ÖYLE BiR GEÇMEMiŞ ZAMAN

8 Eylül 2011

Yeni bölümü izlerken bazı notlar tutmuşum, ‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’yle ilgili... Yönetmen bu diziyi çekmeyi hak ediyor. Senaryodan umudu kesmiş, kendini çekime vermiş. “Ben işimi iyi yapayım da, millet ne halt ederse etsin havası” aldım izlerken.
Bizde ‘dönem dizisi’nden denince sahnenin üzerinde o döneme ait ne varsa koyalım mantığı geçerli. Hula hup çevrip, şak şak oynayıp, macun yiyip bir de devrimcilik yapınca oluyor. Dizimizde de bu gözleniyor. Figürasyon kullanımlarında hatalar var. Önden arkadan o dönemin kıyafetleriyle insanlar geçmek zorunda değil. Sahneleri dağıtıyor.
Bu arada Osman ne zaman büyüyecek? Dizi sanırım iki yıllık zaman aşımıyla başladı. Ben bir de ‘star yeme’ operasyonu sezdim. Sanki Erkan Petekkaya’ya ‘star ayarı’ çekilmiş. Balıkçı popüler oldu ve yeni bölüme böyle girildi, sonra işini bitirdiler. Dizi starında kararsız gibi. Bunu yeni bölüme de yansıttı.

ACUN ILICALI’YA DUAYENDEN CEVAP
Ece Vahapoğlu’nun Cine5’te yayınlanan programına bizim sektörün sözü geçen isimlerinden Faruk Bayhan konuk oldu. Acun Iılıcalı’nın yarışmasında Ali Taran’ı jüri üyeliğinden çıkarmasını doğru bulmadığını söyledi; “Acun bu açıklamayı yaptı mı yapmadı mı

Yazının Devamı

MURAT YORUMLARI

7 Eylül 2011

Murat Murathanoğlu ve Murat Kosova... Şimdi millet diyecek “Bu işi bize öğretenlerin başında Murat Murathanoğlu gelir, kes sesini...” Sesimi keseyim de ee, maçları da izliyoruz icabında. Hakem, hakem... Bilmiyorum koca turnuvada bir tek bize mi oluyor?
Mesela, Britanya - Polonya maçı. “Hakemler Britanya’yı bu hale getirdi” dendi. Murat Kosova, son İspanya-Türkiye maçında şunları söyledi: “Neyse bizim de lehimize kasti faul verdiler”, “Hakemler her temasa çalmaya başladılar yine”, “Adam kastiyi geçti kırmızı kart kırmızı.”
Tekrarına bakıyoruz yani orta karar bir hata. Sonuçta maçları biz de izliyoruz. Bu kadar gerilime gerek yok. İzlerken biz zaten yeterince kendi kendimize geriliyoruz! Bir de üzerine Kosova yorumu geliyor. Daha çok maçımız var. Ve anlaşılan maçlara hakemlerle başlayıp hakemlerle bitireceğiz.
Bir de unutmadan ‘dokunulmaz’ bir adam var. Hidayet Türkoğlu. Toz kondurulmuyor. Hakemler mutlaka hata yapacak, taraflı olacak vs. “Televizyonun sesini kapat öyle izle” diyenler geniş bir kitleyi de oluşturuyordur, biliyorum. Amaç maçı izlemek sesi ve görüntüsüyle. Ben biraz orta yolun bulunmasını istiyorum o kadar. Yoksa yeri geliyor bizde sallıyoruz icabında hakeme!

Yazının Devamı

BUZLAMA VE ‘BiP’LER

6 Eylül 2011

Sigaranın ucunda buzlama. ‘Oliver Twist’ (TRT 1) filminde zaten sahneler karanlık. Film neredeyse, loş ışıkta geçiyor. Filmin önemli karakterlerinden William ‘Bill’ Skyes’ın elinde bir şeyler var. Birden buzlama geliyor. Buzlamasalar adamın elindeki sigarayı ya da ne tütüyorsa görmek mümkün değil. Ama o buzlama gelince kaybolan görüntü birden ortaya çıkmış oluyor. Gerçekten abartmaya başladık.
Bir başka film; D Smart Movie Plus’taki ‘Bir Nefeste Hayat’. Uma Thurman’dan bir muhteşem film. ‘Şırfıntı’ sözü bipleniyor. ‘Şırff’ gerisi yok. ‘Fahişe’ de nasibini alıyor biplenmeden. “Aman en ufak sorun olmasın” çizgisinin nerelere geldiğinin bir göstergesi bu. Film paralı bir kanalda sonuçta. Yayın saati 23.00’ten sonra. Bütün bunların sadece bir açıklaması olur; korku. Cezalandırmaya dayalı düzenin küçük bir ayrıntısı.

REHBERiM

HEM GÜLBEN HEM ATİYE YOK!
Bu gece ‘Star Akademi’nin finali yapılıyor (22.15). Basın bültenlerinde Gülben Ergen ve Atiye’nin final gecesi konuk olacağı duyurulmuştu. Sonra gelen bir başka bültende her iki ismin de olmayacağı yazıldı. İkisinin birden katılmaması ilginçti. Atiye bir markanın reklam filminde oynayacağını, çekimlerin çakıştığını

Yazının Devamı

BU SENE DiZiLERDE 100’Ü BULACAĞIZ

5 Eylül 2011

Geldik yine eylül ayına. Her sene olduğu gibi ‘dizi savaşları’ mevsimi başladı. Balık mevsimi gibi bir şey! Eksiği gediğiyle şöyle bir saydım. Devam edeni, yeni başlayanı ve de iki yeni kanalın dizileriyle (TNT ve TV En) bu sene ‘100’ü göreceğiz. Saydıklarımın arasına Samanyolu TV ve Kanal 7 yoktu mesela. Hatta Flash TV de katılabilir. Geçen sene tutanların yanına birer dizi yeterdi, ama hayır! Öyle olmadı. Her sene yine yeniden yapıyoruz. Biz de bu sisteme alıştık.

BİZİM YENGE’ TEHLİKEDE
Yeni diziler arasında dikkatimi çeken ve baştan sona izleme sabrını gösterdiğim dizi, ‘Bizim Yenge’. Ama üçüncü bölümde gördüm ki, ‘Şu film gibi dizi’ aslında başa bela bir durum. Nitekim dizi evin içindeki veletlerin “Abimle yengem gitsin mi, kalsın mı?” koşturmacası arasına sıkıştı kaldı. Çünkü ilk iki bölümde öyle malzeme kullanıldı ki dört bölüme bedel. Durum böyle olunca yeni bölümler bir sonraki haftaya neyle ilgi çekeceği konusunda sıkıntıya düşüyor. Hele bu komediyse iş daha da zor. Dramada aynı adama aşık iki kadının biri gitsin, öteki gelsin, yapsın sana beş bölüm. ‘Bizim Yenge’ hikayeyi dağıtamıyor. Evin içi, biraz da mahalle olunca öyle 80 dakika her hafta kaldırmaz.

Yazının Devamı

FAZIL SAY KiME PET ŞiŞE FIRLATTI?

4 Eylül 2011

Fazıl Say Facebook’ta, başından geçen bir olayı yazmış: “Burgazada’da dostlarla içip dertleşirken, bir NTV programcısıyla Alman eşi (Alman Yeşiller Partisi’nden) gece vakti masamıza gelip sormadan oturdu. Tuhaf siyasi eleştirilere başladılar, (2. Cumhuriyetçiler) ‘Gidin’ dedik gitmediler, babama, bana zart zurt ettiler, kovduk. Gecemizi çirkinleştirdiler. Sinirlendik; o derecede ki; pet şişesi fırlattığım ilk kez oluyor. Olayla ilgili, herkesten bir de özür diledim. Ama onlarla hesaplaşacağım.”
Daha sonraki bölümlerden anlaşıldığına göre Fazıl Say, durumu Ferit Şahenk’e kadar götürmüş. Bahsettiği NTV programcısı büyük olasılıkla ‘Yeşil Kürsü’ programını yapan Nedim Hazar. Tanırım Nedim Hazar’ı, öyle bağırış çağırış biri de değildir. İşini iyi yapan, çalışkan biridir. Bir belgeselinde yer verdiği ‘Bulutsuzluk Özlemi’ nin çekimleri vesilesiyle tanıştım. Gerçekten şaşırdım.

RIDVAN FUTBOL YORUMLARINA DEVAM EDİYOR MU?
Fenerbahçe’nin son durumuyla ilgili yaptığı yorumda Rıdvan Dilmen; “Kendimi bu dakikadan sonra futbolun içerisinden çıkarıyorum” dedi. Ucu açık bir açıklamaydı. Türkiye-Kazakistan maçı NTV’de yayınlandı. Rıdvan Dilmen yorumcuydu. Yani futbolun dışında

Yazının Devamı

iFFET RTÜK’TEN GEÇER Mi?

2 Eylül 2011

Şimdi ‘İffet’ zamanı. Dizideki meşhur sahnenin RTÜK kurallarına uygun çekildiği yazıldı. Peki RTÜK’ün bu konulardaki tutumu nedir? “Televizyonlarda ahlak elden gidiyor” manşetleri atılırsa ki artık çok kolay, sosyal medya ortamında RTÜK’e protesto bombardımanı düzenlenirse, işin rengi değişir. RTÜK’te şöyle bir eğilim var; “Bizim kabul edilebilir bulduğumuz sahneler için sırf toplumun aşırı tepkisi yüzünden Üst Kurul’un ceza verdiğini biliyorsunuz.”. Tüm bunlar yan yana gelince sizce ‘İffet’in RTÜK’ten ‘geçer not’ alabileceğinin garantisi var mı? Bunu yazarken durumun ne kadar sakil ve çapsız olduğunun da farkındayım. Yok o sahne, yok RTÜK kuralları... Ama bunlar yazılıyor, bunlar üzerine fikir yürütülüyor.



HABER BÜLTENLERİNİN YANLIŞLARI ‘HAVANIN ELVERİŞSİZİ’ OLUR MU?
Benimde kafama takılan konulardı. Televizyon yayıncılığı üzerine yeni kitaplar aldım. Bunlardan biri ‘Televizyon Ve...’. Ütopya Yayınları’ndan çıktı. İletişim fakültelerinden öğretim üyelerinin uzun makaleleri. Güncel televizyon yayıncılığı üzerine. ‘Dili Yozlaştıran Televizyon’ başlıklı makaleyi Işıl Zeybek ve Neslihan Şengürbüz yazmış. Haber bültenlerindeki bazı kalıp sözcüklerin nasıl da yanlış

Yazının Devamı

TNT NE YAPAR?

29 Ağustos 2011

Ali Eyüboğlu, Milliyet Televizyon dergisinde geniş bir “TNT yeni sezonda ne yapacak?” yazısı yazmış. Beklendiği üzre TNT ‘dizi tuzağına’ düşmüş. Bu kaçınılmaz. Kaçarı yok. İlk göze çarpan ‘süper transfer’ Nihat Doğan. Bir daha yine yeniden ‘Hababam Sınıfı’ çekiliyor. Nihat Doğan başrolde. Gerisi şimdilik önemli değil. Diziyi bu isimle götürecekler. Yine yeniden ‘Memoli’ ve ‘Gülbeyaz’...
Mesela Fox TV... 2007’de yayına başladı. Dizileri son iki yıldır oturdu. Belli yapımcılar ve senaristlerle çalışıyor. İki dizinin yapımcısı ve senaryo ekibi aynı. Yine kendi ünlendirdiği yapım şirketi oldu. Kendine özgü bir formatı var dizilerinde. Bu sene takip edeceği kanal olduğu için Fox’u örnek verdim.
TNT bu yılı es geçer. Saner Ayar yeni bir kadro kuruyor. Bu yıl TNT yeni haliyle hatırlanacak kanal olacak. Bu sene başlayacağı iş ve dizilerin büyük bölümü zaten seneye olmayacak. Onlar da bunu biliyor. Kısa dönemde rakipleri “Dizilerimle varım” dediği zaman diliminde Star, Fox ve TRT’dir. Bakmayın Samanyolu TV’nin dizilerinin de bayağı ciddi bir alıcısı var. Hatta bir kenara koyduğumuz Kanal 7’nin bile. Bu arada bir de TV-En gelecek.
Bu sene yaşanacak dizi patlaması yazısını başka

Yazının Devamı

STAR YARIŞMALARI HiÇ STAR ÇIKARMADI

28 Ağustos 2011

‘Star Akademi’ ve ‘Artiz Mektebi’ ne oldu? Hangi star nerede? ‘Artiz Mektebi’ salı günü final yapıyor. ‘Star Akademi’ de bayramdan sonra bitiyor. Bu kadar kısa sürede mi biterdi bir yarışma? Starı bulamadın (mecburen bir birinci olacak tabii ki) kenara çekildin, yaptılar. Bence programların ilgi görmemesinin nedeni yanlış jüri seçimidir. Zannediliyor ki Ajda Pekkan’ı ya da Nurgül Yeşilçay’ı jüri üyesi yapınca program izlenecek. Konserleri doluyor ve ‘Süper Star’ ya da ekranda dizisi acayip izleniyor...
Siz ‘entertaitement’ (Ajda Hanım anlar, hatta Sinan Bey de ve de Ertuğrul Bey) nedir Acun’dan göreceksiniz. Yaptığı tek bir şey var; gençlerin şu sıralar dinlediği, hayran olduğu popçuları jüri üyesi olarak seçiyor. Belirlenen son jüri üyesi Murat Boz. Ne müziğini dinlerim, ne şarkısı ezbere bilirim, ama işin raconu bu ‘entertainement’ ise, alın size Murat Boz. Sertab Erener ne kadar reklamlara çıksa da genç kitlenin öyle sevgilisi mevgilisi değildir. ‘Ağır Abla’ pozlarında, o kakara kikirinin içinde olmamıştır.
‘Artiz Mektebi’ni Acun yapsaydı daha farklı olurdu... Ne bileyim jüri üyesi genç kızların bayıldığı Hazal Kaya olsaydı, sempatik olan tecrübeli isimler Sinan

Yazının Devamı