Sanırım televizyonda bu olay ilk defa oluyor. Bilirsiniz, TV’de oynayan filmlerin son sahnesi ekrana gelir ve nefes almadan reklama girilir. Filme emek vermiş isimlerin yer aldığı jenerik, hiçbir zaman çok izlenen kanallarda verilmez. Film biter, zart reklamlar girer.
Ama benim bildiğim bir ilk Show TV’de “Muro: Nalet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisine” filminden sonra gerçekleşti. Film bitti, jenerik sonuna kadar aktı. Doğru olan bu. Ama şimdi aynı kanalda örneğin, bir yabancı filme aynı muamele yapılıyor mu? Bugüne kadar görmedim. Şimdi takip edeceğim. Hatta, haftaya yayınlanacak Türk filmini de izleyeceğim, bakalım, aynı şekilde olacak mı? Diyeceğim o ki, televizyonda bir ilk yaşandı. Devamını dilerim!
Engin sen neymişssin!
“Arka Sokaklar”da Seyhan, biraz kendisine yeşillenen arkadaşının davetini kırmaz ve Engin’i alıp evine giderler. Parti verilmektedir ve gelenler, entel dantel durumundadır. Engin’in, mesleğini öğrenince, pek bir rahatsız olurlar! Davetlilerden bir hanım DVD izleyeceklerini söyler. Engin’e bakarak “alt yazılı oynatalım” der. Hani
TRT’nin yeni dizilerinden ikisi “Kurtlar Vadisi” tadını yakalamaya çalışıyor. Tabii eski bölümlerinin. Malum şimdi, bu dizi küçüldü ve o görkemli geçişler yerini dar alanda paslaşmaya bıraktı.
‘Ayrılık’ politik aksiyon
“Ayrılık” düşünce olarak tam bir aksiyon, politika, aşk vs... Ama izleyince bu işin öyle kolay olmadığı anlaşıldı. Türki Cumhuriyetleri’nde çekilen, aslında kendi bölgemizi konu alan, nasıl denir, cüretkâr bir çalışma, ama işte toparlamak zor. Ama isterim ki devam etsin...
‘Aynadaki Düşman’
Ve Cuma günü bir sürprizle karşılaştım; ışık, kamera açıları HD teknolojisiyle çekilmiş bir “Aynadaki Düşman - Teşkilât” karşıma çıktı. Aksiyon sahneleri, son zamanlarda bizim TV’lerde (“Kurtlar Vadisi” eh biraz da “Köprü”) alışık olmadığımız gerçeklikteydi. Bu işler için Hollywood’tan özel kavga dublör ekibi ve efekt uzmanı getirtilmiş.
TRT’nin yeni dizilerinden ikisi “Kurtlar Vadisi” tadını yakalamaya çalışıyor. Tabii eski bölümlerinin. Malum şimdi, bu dizi küçüldü ve o görkemli geçişler yerini dar alanda paslaşmaya bıraktı.
‘Ayrılık’ politik aksiyon
“Ayrılık” düşünce olarak tam bir aksiyon, politika, aşk vs... Ama izleyince bu işin öyle kolay olmadığı anlaşıldı. Türki Cumhuriyetleri’nde çekilen, aslında kendi bölgemizi konu alan, nasıl denir, cüretkâr bir çalışma, ama işte toparlamak zor. Ama isterim ki devam etsin...
‘Aynadaki Düşman’
Ve Cuma günü bir sürprizle karşılaştım; ışık, kamera açıları HD teknolojisiyle çekilmiş bir “Aynadaki Düşman - Teşkilât” karşıma çıktı. Aksiyon sahneleri, son zamanlarda bizim TV’lerde (“Kurtlar Vadisi” eh biraz da “Köprü”) alışık olmadığımız gerçeklikteydi. Bu işler için Hollywood’tan özel kavga dublör ekibi ve efekt uzmanı getirtilmiş.
Daha önce de bizde çıktı bu haber, Endemol şirketinin yeni buluşu (!) “Bir Kişi Gitmeli”. Bu 15 ya da 20 kişilik bir iş yerinde bir nevi halkla ilişkiler müdürü pozisyonundaki koçun denetiminde, işten kovulmamak için düzenlenen bir yarışma. Fox, bu yarışmanın yayın haklarını hemen almış. Hatta bir yorum da şöyle oluyor; “Murdoch’tan başka kim alırdı ki”!
Aynı şirketin Fransa yorumu!
Endemol, dünyanın en büyük format üreticisi şirket. “BBG” evinin yaratıcısı desem, yeterli olur. Bunun ardından, hemen hemen çok tutan tüm yarışma formatları buradan çıkmıştır. Fransa’da da bu şirketin temsilcisi var. Ve aynı Endemol bu yarışmayı Fransız televizyonları için düşünmüyor. Oranın RTÜK’ü olan CSA, baştan tavrını koymuş, “Ben bu yarışmaya izin vermem”... Şirketin açıklaması da ilginç “Amerika’da kurallar daha müsait. Fransa bu yarışmaya hazır değil”... Sanırım Avrupa Kıtası’nda bu yarışma tartışma yaratacak...
Başka seçeneklerimiz var!
Seçenek
Daha önce de bizde çıktı bu haber, Endemol şirketinin yeni buluşu (!) “Bir Kişi Gitmeli”. Bu 15 ya da 20 kişilik bir iş yerinde bir nevi halkla ilişkiler müdürü pozisyonundaki koçun denetiminde, işten kovulmamak için düzenlenen bir yarışma. Fox, bu yarışmanın yayın haklarını hemen almış. Hatta bir yorum da şöyle oluyor; “Murdoch’tan başka kim alırdı ki”!
Aynı şirketin Fransa yorumu!
Endemol, dünyanın en büyük format üreticisi şirket. “BBG” evinin yaratıcısı desem, yeterli olur. Bunun ardından, hemen hemen çok tutan tüm yarışma formatları buradan çıkmıştır. Fransa’da da bu şirketin temsilcisi var. Ve aynı Endemol bu yarışmayı Fransız televizyonları için düşünmüyor. Oranın RTÜK’ü olan CSA, baştan tavrını koymuş, “Ben bu yarışmaya izin vermem”... Şirketin açıklaması da ilginç “Amerika’da kurallar daha müsait. Fransa bu yarışmaya hazır değil”... Sanırım Avrupa Kıtası’nda bu yarışma tartışma yaratacak...
Başka seçeneklerimiz var!
Seçenek
Dorothy, Rose, Blanche ve Sophia’lı “Altın Kızlar”ın bizde Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Nevra Serezli ve Fatma Girik’le yerlisi yapıldı. Fikir gayet iyi. Yani bu diziyi yerli formata dönüştürmek, metni “yerli ve bize göre” yazmak tutacak bir iş.
Şimdi bir kere şunu belirteyim, TRT’de yayınlanan “Altın Kızlar”ın seslendirmesi mükemmeldi. Yani bir yerde o karakterleri canlandıran aslında, onları seslendirenler oldu ve biz onları severken seslendirmeyi sevdik.
Bir tek Nevra Serezli öne çıkıyor
Gelelim yerlisine... Kendi sesleriyle konuşuyorlar. Böyle olunca, aralarından sadece biri öne çıkıyor. Fettan, çapkın kadın Nevra Serezli... Nevra Serezli tiyatrocu bir kere, oradan 1 - 0 önde başlıyor. Ne Türkan Şoray ne Hülya Koçyiğit ne de Fatma Girik, kendi rollerinin esprisindeler. Bu onların mı yoksa diziyi çekenlerin mi hatası?
“Tatlı Hayat” güzeldi
Dorothy, Rose, Blanche ve Sophia’lı “Altın Kızlar”ın bizde Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Nevra Serezli ve Fatma Girik’le yerlisi yapıldı. Fikir gayet iyi. Yani bu diziyi yerli formata dönüştürmek, metni “yerli ve bize göre” yazmak tutacak bir iş.
Şimdi bir kere şunu belirteyim, TRT’de yayınlanan “Altın Kızlar”ın seslendirmesi mükemmeldi. Yani bir yerde o karakterleri canlandıran aslında, onları seslendirenler oldu ve biz onları severken seslendirmeyi sevdik.
Bir tek Nevra Serezli öne çıkıyor
Gelelim yerlisine... Kendi sesleriyle konuşuyorlar. Böyle olunca, aralarından sadece biri öne çıkıyor. Fettan, çapkın kadın Nevra Serezli... Nevra Serezli tiyatrocu bir kere, oradan 1 - 0 önde başlıyor. Ne Türkan Şoray ne Hülya Koçyiğit ne de Fatma Girik, kendi rollerinin esprisindeler. Bu onların mı yoksa diziyi çekenlerin mi hatası?
“Tatlı Hayat” güzeldi
“Binbir Gece”nin bu haftaki bölümü, pek uçmadı. Nadide Hanım’ın durumu, Şehrazat’ın yeni girişimi, Onur’un hafif cozutması filan yani dozunda gitti...
Engin Bey’in işi zor
Şehrazat evlenme kararı aldı. Ama benim gördüğüm, Engin’in kızı Duru sorunlu. Anne baba ayrı modunda. E, anne de Engin’i tanıyor. Daldan dala konuyor. Zaten ipucunu da verdi. Şehrazat sordu; “Kaç yıl oldu ayrılalı?” diye. Dört yıl olmuş.
Şehrazat kendini garantiye almak için beklenen ikinci soruyu da patlattı; “Peki evlenmeyi düşünmedin mi?” Engin “bir - iki defa direkten döndüğünü” söyledi.
Yahu dört yıl kısa bir süre... Bu durumda Engin’in eski eşinin saptaması çok da yanlış değil. Gerçi Duru, “Anne kadın çok güzel” dese de durum böyle. Kaan da pek sıcak değil. Duru ile Kaan’ı bir araya getiren yemek öncesi, genç kızımızın babasına “Dağdan gelmiş bağdakini kovuyor” derken, babasının yanında arabada otururken, arkaya gönderilmesine