Sina Koloğlu

Cuma akşamı da bir başka dizi savaşı günü. Eskiden kalan ‘Adını Feriha Koydum’ var. Yeniler ‘Bir Çocuk Sevdim’, ‘Alemin Kıralı’ ve ‘Firar’... Peki seneye bugün bu diziler olacak mı? Baktım geçen yıl cuma günü, ‘Hanımın Çiftliği’, ‘Deli Saraylı’ , ‘Kılıç Günü’, ‘Gönülçelen’ varmış. Şimdi hangisi kaldı?
Bu yılın cuma dizisi mezatındaki ürünlere bakalım. ‘Bir Çocuk Sevdim’in ikinci haftasında gün ikincisi olmuş. Bu gençlere akıl sır erdiremiyorum. Koca adam olmuş Sinan Efendi, bir prezervatif kullanmak aklına gelmiyor. Bizim dizilerimizde hiçbirinin aklına gelmiyor zaten. Her taraf ‘illegal çocuk’ dolu.
Klişelere karşı değilim, ama...
Kanal D’nin Ali Rıza Bey’in boşluğunu Turan Bey ile doldurmak niyeti var galiba. Peki o uçurumdan atlama olayı? Yani senaristlerimizden beklediğim bizleri “Bu kadar da olmaz” haline sokmamaları. Ne var yani o uçurumdan atmasan? Başka türlü etkilenmemiz, etkilenirken de rahatsız olmamamız mümkün değil mi? Klişelere karşı değilim. Klişeler yetmez, salça koyalım mantığına karşıyım. Çetin Tekindor işini gücünü iyi yapıyor. Genç kızımızın ablası da “Koca bulamadım” havasında etkili. Bülent İnal ‘Ihlamurlar Altında’da kalmış. Başroldeki Gülcan Aslan

Anti kürsel hareketin sloganı, “Daha güzel bir dünya mümkün”dür. ‘Kuzey Güney’ dizisinde Ali Güntan dövme yaptırmış ve bu sözü yazdırmış. Tabii latince. Kuzey sorunca biz de öğreniyoruz. Meğer Ali kardeşimiz bir Kübalı kızla tanışmış. Onda bu dövme varmış. Anlaşıldığı üzere durum, sadece duygusal. İdeolojik bir yani yok.

KUZEY DÖVME YAPTIRACAK
Geçen hafta Kuzey’in dövmelerinin dizide montajla silindiği haberi gazetemizde yer almıştı. Kuzey, Ali Güntan’la konuşurken dövme yaptırmak istediğini söyledi. Ona iyi bir dövmeci tanıyıp tanımadığını sordu. Anlaşılan dizinin ilerleyen bölümlerinde ‘yeni dövmeleri’yle (ya da montajlanarak) karşımıza çıkabilir!

‘YAPRAK DÖKÜMÜ’ BEREKETİ
Yeni dönem dizilerde ‘Yaprak Dökümü’nün kadrosunun ağırlığı hissediliyor. Örnekleri sıralayalım; ‘Yalancı Bahar’da mesela ‘Yaprak Dökümü’nün Necla’sı başrolde oynuyor. ‘Sensiz Olmaz’ da Leyla (Gökçe Bahadır) ve anne Hayriye Hanım (Güven Hokna) var. Hatta Hokna bu dizide de kızını başgöz etmeye çalışan anne konumunda.
‘Al Yazmalım’da Fikret’in kocası Tahsin (Ahmet Saraçoğlu) oynuyor. ‘İffet’te evin gelini Ferhunde (Deniz Çakır) yer alıyor. ‘Kuzey Güney’de Ferhunde’nin kocası Mithat

ATV’nin ‘Al Yazmalım’ dizisinde zaman bu zaman olunca ‘kamyoncu’ olan ana karakter ‘motorcu’ olarak yeniden doğmuş. Dizilerimizde pek araba takibi sahneleri yer almaz. Hele motor yarışları hiç. Bu dizideki motokros sahnesi çok uzun sürdü... Bu bir ilk oldu. Bitmedi yarış. Ne zaman ki Asiye, kenardan koşup aklı yarışmadan çok etrafta dolaşanlarda olan İlyas kaza yapınca havaya girdik.

Toygar Işıklı müzikte isteneni vermiş
Bu arada müziği yaparken de “Selvi Boylum Al Yazmalım olmayayım, ama içinde biraz da ‘selvi’ de olsun” diyen parça yapmışlar. Ee, zaten Toygar Işıklı’dan da istenen bu olmuştur. O da gerekeni yapmış. Ama şöyle oluyor; müzikler başka yerlerde dolaşırken birden “Dizimiz Al Yazmalım ona göre dinle” uyarısına geçiyor. Kendimize çekidüzen veriyoruz duyar duymaz...
Kadro iddialı. Ay Yapım, Mahinur Ergun daha ne olsun. İlk bölüm öyle geçti. İkinci bölümden itibaren bakalım Asiye ile İlyas ne kadar döktürecek. Artık iş onlara kalıyor.

ARABESK SİT-COM

Kafa bulurken ortaya komik bir olay çıkabilir; ‘Müziklerin Efendisi’... Müslüm Gürses, Mustafa Topaloğlu, Safiye Soyman, Faik Öztürk, Ahmet Selçuk İlkan. Bu ekip için senaryoya gerek var mı? Her gün şöyle

Lig maçları başladı, Lig TV’nin naklen yayınları da... Peki izleyici için ne önemli? Neye para veriyor? Takımı öncelikli ama bir de seyir zevki diye bir olay var. Bunun da baş aktörü statlardır. Türkiye’de maç oynanan statları bırakın çekim açılarını filan görüntüsüyle kasaba standardından kurtulmuş değil. Yani atletizm pistinde itfaiye aracıyla ambulansın yan yana durduğu statlar.
Peki canlı yayın için işkence haline gelen statlar hangileri. Dört stat başı çekiyor; Ankara 19 Mayıs, Eskişehir Atatürk Stadı, Atatürk Olimpiyat Stadı ve yeni birinci lige çıkan Mersin İdmanyurdu’nun stadı. Bu statların sorunları özellikle HD çekilen yayınlarda stat ışıklarının yetersizliği ve kamera pozisyonlarının yerleşimindeki sıkıntı. Mersin’in statında ışıklar hâlâ yokmuş.
Tabii bir de yayınların keyifli olduğu statlar var. TT Arena, Şükrü Saracoğlu, Avni Aker ve Kayseri Kadir Has... İnönü Stadı’nda bile sorun yaşanıyormuş.



DİZİNİN YAZMASI GELİYOR!

Star’ın yeni dizisi ‘Firar’ın reklamlarının; Kanal D’ nin iki dizisinde yer alması birden “Dizi dizinin reklamını yapıyor” şeklinde yorumlandı. Bu, dizilerin içine marka yerleştirilmesiydi. ‘Firar’ dizisinin tanıtımı sanki bilboardlara asılmış ilanlar gibi gösterilmişti. Bu, yeni dönemde aslında dizilerde marka yerleştirilmesine bir örnekti. Geçen mart ayından bu yana dizilerde ve spor programlarında örnekleri vardı.

Bir saatlik programa en fazla dört ürün
RTÜK yasasında ürün yerleştirme ya da bir başka şekilde söylersek marka yerleştirmeyle bazı hususlar var; yerleştirilen ürün veya hizmetin övülmesi, aşırı vurgu yapılması, detaylı bilgi verilmesi farklı çekimlerle ürünün ön plana çıkarılması söz konusu olamıyor...
Bir de süreleri var. Bir saatlik programda (yani dizide!) en fazla dört farklı marka ya da ürün yerleştirmesi yapılabiliyor. 12 dakikalık reklam bölümü de var. Bu ürün yerleştirmeyle aslında reklam süresi delinmiş oluyor. ‘İffet’ başka bir dizide yayınlanan bir kanal. Adı farklı kanalın! Bu nedenle bir sorun yok. Bu yıl bol bol örneklerini izleyeceğiz anlaşılan.

MEDYA PLANLAMA ŞİRKETLERİ DİZİ YAPACAK!

“Dizi ATV’de izlenir” güzel bir slogan. İlk onlar kapmış. Sanırım böyle bir sloganla akıllarda yer etmek, tüm kanalların en büyük arzusuydu. Tabii ki bütün diziler bu kanalda izlenmiyor. Ama genede izleyiciyi baştan uyarmış oluyor. Peki hangi kanal nasıl bir profil çiziyor? Bu öyle ciddi bir araştırma değil. Sadece yılların birikimi sonucu elde edilmiş küçük ayrıntılar.
Flash TV çoğunuzun gözünden kaçar. Ama eğlence konusunda bir ‘kült’tür. Hiç bir kanalın yapmaya cesaret etmediği programları var. Pavyon havasında denebilir. ‘Evlere Şenlik’ örneğin. Bunu eleştiri olarak değil, bir saptama olarak sunuyorum.
‘Ajit-propaganda dizilerin’ kanalı Samanyolu Televizyon’dur. Bir de ‘zalimle mazlumun mücadelesi’ dizilerinin de kanalı. ‘Kollama’, ‘Şubat Soğuğu’, ‘Tek Türkiye’, ‘Şefkat Tepe’, ‘Güz Gülleri’ bunlara örnek.
Beyaz TV ‘sert tartışmaların kanalı’. ‘Dinamit’ en çarpıcı örneği. Kavgasız tartışma yok kanalda. ‘Yüksek Gerilim’ ve ‘4 Kadın 1 Erkek’te de ‘YouTube’luk kavgalar yer almıştı.
Kanaltürk; ‘Telegol’ kanalıydı. Bakalım bu sene bu özelliğini devam ettirecek mi?
TV8’i televizyonumuza ‘komedi programları’ kazandıran kanal olarak görüyorum. İyi filmler oynatır. ‘19.50

CNBC-E’deki ‘Finans Cafe’de Gülay Afşar’ın konuğu yapımcı Faruk Turgut sektörle ilgili net açıklamalar yaptı. Bunda Afşar’ın rolü büyüktü. Afşar, 3-4 konuğu ağırlıyor. Farklı sektörlerde. Küçük küçük ayrıntıları soruyor ve ortaya büyük resmi çıkarmasını biliyor. Dizi sektörüyle ilgili bölüm de öyleydi. Ben de canlı telefon bağlantısıyla (ki hiç sevmem!) maydanoz oldum sohbete. Turgut bir dizinin kanala maliyetinin 350-400 bin TL arasında olduğunu söyledi. Bir dizinin oyuncu ve teknik ekibinin ortalama 130 kişiyi bulduğunu belirtti. Dizilerin en çok maliyeti ise ‘başrol oyuncusu’ oluyor. Turgut toplam maliyetin yüzde 25’inin oyuncu ücreti olduğunu söyledi. Türkiye’ de ‘star oyuncuların’ çok iyi para aldığını vurguladı.

Bir dizinin tutacağı kaç bölümde anlaşılır?
Faruk Turgut 4 - 6 bölümün sınır olduğunu söylüyor. Yani dizinin iş yapıp yapmıyacağı bu bölüm aralığında anlaşılıyor. Reklam pastası 3 milyar doları bulmuş. Bu rakamın çok iyi olduğunu söyledi. Zaten diziler biz izleyiciler izlesin diye değil reklamlar izlensin diye yapılıyor! Peki bir yapımcı bir diziden ne zaman para kazanmaya başlar? Bu sorunun cevabı Gold Film yapımcısı Faruk Turgut’a göre şöyle; birinci sezon

Tek diyeceğim bu. Çünkü bu senaryoyla her hafta işin içinden çıkmak, koca bir sezon aynı performansı göstermesi gerçekten zor. Ve de anlamsız. İzleyici de alışsın, artık bu ‘film gibi dizi izleme’ alışkanlığını bıraksın. Sonra sahneler uzar, bir bakış bir yürüme, bir ağlama sahnesi tek başına kalmaya başlar. Birinci bölümünden iki ayrı bölüm çıkardı ‘Kuzey Güney’in. Kıvanç Tatlıtuğ ilk antrenmanlarını yaptığı ‘Ezel’deki karakterini sağlamlaştırmış. Kendi sesiyle oynuyor. Ses eğitiminin ne kadar önemli olduğunu ispatlıyor. Mesela Cemre’de bu eksikliği gördüm. Bir James Dean havası sezdim Tatlıtuğ’da. Yazılacak çok şey var. Mutlaka çok yazı çıkacak.
Yineliyorum; artık dizilerimizde film uzunluğuna bir son verilmeli. Ne demek istediğimi gelecek bölümlerde, sonraki, sonraki bölümlerde anlayacaksınız.

FAZLADAN 34 MAÇ İZLEYECEĞİZ!
Play off sistemli yeni bir Lig TV dönemi başlıyor. Her açıdan bir deneme yılı. Ben televizyon ayağıyla ilgili bazı bilgiler vermek istedim.
Şimdi abone olanlar 340 maçı normal fiyattan izleyecek. Bazıları “Ben de play off zamanı üye olurum” diyor (Mesela Ziya Şengül Ağabeyimiz). O zaman bedel 160-170 TL arasında olacak. “Kahveye gider izlerim”