Sina Koloğlu

Bir Amerikan dizisi iki bölüm yayınlandıktan sonra kaldırılınca haber olmuş. Fransız Le Nouvel Obersavateur dergisi “Amerikalılar da değersiz diziler yaparmış” başlığıyla vermiş haberi. ABC kanalında yayınlanan ‘Work It’ dizisinin birinci bölümü 3 Şubat’ta yayınlanmış, ikinci bölümü 13 Şubat’ta yayından kaldırılmış. Dizide iki kadının komik hikayeleri anlatılıyor. Diziye yapılan en önemli eleştiri şu: “Yedi saniyede bir gülme efekti verilen sıfır bir dizi...”
Bizimle karşılaştırmak mümkün değil tabii ki. 66 diziyle sezonu açıp üç haftada 19 diziyi yayından kaldıran bir ülkeyiz icabında. ‘Türk usulü kapitalizm’ böyle bir şey işte....


TRT DİZİLERİNİ İZLETTİRMEYE BAŞLADI
Arada arkadaşlara soruyorum “Hangi dizileri izliyorsunuz’?” diye. Son zamanlarda TRT’nin iki dizisi çok konuşuluyor; ‘Leyla İle Mecnun’ ve ‘Seksenler’... Özellikle ‘Leyla ile Mecnun’un bayağı bir kitlesi oluştu. Hani bazı dizinlerin ‘kült’ bir havası olur. O kategoriye girdi. ‘Seksenler’in de karakterleri konuşulmaya başlanmış etrafta.
Bir de TRT’nin ‘Osmanlı’ dizisi geldi. Tartışmalarıyla ilgiyi üzerine çekti. Yani bu üç diziden biri haberleriyle diğerleri izleyici ilgisiyle TRT’nin bu anlamda

Pazartesi gecesi yayınlanan ‘Tarafsız Bölge’de İlker Başbuğ’un avukatı İlkay Sezer’le gazeteci Faruk Mercan karşı karşıyaydı. Geceye damgasını vuran soru şu oldu: “AKP kapatma davası ek klasörlerinde ve iddianamesinde meşhur internet sitelerinde yer alan ve bu iddianameye konulmuş haber sayısı kaç?”
Avukat, “Bir” dedi ve zaten programın başında bunu getirdi, gösterdi. Mercan ise “Hayır” dedi. Programın sonunda Ahmet Hakan, “Şimdi ilk işim gidip bütün ek klasörlere bakacağım. Benim incelemem sonucu avukat beyin söylediği gibi midir durum, yoksa Faruk Mercan’ın söylediğ gibi midir, bunu ortaya koyacağım. Çarşamba akşamı (yani bu akşam) programın başını kaçırmayın” dedi. Yeni bir gündem maddemiz daha olacak gibi görünüyor.

KOMİSYON DİZİ YAPIMCILARINI NEDEN ÇAĞIRDI?
TBMM Kadın Erkek Eşitliği Komisyonu’nda ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinde Medyanın Rolü Alt Komisyonu’ kuruldu ve bir rapor hazırlanması için harekete geçildi. Bunun için senaristler ve televizyon yapımcıları çağrılıyor.
‘BeşN BirK’da Cüneyt Özdemir konuyu ekrana taşıdı. Konuğu, komisyon üyesi AKP milletvekili Zeynep Karahan Uslu’ydu. Özdemir sordu: “Nereden çıktı bu dizi yapımcılarını çağırmak? Ne

Kenan İmirzalıoğlu’nun önümüzdeki yıl Ay Yapım’la bir projede 4 milyon dolar gibi acayip bir rakama anlaştığı yolunda haberler çıktı. 2 milyonu da peşin olarak cebine koymuş İmirzalıoğlu. Bu haberin aslı astarı kime sorulur? Ay Yapım’ın patronu Kerem Çatay’a. Ben de açtım, sordum. Çatay yurt dışında. “Haberi görünce şaşırdım” dedi. Bu klasik bir cevaptır diye düşünmedim değil. “Evet parayı verdim” cevabı pek bizim tarzımız değildir. Saklanır yani. Çatay şunu da ekledi, “Bu haberde bir tek doğru var. O da Kenan İmirzalıoğlu ile çalışacağımız. Yeni bir projede önümüzdeki yıl bizimle olacak. Ayrıca bu haber de yeni değil. Nereden çıkmış bu, Türkiye’ye dönünce bakacağım, ben de merak ettim” dedi.
Bizde bir başka gerçek daha vardır; bir deli kuyuya bir taş atar, 40 kişi çıkaramaz. Çatay’la kısa konuşmamızdan, “Ben bu kadar parayı sokakta mı buldum?” mesajını da aldım...

REHBERiM

ÇANAKKALE’YE İDeOLOJİK ESVAP
24’te ‘Keşke Olmasaydı’ Çanakkale savunmasını ele alıyor. ‘Asırlık Savunmanın Efsanevi Hikayesi’yle ilgili basın bülteni şöyle bitiyor; “Türkü, Kürdü, Çerkesi tüm bir coğrafyanın ayağa kalkışının öyküsü...” 2000’li yılların savaş yorumu böyle. (22.10)

ERBİL NE

Hareket noktam BBC olmuştur. Fox’un yeni yarışma programı, ‘Kime Niyet Kime Kısmet’ yarışması BBC’de 10 yıldır devam ediyormuş. BBC bizim için ‘sağlam bir veri’ olmuyor. Hatta bir yarışmanın herhangi bir ülkede ‘10 yıl devam etmesi’ bizim için ciddi bir kaynak değildir. Çünkü bizim ‘sağımız solumuz’ belli olmaz. Hemen bir örnek; BBC’de ‘The Weakest Link’ adıyla yayınlanan, bizde ‘En Zayıf Halka’ olarak karşımıza gelen yarışma ne kadar sürdü? Bir yıl (2001-2002). Bu yarışma BBC’de ne kadar sürdü? 2000 yılında başladı. Ve 12 yıl sürdü. Bence yeni yarışmanın başarı göstergesinde BBC örneği hiç verilmemeliydi.

BAŞBAKANIN KULLANDIĞI YOLA SARHOŞ SÜRÜCÜ GİRDİ
Fox TV’de şöyle bir haber vardı; ‘Başbakan’ın kullandığı yolda kaza’. Alkollü olduğu öne sürülen bir sürücü tam Başbakan geçerken yolda kaza yapmış yol kapanmış. Ama haberin metni bize ne anlatıyor? Başbakan için özel olarak tahsis edilmiş bir yol var. Ve bir sürücü girmemesi gereken bu yola girmiş bir de kaza yapmış. Adam bu durumda iki defa suçlu oluyor; hem izinsiz Başbakanın yoluna girmiş; bir de sarhoş!

MAÇ SONRASI HABER BAŞLIKLARI
Fenerbahçe-Galatasaray maçı sonrası bazı kanallarının sonucu nasıl verdiğine baktım.

Show TV’nin yeni dizisi ‘Eve Düşen Yıldırım’, Nahid Sırrı Örik’in aynı adlı romanından diziye uyarlandı. Örik’ten edebiyatımızda ‘femme fatale’ imgesini en iyi işleyen yazar olarak bahsedilir. Gerçi bu kitabın ‘çalıntı’ olduğuna dair tartışmalar da olmuştur. Neyse bu bahsi geçelim.
Örik’in, ‘anlaşılamamış, değeri bilinmemiş bir romancımız’ olduğu yazılmış çizilmiş. ‘Abdülhamit Düşerken’ adlı eseri Ziya Öztan tarafından filme alınmış. Bir başka romanı ‘Kıskanmak’ ise Zeki Demirkubuz tarafından çekilmiş ve Seniha rolüyle Nergis Öztürk Altın Portakal’da ‘En İyi Kadın’ oyuncu ödülünü almıştır.
Kadın karakterleri betimlemeleri yazarın dikkat çeken özelliğidir. Dizide bu özellik görülüyor. Şaheste, Muazzez... Daha doğrusu bunun için seçilmiş bir eser. Dizide seyirciyi çekmek adına ‘Lolita Muazzez’ ön plandadır. Ve baktığım eleştirilerde “Onun için izleriz” genel yargısı mevcuttur.
Namık’ın bakışları fantazilerinde oluşan Muazzez’le Sait’e aşık orta yaşlı Pınar’ın kabına sığmayan öfkesi, aslında pek revaçta olan dizi temalarının bir araya gelmesidir. Peki nedir itici olan? Galiba romanla dizi arasındaki uyumsuzluktan kaynaklanmaktadır.
Muazzez (Gizem Karaca) hayranları

Efendim iki dizimizinde büyük mutluluk var. Bu akşam ‘Bir Çocuk Sevdim’le yarın akşam yayınlanacak ‘İffet’ dizisinde. Tam 26 bölüm bizi bekletti. Timur nihayet muradına eriyor ve Mine’yle öpüşüyor. Ama ne öpüşmek. Adam dizinin başından beri yedi bitirdi kendini. Tabii bunun uzun süreceğini zannetmeyin.

Mine hamile kalabilir
Mine yine bunalıma girecektir. Sinan’ın aslında bir nevi ‘sahte belge’ kurbanı olduğu anlaşılacaktır. Oda TV dokümanı gibi yani. Malum bu öpüşmelerin ‘hamile kalmak’ ya da ‘hamile bırakmak’ eylemlerinin başlangıcı olduğu dizilerimizde örnekleriyle bilinmektedir. Böyle bir durumla karşılaşırsak şaşırmamak lazım.

Ali İhsan “Yeter leyyn” diyerek
Yarın akşam da ‘İffet’de, etrafındaki hatunların (ablası, İffet, kızı) sorunları ve muhabbetlerinden bıkan ve sadece “Ben böyle istiyorum” diyerek ortalarda dolaşan Ali İhsan, ‘“Yeterin leyyn” diyerek, son bölümlerde etrafta pek dolaşan Yasemin’i fena halde öpecektir. Ali İhsan’ın kadersizliği, ‘hayatımın kadını’ arayışının sonsuzluğunda yatmaktadır. Yasemin iyilikleri ve diğer hatunların kafayı yedirmesi sonucu Ali İhsan’ın öpücükleriyle ayrıcalığını bu bölümde yakalayacaktır. Peki ya İffet? Kızı bir oraya bir

Ekranın altında şöyle yazıyordu; ‘Stratfor belgelerinde TR 325 koduyla söz edilen kişi...’ Amerikan özel istihbarat kuruluşu Stratfor’la ilgili Taraf gazetesinde çıkan haberler ve bu haberler içinde yer alan TR 323 kod adlı kaynak, salı akşamı ‘Teke Tek’teydi.
M. Fatih Demir. Çok zeki biri. Hızlı konuşup hızlı düşünüyor. Hatta çok hızlı. Ürün pazarlama uzmanı gibi bir hal sezinledim. Eleştirmek anlamında söylemiyorum, hali-tavrı öyle. Fatih Altaylı kendisinden çok etkilendi ve söyleşinin sonunu şöyle bağladı: “Biz de sizin gibi kendini yetiştirmiş, bir uzman tanıdık. İmam Hatip Lisesi’ni, ardından Sağlık Meslek Yüksek Okulu’nu bitirip, enerji ve strateji uzmanı olmak gerçekten önemli bir yetenek. Can-ı gönülden kutluyoruz sizi. Yani Amerika’ya akıl verecek düzeye kendinizi taşımış olmanız, Amerikalı bir strateji kuruluşuna akıl ve bilgi verecek düzeye gelmiş olmanızdan duyduğum memnuniyeti belirtmek istiyorum. Sağolun...”
Altaylı’nın bu teşekkürünü hak eden 324 kişi daha var, unutmayalım...


REHBERiM

Yarışma üçüncü sezon finalini yaptı. Üç yılın birikimi şimdi bir başka projede hayat bulacak. ‘Yetenek Sizsiniz’ yarışmasının en yetenekli 20 ismi farklı bir gösteriye imza atacak. ‘Yetenek Sizsiniz’ kumpanyası kuruluyor. Bir nevi sirk.
Değişik branşlarda başarılı olmuş bu 20 isimden oluşan bir gösteri. Şehir, şehir dolaşacaklar. Proje yaz başında hayata geçiyor. Tüm yaz boyunca bu ekip Türkiye’yi dolaşacak. Komedyenler, illüzyonistler, dansçılar, müzisyenler... Bazı isimlere (yani yapım ekibinin kesin güvendiği) bu projeden söz edilmiş bile. Gösteri metinlerini yazacak yeni senaristler de yer alacak. Bu projede örneğin bir komedyenle bir illüzyonist ortak şov da yapacak (mesela Sefa ile Aref gibi). Şov yaklaşık üç saat sürecek. Yapımcılar, “Bu bir nevi sirk gibi olacak” diyor. Tabii ses ve ışık olabildiğince görkemli bir dizayn içinde yerini alacak.

Ali Yeşilırmak ve köpeği Max yarışmanın birincisi.

Önce hip hop vardı
Bugüne kadar yaklaşık bin 500 yarışmacı geçti ‘Yetenek Sizsiniz’den. İlk yıl için “Deneme ve kendini gösterme yılı” diyor yapımcılar. ‘Hip hop’tan başka bir yetenek algısı yoktu. İkinci sezondan itibaren ‘yetenek çeşidi’ arttı. Ve son sezon için “Bu