A Haber’de televizyonların en uzun soluklu programlarından biri olan ‘Deşifre’ önemli bir iddiayı gündeme getirdi. Sübliminal mesaj, yani mesajın bilince değil bilinçaltına gönderilmesi olayı. Bu reklamlardan, filmlere, televizyonun etkinleşmesiyle dizilere uzanan bir yolculuk. Programda örneklerden biri, bizde çok izlenen ‘Sihirli Annem’ dizisiydi. Konuklardan biri Sefer Darıcı, bilinçaltı olayına takmış bir isim. ‘Deşifre’ de bu dizinin bilinçaltımıza ‘Seks’ kelimesini yerleştirdiğini öne sürdü. Önce dizinin sihre yönlendirdiği ve bunun çocuklara çok normalmiş gibi verildiği, içeriğinin sakat olduğu’ söylendi. Ardından görüntülere geçildi. Normal gözün bunu göremeyeceği ve kurgu sırasında kurgu elemanları tarafından bunların yerleştirildiği programda dile getirildi. Efekt uzmanlarının yöntemlerinden birinin bunlar olduğu söylendi. Yani ‘Sihirli Annem’de bu sözcük efekt uzmanları tarafından bilinçaltımıza kazınmak üzere yazılmıştı. Şahsi görüşüm bir yana ama bir programda çok izlenen bir diziyle ilgili böyle bir iddia yer alıyorsa, bunu es geçmek olmaz. İş sanırım bundan böyle, dizinin yapımcılarına düşüyor.
KALBİM 4 MEVSİMİ KALDIRIR MI?
Ayça Varlıer’den bir ‘Sonbahar’
Mehmet Ali Birand ile Erhan Karadağ’ın aslında muhteşem bir ikili olduklarını geçtiğimiz hafta Kanal D Ana Haber Bülteni’nde keşfettim. Bunu bir seri haline dönüştürebilirler. Bir nevi ‘hoca- çekirge’ muhabbeti. Gazeteciler MİT’e davet edilmişti. Birand’la Karadağ da oradaydı. İzlenimlerini de ‘Ana Haber Bülteni’ne taşıdılar. Muhabbetlerinin arasına ev ahalisiyle girdik izlerken sanki. Şöyle bir tablo ortaya çıktı: (Tüm diyaloglar sığmadığı için atlaya atlaya gidiyorum.)
“MİT meğer hepimizi biliyormuş!”
MEHMET ALİ BİRAND: Fakat çok güzeldi yani di mi, kapıdan girildiği zaman önünüze bir eskort arabası veriliyor.
ERHAN KARADAĞ: Mehmet Ali Birand (hocası yani) hangi arabayla gelecek, şoförü kim, plakası ne, ne renk arabayla gelecek Erhan Karadağ (kendisi çekirge oluyor) hepsini biliyorlar. (Ben: Kardeşim orası adı üstünde Milli İstihbarat Teşkilatı... Ev ahalisi: Ya tamam, adam anlatıyor işte...)
KARADAĞ: Herkes güleryüzlü, erkekler kadınlar siyah takım elbiseli. MİT görevlisi bizi, “İyi günler, günaydın” diye karşıladı. Aslında bir çay partisine gitmiş olduk. (Ev ahalisi: Yok bi de surat asacaklardı, ne biçim yorum bu yaa...)
BİRAND: Ama şeyin üstüne çok gidildi.
Beyaz TV programları ‘altını kaynatalım’ tarzını benimsiyor. Sanırım kanalın patronu da “Böyle isimler bulun, böyle programlar istiyorum” diyor. Tercih bu yönde. Böyle olunca ortaya her daim ‘ters’ durumlar çıkması da kaçınılmaz. ‘Acı Kahve’ programı da bu hafta böyle oldu. ‘Atatürkçülük ve Kemalizm’ çeşitlemeleri vardı programda. Erol Mütercimler’i uzun zaman aralığından sonra bir programda ilk defa gördüm. Programın sunucularından Sevilay Yükselir’le (diğeri gazeteci Özay Şendir) bir diyalogları dikkatimi çekti. “Atatürk diktatör mü?” hikayesiyle ilgili konuşuluyordu.
Sevilay Yükselir, “Atatürk sistem değişimi yaptı, yayılmacı politikaları engelledi, emperyalizme karşı direndi. Ama bütün bunları yaparken, bir adamın, bir askerin diktatör gibi davranmaması mümkün mü ya. Akla mantığa uygun değil. Saçmalık bu, yani lütfen” diye konuşunca Mütercimler’den şöyle karşılık aldı: “Üslubunuza dikkat edin. Buradaki katılımcıya herhangi biriymiş gibi muamele etmeyiniz. Üslubunuza üslupla karşılık veririm, altından kalkamazsınız. Yıllardar tanırız birbirimizi Habertürk’ten beri. Onun için lütfen dikkat edin...”
Neydi bu Habertürk’teki tanışıklık ve ne olmuştu orada? Merak
Kanal D tüm dizi ve programlarının bölüm videolarını, fragmanlarını, en önemli ve çarpıcı sahnelerinin videolarını internet sitesinde yayınlayan www.kanald.com.tr’de, aralık ayında toplam 22 milyon video izlendi. ‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’ dizisinin fragmanları 2 milyon kez izlenirken, ‘Umutsuz Ev Kadınları’nın bölüm videoları da 1 milyonun üzerinde görüntülendi.
Bu bir gösterge. Çok izlenen kanalların bir ayda, kendi sitelerindeki dizi vs. video izleme rakamları ortalama olarak 10 milyonun üzerinde, bu örnek bunu gösteriyor. Günde bir kere mutlaka bir dizininin ya da televizyonda yayınlanan bir programın videosunu izleme sayısının hangi rakamlara gelebileceği konusu için yine çarpıcı bir örnek. Daha da ileri gideyim, artık ‘ketçap televizyon’ denilen internet ortamında, TV izleme oranının da giderek yükseldiğinin de bir göstergesi oluyor bu rakam. Dizileri artık yavaş yavaş reklamsız ve istediği saat diliminde internet ortamında izleyenlerin sayısı bizde de giderek artıyor, anlamına geliyor Kanal D’nin verdiği bu rakam.
REHBERiM
STAR’IN ÜÇ YENİ PROGRAMI ÜZERİNE
Kanal 7’de ‘Güzel Günler’de Şebnem Kısaparmak’la uzman hocamız Ayhan Akcan toplumun ‘ilişkilerde cinsel sorunlarını’ çözümlüyor kısaca. “Eşim beni nişanlıyken aldattı. Arada sırada aklıma geliyor. Nasıl davranmalıyım?” diyen ismini vermeyen (genelde verilmiyor) bir izleyicinin sorununu çözdüler.
Kısaca durum şu; kızımız evliliğin ikinci ayında eşinin telefonunda bazı fotoğraflar görmüş. Bu fotoğraflar anlaşılmış ki eşinin daha önceki ilişkilerine ait anılar! Nişanlılık döneminde birkaç kişiyle beraber olduğu ortaya çıkmış. Ama eş bu durumdan çok rahatsızmış, pişmanmış! Genç kızımız ikinci ayda fark etmiş. Stüdyonun görevi şimdi kızı rahatlatıp evliliği devam ettirmek.
Şebnem Kısaparmak bu konuda çok net konuştu: “Nişanlıyken yapmış. Fiziksel bir beraberlik. Seninle bunu yaşayamayacağı için birtakım ihtiyaçlarını karşılamak için yapmış. Erkeklerin yaptığı, doğal bir şey. Ama eşine evine güven, evladınız olacak. Hayat güzel olacak...” Bu mesaj özetle, “Evlenilecek kadın ve de eğlenilecek kadın vardır. Kızım sen birinci kategoride oluyorsun. Bu ne güzel bir şey” oluyor!
Stüdyonun neredeyse tamamı kadınlardan oluşuyor. Ayakta alkışladılar bu sözleri! Enteresan bir ülke
Mustafa Denizli, İran’a teknik direktör olarak gidince Lig TV ‘ nin aklına birden Hakan Şükür gelmiş! Milletvekili olan Şükür’ü, meclis ile ilgili haberlerde pek göremedik. Anlaşılan imdada Lig TV yetişti. Galatasaray-İstanbul Büyükşehir Belediye maçının bitiminde kamera ‘maraton’ stüdyosuna çevrildiğinde baktık Markus da yok. Kendisi hafta sonu ekibe katılacak anlaşılan !
Dev bir vazoda da bir çiçek vardı. Çiçeği Digitürk Genel Müdürü Ertan Özerdem yollamış. Bilmem bugüne kadar programa katılan bir futbol yorumcusuna çiçek geldi mi? Şansal Büyüka ‘olağanüstü durum’ takım elbisesi ile oturuyor. Ve karşısında Hakan Şükür. TRT’ de ‘Stadyum’ programında da buz gibi bir adamdı. Yanında birkaç kişi olmadığı ortamda tek başına televizyon ekranında olayı götürmesi mümkün olmayan bir yapıya sahip. Örnek vermek gerekirse Alman Markus bile daha rahat ve sıcaklığı izleyiciye aktarabiliyor.
“Siyasi kimliğim ile gelmedim”
Hakan Şükür’ ün ilk mesajı bu oldu; ‘Burada siyasi kimliğim ile oturmuyorum’. Sanki biz bilmiyorduk. Ya da, bunun bir rahatsızlık uyandırdığı yolunda bir düşüncesi vardı gidermek istedi.
Ankara’da sıkılmış galiba
Şansal Büyüka ile Hakan Şükür defalarca karşı
Atlamış olabilirim. Ama bir kalemde toparladığım, ocak ayı içinde yeni başlayan dizi sayısı 12. ‘Yalan Dünya’ (Kanal D), ‘Ayrılık Olmasa’ (Kanal D), ‘Son’ (ATV), ‘Göç Zamanı’ (ATV), ‘Koyu Kırmızı’ (Star), ‘Kalbim 4 Mevsim’ (Star), ‘Gina’ (TNT), ‘Araf Zamanı’ (FOX), ‘MUCK’ (Show TV), ‘Suskunlar’ (Show TV), ‘Ustura Kemal’ (Show TV), ‘80’ler’ (TRT). Ve devamı gelecek...
ATV için ‘Uçurum’ adında yeni bir dizinin çekimlerine başlandı. Star için ‘Hababam Sınıfı’ çekiliyor. Dostoyevski’nin ‘Budala’ romanının uyarlaması çekilecek. ‘Burası Osmanlı 1711/Sır Kanunu’ TRT için çekilmişti, bir bölümü bu yıl tamamlanacak. Yine TRT için ‘Bulutların Kanunu’ çekiliyor. TNT için Özcan Deniz yeni bir proje hazırlıyor. Bu haberlerle yeni yılda şimdiden belirlenen dizi sayımız 18’e geldi bile. Bu yıl sonuna kadar kaba hesap 50’yi buluruz yine. Peki bunlardan hangileri tutar hangileri gider? Bu ortalama aşağı yukarı belli. Yarısı gidiyor.
GEÇEN YIL KAÇ DİZİ BİTTİ?
Şöyle bir bakalım geçen yıl kaç dizi yayından kalkmış... “Dizi Atv’de izlenir” sloganıyla yayında olan kanalda 6, Show TV’de 5 dizi yayından kalkmış. Star’da ve Fox’ta 4, Kanal D’de 3 dizi... Şu hesaba göre sonuç 18. Aradan kaçanlar,
Yılbaşı programları başlamadan az önce haber bültenleri vardı televizyonda. Başbakan Uludere’de bombardıman sonucu yakınları ölen 35 aileyi aramış, başsağlığı dilemiş haberi vardı. Sonra Uludere Kaymakamı’nın linç girişimi... Gerçi TRT Haber “Halk kaymakama sahip çıktı” filan dese de başka haber kanallarında kaymakamın yerlerde yuvarlanırken görüntüleri vardı. Yılın son haberi böyleydi. Haber bitti, her şeyi unuttuk!
BU YIL KANALLAR ŞEN ŞAKRAK DEĞİLDİ!
Doğrusunu söyleyeyim bu yıl o kadar da ‘göbek’ durumu yoktu. 35 vatandaşımızı düşündüklerinden değil ama öyle denk geldi bu yıl anlaşılan. ‘Çok Güzel Hareketler Bunlar’ gecenin tek ‘günün anlam ve önemine binaen’ hazırlanmış programıydı. Orada da benden çok, çekimi izleyen seyircinin gülmesi vardı o kadar! Kendileri çalıp kendileri söylemişler. Ekibin bir önceki yıl esprileri daha iyiymiş!
Kanal D ‘Arka Sokaklar Özel’ bölümü ardından ‘Bizim Yenge’ final yaptı. Şen şakrak değildi. Atv ‘Yahşi Cazibe’ ve ‘Çocuklar Duymasın’la tombala, yaldızlı şapkalar, krepon kağıdı filan taktırıp ‘zoraki’ bir yılbaşı komikliği yaptı. TRT yeni yıla ‘mutedil türkülerden’ bir demet yapıp “Bu akşamı da atlatalım” durumundaydı. Piyango