ZAMAN ÖYLE BiR GEÇiNCE YAŞ HESABI TUTMUYOR

6 Eylül 2012

Salı akşamı ‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’yi izlerken milletin yaşlanıp yaşlanmadığı sorulup duruyordu. Dizinin yeni sezon ilk bölümününün izleyen açısından ortak noktası, milletin yaşı başıydı! En azından benim bulunduğum mekanda öyleydi.
Sanırım her izleyenin evinde de şu müthiş yorumlar vardı: “Yahu bu çocuk 10 yıl geçmiş o kadar büyümemiş”, “10 yılda bu kadar mı yaşlanır insan?”, “Osman 1. sınıfa gidiyormuş, o sırada Soner’ in kızı doğmuş. Ama bakıyoruz yeni bölümdeki hali en fazla 5 yaşında...”
Bu anlamda tek tartışılmayan isim; Cemile...Uzun lafın kısası zaman öyle bir geçmiş işte. Kimine göre 5, kimine göre 10 yıl. Takılmayın bunlara.

Asıl kamera ağır geçiyor
Bu diziler film uzunluğunda olduğu sürece konu da ‘ağdalı’ysa (Öyle Bir Geçer Zaman Ki’ de olduğu gibi) çekilmesi mümkün olmayan bir hal alıyor. Ağır çekim böyle bir şey olsa gerek. Usturuplu bir kamera hızı görmek mümkün değil. Koridordan girip salona geçecek kamera, gidemiyor, gitmiyor... Süleyman Londra’da Soner’le muhabbete başlayacak, başlayamıyor; çünkü kamera ulaşamıyor salona...

Yazının Devamı

KAMU SPOTU PiYASASI OLUŞMUŞ!

5 Eylül 2012

Kamu spotu ekranların vazgeçilmezi. Tam bir spot piyasası oluşmuş. İnsan hayatının ucuz olduğu bir ülkenin televizyonunda bu kadar ‘kamu spotu’ yayınlanmasını yadırgamıştım! Bir bit yeniği var gibi gibi geldi bana. Ve bunun üzerine 6 Temmuz günü bir yazı yazdım.
“Ama bu kadar sık yapılınca, bir nevi reklam muamelesi görüyor. Sıkılıyor insan. Sonra bizdeki komplo teorisine çalışan beyin işlemeye başlıyor: ‘Bu işten nemalanan mı var? Kamu spotu hazırlamak, acaba bir sektör mü oldu?’ gibilerinden sorular...”
Ve bunların doğru olduğunu öğrendim.

Günde 200’den fazla kamu spotu yayınlanıyor
O tarihlerde Interpress Ajansı’nın 40’a yakın ulusal ve yerel kanalda yaptığı araştırmada, şöyle bir tablo çıkmıştı: Bir günde 200-215 arası kamu spotu yayınlanıyor. Ve inanın o tarihten bugüne ‘kamu spotları’ giderek arttı. Sonunda RTÜK bir ‘Kamu Spotları Yönergesi’ni yürürlüğe koydu ağustosta. Çünkü bu spot işi, başını ağrıtmaya başlamıştı. Resmi olanı, sivil olana “Ağabey, bizim kamu yararımız var, spotumuz da çok kamusal” diyerek, adeta ekrana bir spot saldırısı yapıyordu.

Yazının Devamı

METiN KURT BELGESELi HAZIR: ‘OMUZ OMUZA’

4 Eylül 2012

Bu köşede yazmıştım, Metin Kurt’ un hayatını anlatan bir film ve bir belgesel mutlaka çekilmeli diye. Belgeselin hazır olduğunu öğrendim. Geçen mart ayında çalışmaları başlamış. Metin Kurt hayattayken başlayan bir çalışma. Bizzat Kurt’un anlattığı futbol yılları, daha sonra gelen mücadele...
Belgeseli Çağrı Kınıkoğlu çekiyor. ‘Nâzım Hikmet Küba Seyahati’ (2008) ile adından söz ettirmişti. Metin Kurt’un hayatında önemli anları paylaşan isimlerle de konuşulmuş. Belgeselin adı şimdilik ‘Omuz Omuza’ olarak belirlenmiş. Ve 2013 ocak ayında bitirilmesi planlanıyor. Müzikler ‘Metin Kurt Yalnızlığı’ şarkısıyla onu hiç unutmayan Cenk Taner ve Kesmeşeker yapacak.
Sırada bir film var. Bakalım hangi yönetmenimiz Metin Kurt’un sıra dışı futbol yaşamını ve savaşını dile getirecek?

REHBERiM

KÜÇÜK OSMAN LİBERAL OLUR MU?
‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’nin yeni sezonu başlıyor. 80’li yıllar. İlişkilerin sosu ideoloji. Fragmandan anladığımız genç Osman sol eğilimli oluyor. Dizi 90’ları da görürse, şaşırmayın Osman liberal bir işadamı olarak karşımıza çıkacaktır. Malum, onun ağzından anlatılıyor ya hikaye. Peki dizinin ömrü ne olur? Bana göre devam edecekler arasında yerini aldı dizi. (KANAL D

Yazının Devamı

‘KREM’iN TEKRARLARI TUTACAK

2 Eylül 2012

Bu tarza ‘dramedi’ deniliyormuş. Amerika’dan ithal; hem dram, hem komedi var; eh, fantastik sos da mevcut. Sony Pictures Television’ın Rusya’da yaptırdığı dizinin adaptasyonu olduğunu söylediler ‘Krem’in. Bu dizi, bir nevi ‘Selena’ seyircisine hitap eder. Haber öncesi kuşak için ideal.
Bir de bu tarz yapımlar bittikten sonra tekrarları daha çok izleniyor gibime geliyor. Özellikle gündüz kuşağında. ‘Krem’ için de böyle olacak diye düşünüyorum. Duygu Yetiş rolünde ve yerinde. Ama krem sürdükten sonra meydana gelen güzel kızımız evet çok güzel, ama daha fazlası şimdilik yok! Yeni bölümü bu akşam saat 20.00’de.

‘ZENGİN KIZ FAKİR OĞLAN’ DİZİSİNDE ‘ZOR BABA’ FİLMİNDEN İZLER VAR
TRT 1’in yeni dizisi ‘Zengin Kız Fakir Oğlan’da Hüseyin Avni Danyal’ı izlerken, “Hah, tıpkı Robert de Niro” diye geçiyor insanın içinden. ‘Zor Baba’daki rolü gözünüzün önüne geliyor. Ufuk Özkan, ‘komik olmak’ için uğraş veriyor. Ya da böyle isteniyor. Neden böyle hissettirirler? Dizi nasıl? Kanalın TRT olmasının ‘devamlılık’ açısından şansı var. Bu rahatlık önemli tabii ki. İzleyeni, meraklısı oluşur zamanla...

CEM YILMAZ REKORUNU KIRAMADI!
Cem Yılmaz’ın reklamları gösterim bombardımanına

Yazının Devamı

ACILARIN SPiKERi MAÇ ANLATINCA!

31 Ağustos 2012

Hep böyle, hep böyle. Olimpiyatlarda, son basketbol şampiyonasında, genç kızlarımızın Avrupa Voleybol Şampiyonası maçlarında ve en son Fenerbahçe - S. Moskova maçında... Ortak nokta nedir? Güvensizlik... Bu güvensizlik yorumlarda çeşitli dallara ayrılıyor; tersi olunca ‘aşırı sevinç’, ‘yalvarma’, ‘kadercilik’ öne çıkıyor.
Şampiyonluğumuzla biten Genç Kızlar Avrupa Voleybol Şampiyonası’ndan bir yorum durumu özetliyor: “Burada yenildik iyi oldu. İyi ki gruplarda aldık...” Sırbistan’a yenildiğimiz grup maçından sonraki yorumlardan biri bu sadece! Sanki bir yenilgi hakkınız var, nerede istersiniz diye bir kural işliyor! Gelelim Fenerbahçe’ nin maçına;

“Maç başladı, gol erken gelince!”
Rus takımı 6’ncı dakikada gol atınca spiker Uğur Önder’in de kimyası değişti. Yukarıda bahsettiğim duyguların çarpışması başladı. “Böyle böyle özgüven gelecek, inşallah gol atarız” cümlesi bunu gösteriyor. Koca Fenerbahçe’nin böyle bir sorunu mu var? Ya da biz hâlâ böyle işlerle mi uğraşıyoruz? Maç devam ediyor rakip takımla ilgili bir başka yorum şöyle: “Sahada 11 gol yemiş bir takım var. Ama 13 de gol atmış.”
Bu durumda biz hangi özelliği ağır basan takımla karşılaşıyoruz? Yani

Yazının Devamı

TELEViZYONDA DA iYi KONUŞULMUYOR

30 Ağustos 2012

Metin Akpınar ‘Aykırı Sorular’da stand-up’ın, ayaküstü yapılan, kısa ve öz espri silsilesi olduğunu söyledi. Bizde yaklaşık 20’ye yakın bu tarz gösteri yapan ismin olduğunu ama hiçbirinin iyi konuşamadığını öne sürdü.
“Ya Cem Yılmaz?” Beklenen soru buydu tabii ki. “Hayır o da konuşamıyor” dedi Akpınar. Yılmaz’ın çok zeki olduğunu, son banka reklamında ‘aslanlar gibi’ oynadığını, ama konuşma konusunda ciddi handikapları olduğunu söyledi. Ama tüm bunlara rağmen işini gayet iyi götürdüğünün de altını çizdi Akpınar ve “Helal olsun” diye ekledi.
Bilmem Cem Yılmaz ne der ya da Ata Demirer bu sözlere? Ne diyecekler; muhtemelen şu minvalde konuşacaklar: “Abi para kazanıyoruz, millet gülüyor. Alan razı, satan razı; eh işin felsefesi de yarım kalsın!”
Bu konuşma işi gerçekten önemli. Televizyonda ‘konuşan’ sayısı da az.

Konuşma özürlüler hangi programlarda kendini gösterir?
Konuşmak bir yerde, cümleyi alıp götüren sözcükleri keşfedebilme özelliği. Başlıyor cümleye, bozuk asfaltın üzerinde gider gibi. “Nereden başladım ben şimdi, nasıl bağlayacağım konuyu” telaşı, ses tonunda kendisini gösteriyor. Bazen “Keşke bu cümleyi kurmasaydım” pişmanlığıyla gelen

Yazının Devamı

DiZiLERiN ‘EN’LERi: KANAL, ŞiRKET, YÖNETMEN

29 Ağustos 2012

Dizi sektörü giderek büyüyor ve ‘şimdilik’, ‘en’lerini oluşturacak kıvama geldi. Bu ‘en’ler’ bir yerde kazanmaya da endeksli bir liste. 2012 Ocak ayından bu yana ulusal 12 kanalda yayınlanan toplam 155 yerli dizinin bilgilerinden oluşan bir çalışmayı sizinle paylaşmak istiyorum. (Kaynak: İnterpress)

Dizi ATV’de izlenmiyor!
En çok dizi yayınlayan kanalların başında Star geliyor (34 dizi). Yeni patronuyla atakta olmasının bunda büyük rolü var. Şu sıralar, oyuncuların ve yapımcıların en sevdiği kanal Star! “Dizi ATV’de izlenir” sloganıyla bu rolü üstlenen kanal, aslında pek de haksız değil. Ocak 2012’den bu yana 30 dizi yayınlamış.

Sürpriz kanal TRT
Ve sürpriz bir kanal çıkıyor üçüncü sırada; TRT. ‘Siyaseten’ çokça eleştirilen TRT yönetimi, diziler konusunda kanalın algısını değiştirmeyi başardı. TRT 1’in dizileriyle izlenen kanallarden biri oldu. Ve TRT, en çok dizi yayınlayan kanallar arasında üçüncü sırada (24 dizi).

Yazının Devamı

METiN KURT’UN HAYATI FiLM OLSUN!

28 Ağustos 2012

Galatasaray ve Turk futbolunun solcu futbolcusu Metin Kurt’u geçen hafta kaybettik... İsmini vermeyeceğim ama son zamanlarda yaptığı filmlerle dikkat çeken bir isme “Metin Kurt’la ilgili bir film yapmayı düşünmez misin?’”diye bir not yolladım. “Yapmak lazım usta. Erken gitti” diye cevap geldi.

Var mı bir başka futbolcumuz böyle bir hayatı olan? Boynumuzun borcu onu anlatan bir film. Belgeseli de kabul olunur. Metin Kurt’u unutma, unutturma... Peki dizi olur mu? Yok aman, uzak dursun!

BU ADAMI ÖZEL TV’LER NASIL KAÇIRDI?
Sabah ve öğlen kuşakların tırım tırım “Reyting getirecek kim var?” diye koşuşturan özel televizyonlar, TRT’deki bir ismi nasıl olmuş da es geçmiş?
Daha önce ‘Gülben’ce’de çıkıyordu; şimdi, ‘İyi Fikir’de TRT 1’ de. Erkan Şamcı. Adam bir nevi ‘zihni sinir’. Aldığım bilgiye göre bu tarz 15 patent ve faydalı model sahibi bir ziraat mühendisi. Doğayla gündelik ev yaşamını küçük buluşlarıyla renklendiriyor. Kartvizitinde ‘Ekolojik yaşam uzmanı’ diye yazıyor. Zır zır haşare ilacı sıkacağına mesela Türk kahvesiyle sivrisinek kaçırma yöntemini sunuyor. Yine “Evdeki zararlı böceklere kimyasal sıkacağınıza yağ dökün” diyor.
Erkan Bey’de yok yok. Her

Yazının Devamı