’da eğilim böyle. Hakan Eren için şöyle bir tarif yapılıyor; “Daima yanınızda. Her zaman ihtiyaç anında destek oluyor. Hayatındaki kadınların biri gidiyor, biri geliyor ama size daima vakit ayırabiliyor. Ona zarar vermeyen her ricanızı büyük bir keyifle yerine getiriyor. Çünkü ona ihtiyacınız olduğunun farkında ve güçlü. Yaslanmak

Yazının Devamı

ÜNLÜLERİN PSİKİYATRİK HALLERİ

3 Mart 2013

Ün, şan ve şöhret olunca ‘psikilojinin bozulmaması’ mümkün olmuyor. Ya da her ünlünün bir ‘psikoloğu vardır’ gerçeğiyle tanışıyorlar. ‘Ünlülerin psikiyatrı’ Özkan Pektaş, ‘ Şan Şöhret ve Paranın Bedeli’ adında bir kitap yazmış. Çok önemli ünlü hastalarının kendisine konuşurkenki tavırlarını bu kitapta toplamış. Özkan Bey, özel televizyonunun ülkemizde yaygınlaşmasıyla ‘ekranı seven psikiyatrlar’ arasındaki yerini almış bir isim. Konuk olarak bol bol çağrılmış, görüş alınmış, program yapmış biri.
Kitabıyla ilgili olarak ‘Söz Sende’ programında Balçiçek İlter’in konuğu oldu. ‘Ünlü insanların bir süre sonra doktoru manipüle ettiklerini’ söyledi. Parayı veriyor adam, güçlü ve aslında ‘hasta’ değil. Tabii ki yönlendirecek.
Özkan Bey, tüm ‘olumsuzluklarına rağmen’ onların zekalarına hayran olduğunu söylüyor. Eh, oralara gelmek için ‘zeka lazım’ ya da işini bilmek. Ünlüden ünlüye fark var tabii ki. Bir ayrım yapmadı hocamız. Hepsini bir kategoride değerlendirdi. Bir ayrıntı daha verdi; karşılaştıklarında hayatın akışı içinde kimse kimseye “Merhaba” demezmiş.
Gizli bir ilişki aralarındaki tabii ki. Kameralar etrafında, Özkan Pektaş geçiyor ve ünlü selam veriyor. Duruma

Yazının Devamı

TARİHİ DAVANIN KLASÖRLERİ BÖYLE GETİRİLDİ

1 Mart 2013

TRT Haber belki de farkında olmadan ‘önemli bir ayrıntının’ haberini yaptı. Yakın tarihimizin en çok tartışılacak davalarından biri Balyoz’un dosyalarının Yargıtay Başsavcılığı’na ulaşması ‘canlı’ olarak ekrana getirildi. Siyah minibüslerin, özel korumaların eşliğinde getirilmesi belki bir filmin senaryosunda olabilirdi.
TRT Haber’in ‘canlı’ takibindeyse karizma çizilmişti sanki. ‘Tarihi davanın’ 1045 dosyası, resmi plakalı minibüse doldurulmuştu. Yargıtay’ın kapılarından birine yanaşmış, çalışanlar, servis arabasına dosyaları yüklemeye başlamıştı. Alt metindeyse anlatılan çok daha gizemli ve görüntülere göre ciddiydi: “Dosyalar, minibüsten indirildikten sonra sayımı yapılıyor. Sonra kozmik odaya çıkarılıyor. Ana dava dosyası özel bir bölmede saklanacak. Savcılar özel bölmeye kozmik odanın içinden girerek incelemelerini yapabilecekler.”
TRT Haber’in görüntüleri bu davanın Yargıtay aşamasının ne kadar ciddi olduğunu belgeliyordu!

TEMSİLİ ÖCALAN MEKTUBU
Kanal D Ana Haber Bülteni’nde çarşamba akşamı meşhur Öcalan mektubuyla ilgili haber vardı. Şekli şemali nasıldı? Beyaz bir zarf içinde üç ‘üst yazı’ olduğu, birinin BDP’ye, diğerlerinin Kandil ve Avrupa’ya

Yazının Devamı

OSCAR’LI FİLMLER HANGİ KANALDA?

28 Şubat 2013

Pazarı pazartesiye bağlayan gece 85. Oscar Ödülleri dağıtıldı. Ödül kazanan filmler için sezon belki yeni başlıyor. Digitürk’ün bu sene yayın haklarını satın aldığı filmlerin 53 dalda adaylığı bulunuyormuş. Bu filmlerden 5’i 11 dalda ödül almış. Ben de hem Digitürk hem de D-Smart’a sordum, bunlar hangi filmler diye.

‘Argo’ Salonlar’da gösterilmeye başladı
Oscar heykelciğini kucaklamış olan ‘Argo’, dün itibarıyla Digitürk Salonlar’da yerini aldı. Daha önce de Salonlar’da gösterilen ve ‘En İyi Animasyon’ ödülünü alan ‘Brave’ itibar kazandı; tekrar gösterilmeye başlandı. Yani abone olmanın yetmeyip bir de üstüne para verilerek izlenen özel salonlarda. Sonra sıra sinema kanallarına geliyor.
Filmin Moviemax gösterim tarihi 23 Nisan. Aynı gün 3D olarak 399. kanalda yer alacak.

‘Amour’, D-Smart’ta

Yazının Devamı

BEN BAŞKA BİR MAÇ MI İZLEDİM?

27 Şubat 2013

Galatasaray - Orduspor maçını önce 3D izleyelim dedik. Arena’daki 3D maçların özeti şu: Yer kameralarında 3D, tepeye geçince sadece HD... Nedense böyle bir durum var çekimlerde. Sanırım yine stadın konumu bahanesi. Şimdi “Daha ne olsun, en son teknoloji en son tasarım” diyeceksiniz. Ee, zemini böyle olanın, çekim için tribün tasarımı da galiba bu kadar oluyor. Ya da Lig TV öğrenme aşamasında bu işi.
Orduspor baştan “Karşımdakinin gücünü kabul ettim. Şu maç bitsin memlekete döneyim” havasında. Ya Galatasaray? Bu hiçbir şey yapmayan, baştan teslim olmuş takım karşısında sinir küpü. Böyle olunca işler de ters gitmeye başladı. İki golü kendi attı. Ordu şaşkın. “Valla ben gol atmadım, benim suçum değil” der gibi.
Hocamızı izliyorum, kenarda ayrı bir olay. Onu zaptedecek kimse yok. Aksine etrafı da zıp zıp ayakta. Ordu “Ağabey gel at n’olursun” şeklinde. Devre bitti, ikinci yarı başladı, durum yine aynı. Takım Muslera dahil orta alanda oynasa Ordu’nun gidecek hali yok. Kaderine razı. Oyuncuların yüzlerinden belli, ayakları topa gitmiyor. Bizimkiler deli danalar gibi.
Durum böyleyken, Lig TV spikeri Galatasaray gol attıkça “Böyle bir maç görülmedi” diyor. Sanırsınız top bir

Yazının Devamı

HASTALIKLI AŞKLARIN DİZİLERİ

26 Şubat 2013

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, 24 kanalında katıldığı ‘Söz Bitmeden’ programında dizilerin ‘takıntılı aşk’ örnekleriyle dolu olduğunu; bunun da toplumu olumsuz etkilediğini söylemişti. Psikiyatrist gözüyle ‘hastalıklı durum’ olarak nitelenen takıntılı aşk karakterleri, dizilerin en çok aranılanları oluyor. Ne kadar çok takıntı, o kadar ilgi. İzleyici, aşkı kontrol edemeyeceği ya da devamı gelmeyen ‘aşkların’ örnekleriyle gece yatağına gidiyor!
Peki bu karakterlerin en belirgin olduğu diziler hangileri?
İnterpress Ajansı bir çalışma yapmış. Şöyle bir liste çıkıyor:
‘Yer Gök Aşk’ (Fox), ‘Beni Affet’ (Star), ‘Unutma Beni’ (Fox), ‘Deniz Yıldızı’ (Fox), ‘Dila Hanım’ (Star), ‘Karadayı’ (ATV), ‘Böyle Bitmesin’ (TRT 1), ‘İntikam’ (Kanal D), ‘Benim İçin Üzülme’ (ATV), ‘Kayıp Şehir’ (Kanal D), ‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’ (Kanal D).

FUTBOLCU YORUMCULAR KENDİ YAPTIKLARINI NE ÇABUK UNUTUYOR?

Futbol oynamış ünlü isimler televizyonda yorumcu oluyor. Amaç onların tercübelerinden yararlanmak. Futbolcuların saha içindeki hareketlerine ilişkin yorumlar yapıyorlar. Yeni kuşak isimler daha bir insana “Kardeşim senin yaptıklarını da görmüştük” dedirtiyor.

Yazının Devamı